Ne kadar süredir bakıyorum bilmiyorum ama V elini yüzüme doğru salladı. "Aşık oldun galiba" Hoseok ordan konuşmuş üzerine de kahkaha atmıştı.
Sadece kendisi gülüyordu. Jimin hoseok'a kötü bir şekilde bakıyordu. V ona kötü bir bakış attığında direk sustu ve koltuğa oturdu. Bana bakıyordu yine, yine ve yine gözümü kaçırdım. Namjoon'un söylediğine göre V hiç uyumuyormuş.
Garip değil mi? ve bugün bende uyumuyacağım veya uyumamaya çalışacaktım. Herkes kendi yatağına gittiği zaman ben hâlâ koltukta oturuyordum. " Hadi sende yat" kapıya giderek söylemişti.
"Bende senin gibi bugün uyumuyacağım" arkasına dönüp bana baktı. "Sen bilirsin" deyip diğer tarafa gitti.
Bugün V de bir tuhaflık var ve beni çok şaşırtıyor. Hepsi yattığında elime bir gazete alıp okumaya başladım.
Çin'de bir garson kadının üzerine kaynar çorba döktü. Döktükten sonra da tekme atmaya başladı. Kızın arkadaşları da garsonu dövdü.
Yandaki resme baktığımda kızın yüzü gitmişti. Biraz daha okumaya başladım.
ÇİN'DE BİR YÜRÜYEN MERDİVEN FACİASI DAHA
Yürüyen merdiven yine açıldı. Ve küçük çocuğun eli sıkıştı. Neyseki tam sıkışmamıştı yoksa kolu gidicekti.
Yüzümü buruşturdum. Ah cidden çok kötü. Kapı açıldı. "Uyumamakta ciddimiydin" kafamı kaldırıp V ye baktım. "Gördüğün gibi" karşıma oturdu yine bakmaya başladı bu sefer sorucaktım.
"Niye hep bana bakıyorsun" biraz daha bakıp "Seni birisine benzetiyorum çünkü" eyvah beni tanımasa bari yoksa yaşatmazdı.
Konu değiştirmem lazımdı. "V niye hep maske takıyorsun" "Sanane" deyip ayağa kalkıp çıktı. Niye tersledi ki. Yine gazeteye baktım. Ah yine mi bir Çin'de sel faciası.
Çin'de olan sel yine evleri yuttu. Bu gidişle üklenin durumu kötüye gidiyor...
Esnemeye başladım. Cidden bu saate kadar nasıl uyumadım. Gözümü kapattım. Gözümün önüne V ile el ele tutuştuğumuz zaman geldi. Uyku ağır basmaya başladığında dayanamayıp uyudum.
V'nin Ağzından
Masama oturmuş düşünüyordum. Niye o eli tuttum ki. Tuttuğumda bırakamadım zaten. Hafif sırıttım. Yine diğer tarafa gidip kapıyı açtım. Jungkook uyumuştu.
Yine sırıttım. Neden sırıtıyorsam. Onu kucağıma alıp yatırdım. Üstüne örtüyü de örttüm. Jimin'in üstü yine açılmıştı örtüp koltuğa oturdum. Bugün uyumayı denicektim olmasa bile çapa gösterirdim.
Yatağa yatıp gözümü kapattım. Maskemi de çıkartıp köşeye koydum. Biraz bekledim olmuyordu işte gözümü açıp maskemi geri taktım. Dışarıya çıkıp dolaşıcaktım. Yarın yine bir işimiz vardı.
✴❇✴✳❇✴✳
Güneş doğmaya başladığında tepeden indim. Birisi deponun kapısını zorluyordu arkası da dönüktü silahımı çıkartıp ayağına ateş ettim. Yere düşüp bana baktı. "Jimin" .
Hemen koşup onu kucakladım. Ayağımla kapıya tekme atıp içeriye girdim. "Hoseok git malzemeleri getir" "Ne oldu V" "Sana malzemeleri getir dedim ne olduğunu boşver" onu koltuğa oturtup bacağını kucağıma koydum.
Kurşun sıyırmıştı zaten. Üzerine ilaçları sürüp bezle bağladım.
"Sen bu akşam burda kalıcaksın bide Jin sende Jimin'in yanında kal bişey olmasın ona" onu kucaklayıp yatağına yatırdım. Yürümemesi lazımdı.
Kendi odama geçip malzemeleri bir kenara koydum. Bu akşam yine bir görev vardı....
Eheheh. Yine ben :D Hergün iki bölümcük gelecek. Eğer gelmezse şimdiden özür dilerim. Neyse vote ve yorumlar ⬅ (bıktınız söylememden biliyorum) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman # Vkook #
Fanfiction"Sizin aranıza girip insan öldürmek ve uyuşturucu satmak istiyorum"