Savaş, Alya'nın abisi.
''Ateşin çok fazla''
Elimdeki ateş ölçer 40.3 dereceyi bulduğunda telaşla konuşmaya başladım ama Tunay'ın beni duyduğuna emin olamamıştım.
''Soğuk suyla duş alman lazım''
Araladığı gözleriyle bana baktıktan sonra koltuktan güç alarak ayağa kalkmaya çalıştı. Zorlandığından bende koluna girip ayağa kalkmasına yardım ettim. Kolunu omzuma attığında tanıdık bir koku doldu genzime. Önceden doya doya kokladığım, uzun süre hasret kaldığım, benim için aşk kelimesinin bir diğer anlamı olan kokuyu soludum doya doya. Belki bir daha duymayacaktım bu kokuyu, belki bir daha bu kadar yakın olmayacaktım ona.
Merdivenin son basamağını da çıktıktan sonra karşıda bulunan banyoya ilerledik. Onunla banyoya girmemeliydim sanırım, yani bu pek hoş olmazdı. Hatta hiç hoş olmazdı.
''Ben inip dosyalara bakayım, bir şey olursa seslen''
Başıyla onaylayıp banyoya girdi ve kapıyı da arkasından kapattı. Tunay'ın banyoya girmesinin ardından nedensiz bir şekilde banyo kapısıyla bakıştım bir süre. Suyun sesini duyduktan hemen sonra çalan telefonumun sesini duydum ve koşarak aşağı indim.
Telefonumu elime alır almaz korkuyla açtım.
''Annelerin bir tanesi''
Ve benim tatlı yalakalığıma karşın annemin fenalık geçirmek üzere olduğunu belli eden sesi duyuldu.
''Ay! Annelerin bir tanesiymiş! Madem bir tanecik annenim ben senin niye aramıyorsun?!''
''Anne vallahi vaktim olmadı, çok özür dilerim''
''Ben seni 9 ay taşırken, poponu silerken, emzirirken vaktim vardı ama!''
''Haklısın sultanım''
Kabul etmekten başka bir çarem yoktu...
''Orhan amcanı boşayıp seni de evlatlıktan reddedeceğim! Tarlaları da satıp yiyeceğim vallahi!''
Evet, annem yine Orhan amca ile atışmış.
''Yine niye atıştınız sultanım?''
''Evde kalmak yaramıyor bu adama, hobidi gırtlak sabahtan akşama kadar yiyor! Bir de gazetesini okurken ayaklarını sehpaya uzatması yok mu? Her sabah kovboy efektleri ve at kişnemeleriyle uyanmak zorunda mıyım kızım ben?!''
Ve arkadan isyan eden Orhan amcamın sesi duyuldu...
''Duy bunları Aslı! Senin bu anan eziyet ediyor bana kızım!''
İlahi Orhan amca!
''Aaa! Üstüme iyilik sağlık Aslı'm. Duyuyor musun? Bir de iftira atıyor densiz!''
Bana şikayet ettikten sonra Orhan amcaya da söylenmeye başladı tabi.
''Çek o ayaklarını sehpadan, vallahi kıracağım bacaklarını!''
Her zamanki annem işte...
''Aslı'' dedi annem yaklaşık bir dakika sonra, oldukça ciddi bir ses tonuyla. Bu ses tonu beni her zaman korkutmuştur...
''Efendim anne?''
''Ev sahibiniz beni aradı yavrum'' nefesimi tuttum ve hiçbir şey diyemedim.
