Acı vererek doğan insan, ömrü boyunca birçok kez de acılardan doğardı.
🍁
Batı Poyraz
Genç adam önünde durduğu kapıya bakarken içeri girip girmemekte kararsızdı. Arkasında duran genç kız, huzursuzca yerinde kıpırdanırken tüm ciddiyetini toplayıp kıza soğuk bir bakış attı. "Dinle ufaklık," derken gözleri kapıda takım elbiseleriyle duran iki iri kıyım adam arasında gidip geliyordu. "Az sonra içeri geçtiğimizde sana sorulan hiçbir soruya uzunca cevap vermemeni istiyorum." Kızın kendisine bakan yüzüne döndüğünde "Biliyorum kafan karışık ama şu an düşmanın inine girdik, diyebilirim. Eğer seni tanırlarsa ikimizi de yaşatmazlar." diye sürdürdü. "Seni sevgilim olarak tanıtacağım."
Gece, kaşlarını çattı. "Kuzenin rolünde olduğumu sanıyordum."
Batı, o an kahkahalarla gülmek istedi. Karşısındaki kız her şeyden bu denli habersizken ona çok yüklendiğinin bilincindeydi ve ilk günden bu kadar yalanı kaldıramayacağını tahmin etmişti. Fakat bir insan, böylesine saf olabilir miydi? İçinden geçen alaylara karşın yüzündeki düz ifadeyle "İçerideki adamlar babanın dostları." Kullandığı tabirle yüzünü buruşturdu. "Daha doğrusu dost görünümlü düşmanları. Bu camiada, kimsenin dostu yoktur Gece. Babanı bildikleri için beni de biliyorlar ve emin ol, bir kuzenim yok. Varsa da bunu ben bile bilmezken onlar bilir." Elini havada öylesine salladı. "Bu yüzden, emin ol onlara yalan söylemek dışarıdaki insanlara yalan söylemekle eşdeğer değildir."
Gece, boğazına yerleşen düğümle mırıldandı. "Burası, senin karanlık yanın yani."
Batı gülümsedi ama bu, ne içten ne de alaycıydı. "Benim her yanım karanlık, ufaklık. Bu gördüğün adam da az sonra içeride göreceğin adam da tamamen siyah." Elini omzuna sardı. "Hadi, artık gösteriyi başlatalım."
Eve doğru ilerlemeye başlarken Gece dayanamadı. "Ya kim olduğumu öğrenirlerse?"
"Bunun olmaması için en iyi oyunculuk performansını sergilemelisin."
"Babamın beni sana emanet ettiğini söylemiştin." Gece tedirgince kapıdan geçti. "Niye onların önüne getirdin ki beni?"
İçeri girdiklerinde Batı, kızın kulağına eğildi. "Gece Poyraz adına dün bir bilet kesildi çünkü. Şu an sen yanımdayken o tek yönlü bir biletle Rusya'ya uçuyor." Güldü. "Yani ufaklık, seninle tam şimdi buraya gelme sebebimiz, o olmadığını gözlerine sokmak."
"Nasıl?" diye sordu kız. "Ben buradayım."
"Başka bir kızı yollattım."
"Ama..."
"Sahte kimlik yapmak Melih için çocuk oyuncağıdır," diye kestirip attı Batı. "Daha fazla soru sorma ve çeneni dik tut." Kapalı bir odanın önüne geldiklerinde Batı yüzüne ifadesizlik maskesini geçirdi. Uzanıp kızın at kuyruğu yaptığı saçlarını tokadan kurtarırken Gece titrekçe soludu. Batı ise istifini bozmadan saçlarının bir kısmını önüne alıp "Benim sevgilim olarak iddialı bir kadın görmek isteyeceklerdir." diye açıkladı. "Biz de onlara istediklerini verelim." Kız kapıyı açacakken kolunu tuttu. "Ve Gece, içeride ne söylersem söyleyeyim buna inanma."
Kız son uyarının nedenini anlayamasa da üstelemedi. Birlikte içeri girdiklerinde Gece bir an tüm duvarların üstüne geldiğini hissetti. Odada boğucu bir renk karamsarlığı vardı. Duvarlar yoğun bir grilikteydi. Mobilyalarsa koyu kahverengi ve kırmızıdan oluşuyordu. İleride büyük, kahverengi bir çalışma masası vardı ve ellilerinde bir adam sandalyesine oturmuş keskin gözleriyle odanın hakimi benim diye haykırıyordu adeta. Gözlerini kırpmadan kendilerine bakan adamdan buram buram yayılan tehlike Gece'yi ürkütmüştü. Batı, elini beline koyup onu ilerletene kadar ayakları yere çivilenmiş gibi odayı incelemeye devam etmişti zira. Çünkü adama bakarsa her an kaçabileceğini düşünüyordu. Batı, masanın önündeki deri koltuğa oturdu ve eliyle karşısındaki koltuğu işaret etti. Gece dediğini yaparken Batı, arsızca ayağını kaldırdı ve önündeki sehpaya uzatıp adama baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanın Üçüncü Tekili
ActionBatı için hayatındaki en değerli varlık, ikizi Doğu'ydu. Doğu, ikizine en az ismi kadar zıt bir karaktere sahipti ama onun deyimiyle diğer yarısıydı ve o olmadıkça bir yanı hep buruktu. Ancak beraber verildikleri yurtta bir gece çıkan yangın her şe...