Jungkook'un Ağzından
Ellerimi ona uzattım. "V beni seviyordun hani gitme beni bırakma"hırşımla bana doğru dönmüş baş parmağı ile beni gösteriyordu. "Sen polissin sana güven olmaz" yere çöktüm. Ben polis değilim, ben polis değilim,ben polis değilim
Kalkıp elimi anlıma koydum baya terlemiştim. Yerden kalkıp lavoboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim. Saat daha 03.56 'ydı. Aynada kendi yansımama baktım.
Ölü gibiydim göz altlarım morarmış, dudağım kenarı kırmızı, dudaklarım susuzluktan çatlamış ve saçlarım dağınıktı. Karnımı açtım tekme izleri vardı. Geri kapatıp elimi duvara koydum. Artık güçsüzdüm eskisi kadar savaşamaz olmuştum.
Üç ay önceydi en son o zaman görmüştüm V'yi. Konuştuğum gün ona zorla bende seni seviyorum dediğim gün benim için ölüm günü olmuştu. Ellerimi saçlarıma koydum. Dokunduğum an dökülüyorlardı saçlarım.
Göz yaşlarım lavoboya damlarken kapı açıldı. Yine gelmiş beni dövücekti. Kolumu tutmuş kendine göndürmüştü güçsüz bedenimi. Yine elini yumruk yapıp yüzüme geçirmişti. Ben yere düşerken yine tekme atmaya başlamıştı.
Artık acı hissetmiyordum. "Acımıyo de acımıyo deki daha fazla vuruyim" ses çıkartmadım beni dövmesini izledim sadece her vuruşunda bir nefret doğuyordu. Son bir sert tekme atıp odadan çıktı.
Lavobonun kenarına tutunup öylece kalkmıştım. Kendimi bile zor taşıyordum. "Nerde kaldın V" duvarlara dokunarak ilerledim yere yatıp ellerimi kafamda birleştirdim. Hergün uyku hapları veriliyordu bana.
Hava eserken rüzgar içime kadar girip beni titretmişti. Üç aydır aynı giysi vardı üzerimde üç aydır aynıydı herşey gözümü usulünce kapattım. Artık V'nin yüzünüde hatırlamıyordum.
Her gün verdikleri haplar bunu sağliyordu V'yi unutmamı. Doğrulup duvar kenarına doğru yerde ilerledim. Hiç mi hâl olmazdı. İceriye yine o yaşlı kadın geldi hergün önüme yemek bırakıyordu ama ben yemiyordum su bile içmiyordum.
Yine aynı şekilde yemeği bıraktı. O çıktıktan sonra elime alıp duvara fırlattım. Büyük bir gümbürtü ile açılan kapıya baktım. Gelmişti yine piç. Yanıma gelip tekmesini suratıma geçirdi.
"Sana hergün hazırlattığım şeyleri yiceksin" sesimi çıkartmadan bir noktaya bakıyordum. "Hah bu arada V'yi unut seni bulmaya bile kalkışmıyor, hergün takipdeyim gülüp eğleniyor senin gibi değil yani" tam kapıdan çıkarken bağırmaya başladım.
"Yalan söylüyorsun sen yalancısın hep yalan söyledin senden nefret ediyorum baba" beni dinlemeyip o lanet kapıdan çıkmıştı.
Ellerimi kulaklarıma koydum "yalan söylüyo,yalan söylüyo,yalan söylüyo ona inanma Jungkook" ellerimle bu sefer kafama vurmaya başladım.
Nefret ediyorum ondan onun yüzünden herşey başıma gelmişti. Beni satan babam şimdi beni öldürmeyi planliyordu. Kırdığım tabağın parçasını elime alıp elimi kestim.
Kendi kanımdan yere V yazıyordum. Ben inaniyordum V beni bulucaktı o beni seviyordu. V yazdığım yere yattım. V'yi unutmadan beni bulması lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Policeman # Vkook #
Fanfiction"Sizin aranıza girip insan öldürmek ve uyuşturucu satmak istiyorum"