Yürütülen soruşturma sonucu, ele geçirilen video görüntüleri; videoda yer alan yaklaşık yirmi kadının işbirliği ile ifadeleri sonucu doğruluğu kanıtlandı. İki gün önce operasyon için düğmeye basan soruşturma ekibi, muhalefet partilerden birinin çıkardığı, Tokyo milletvekili başkan adayı olan K. L'i havalimanında kaçacağı sırada yakaladı.
Zorla fuhuş yaptırılan yirmi kadının fotoğrafları ve telefon numaraların araştırılması sonucu, fuhuşa aracılık yapmak ve yer sağlamak suçlarından milletvekili K. L. adliyeye sevk edildi. Kurban olan kızlardan birinin ifadesi aşağıda yer almaktadır.
"Ben birkaç dizide oynamıştım ve M. Şirketlerinin Başkanı ile arkadaşlarımla birlikte gittiğim bir eğlence mekanında tanıştım. O da beni milletvekili K. L. İle tanıştırdı. K. L bana yakında Tokyo'da başkan olacağını ve ünlü olmamda bana yardım edebileceğini söyledi. Ben başta istemedim fakat şirket başkanının fiziksel istismarına uğradım. Ardından K. L.'nin cinsel istismarına maruz kaldım. Eğer ağzımı açarsam beni öldürmekle tehdit ettiler."
İzaya haberin yanına iliştirilmiş olan resme baktı. Ardından gazeteyi buruşturarak masanın yanındaki çöp kutusuna basket attı.
"Tebrikler bununla birlikte üç kişi oldu."
Dudakları yavaşça yukarı doğru kıvrılmıştı ve gözleri hafifçe kısıldı.
"Bayan Miss, sen olmasaydın tek başıma asla başarılı olamayacağımı ikimizde biliyoruz."
Dönen sandalyesinde daha da yayılarak sandalyeyle birlikte arkasına döndü ve ofisinin tamamen boydan boya cam olan duvarından manzaraya doğru baktı uzun uzun. Kollarını başının arkasında birleştirmişti ve oldukça keyifli görünüyordu.
"Bulunduğun yerden güneşin batışını görebiliyor musun Bayan Miss?"
"Bana nerede yaşadığımı mı soruyorsun Avcı?"
"Wow, Bayan Miss'im gerçekten çok zeki."
İzaya'nın gülüşü boş olan ofisinin duvarlarında yankılanmıştı.
"Kes sesini velet, ve hayır maalesef göremiyorum."
"Ah, penceresiz bir odada mısın o zaman? Belki de yer altında bir yerdesindir?"
Düşünceli bir şekilde gözleri kısılmıştı ve aklında bin bir türlü düşünce varmış gibi görünüyordu.
"Hayır. Boşuna düşünme, merak bile etme İzaya."
"Hadi ama on seneden fazla oldu Bayan Miss. Bu koca ülkede beni gerçekten tanıyan tek kişi sensin."
Kulaklığın diğer ucundaki kadın sinsi bir şekilde gülmüştü.
"Ben seni tanıyorum ya o yeterli velet. Çok konuşma. Bugün için kendini fazla yorma ve keyfine bak. Yarın sıradaki hedefi belirleriz."
Sessizce kafasını sallamıştı İzaya ardından oturduğu koltuktan çeviklikle kalktı.
"İkebukuro'ya gitsem mi? Uzun zaman oldu."
"Orada istenmeyen bir muhbir değil misin?"
Gözleri neşeyle büyürken aklına Shizuo'nun görüntüsü gelmişti. Onu sinir ederek geçirebileceği bir akşam kulağa fena gelmiyordu.
Kulaklığın diğer ucundaki kadın İzaya'nın neler düşündüğünü anladığında onu durdurmak için derin bir nefes alarak konuştu tekrar.
"Belki de sıradaki hedefe şimdi karar vermeliyiz. Aiden Heiwajima'ya ne dersin?"
İzaya duyduğu isimle olduğu yerde kala kaldı. Yüzü tamamen ifadesizleşmişti. Bir elini masaya uzatarak sıkıca tutundu.
"Bayan Miss... Bu ismi sona saklayacağımızı söylemiştim." Her bir kelimeyi vurgulayarak söylemişti. Sesinden sakin kalmaya çabaladığı çok belli oluyordu.
"İntikam almak istemiyor muydun İzaya? Neden? Shizuo'nun babası olduğu için mi? Yoksa çocukluk anılarının hatırına mı? Ama İzaya, Shizuo hiçbirini hatırlamıyor. Seni hatırlamıyor. Onun gözünde sen sadece en nefret ettiği lanet bir muhbirden başka biri değilsin."
"Bayan Miss!" Sesi hafifçe yükselmişti ve oldukça huzursuz görünüyordu.
"İzaya, söylediğim her şey senin iyiliğin için. Duygular, zayıflık demek. Sen yakalanamazsın çocuk."
"Görüşürüz."
Sinirle nefesini dışarı üfledi ve eli kulağındaki şeffaf ve küçük görünmeyen iletişim cihazına gitti.
"İzaya dur! Kulaklığı çıkarma. Ne zaman tehlikeyle karşılaşacağın belli olmaz ve sana ulaşamazsam seni koruyamam."
"Saatim hala kolumda ve yüzükte parmağımda, birde telefonum var. Yani bana rahatlıkla ulaşabileceğini biliyorsun. Bu yüzden dramatikleşme. Ben kaçtım."
Kulağındaki kulaklığı çıkararak ofisin karşı duvarını boydan boya kaplayan kitaplığın yanına gitti. Ortadaki raflardan birinin üzerindeki dışı deri kaplı ansiklopedilerden birini hafifçe kendine doğru çekti ve bununla birlikte kitaplık ikiye ayrılarak ortaya gizli bir bölme çıktı.
İzaya bu gizli bölmeden içeri adım attığında kitaplıkta tekrar birleşerek eski halini almıştı. Kısa bir koridordan geçtikten sonra büyük bir odaya geldi. Bu odada yaklaşık beş ekran vardı. Bir tanesi duvarın üstünde duruyordu ve bir sinema ekranı kadar büyüktü. Odanın ortasında boydan boya uzun bir masa vardı. Diğer dört ekran bu masanın üzerindeydi. Ekranların her birinde değişik bir alanı gösteren kamera görüntüleri vardı. Biri de ofisinin bulunduğu binanın girişini gösteriyordu. Elindeki kulaklığı masanın üstündeki küçük kutuya özenle yerleştirdi ve arka tarafa doğru ilerleyerek yere birebir duran ve tamamen beyaz çarşafların serili olduğu çift kişilik yatağa ulaştı.
İlk önce genelde yüzünü saklamak için kullandığı siyah spor şapkayı çıkardı. Ardından üstündeki siyah deri ceketi çıkardı ve yatağa fırlattı. Ayağındaki deri botlardan da kurtulmuştu. Üstündeki siyah kapüşonluyu da çıkararak onun yerine her zaman giydiği siyah kazağı giydi ve üstüne de yine siyah olan ama yakasında ve kolları ile etek uçlarında kürkü olan montu giydi. Aynanın karşısına geçtiğinde saçlarını elleriyle karıştırdı ve dağılmasını sağladı.
İşte bu şekilde tam olarak muhbir İzaya Orihara'ya benzemişti. Gerçek kimliğini saklamak için büründüğü karaktere. Montun cebindeki telefonu çıkardı ve numaralara baktı. Sadece dört numara vardı.
Genellikle sipariş verdiği tavukçunun numarası, Shinra ile Celty çiftinin numaraları ve elbette ki Shizuo'nun numarası. Numaralara şöyle bir göz gezdirdikten sonra da etrafına göz gezdirdi ve ekranları kontrol ettikten sonra hızla çıkışa doğru yöneldi.
*Merhaba millet. Nasılsınız? Yine bir Shizaya hikayesi ile bir araya gelmekten çok mutluyum. Takipleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkürler şimdiden. Bakalım bu defa nasıl bir İzaya ve Shizuo fanfictionu ile karşılaşacağız ;) Umarım keyif alarak okursunuz *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı (Shizaya AU)
Fanfictionİzaya; geçmişini, kimliğini ve sahip olduğu her şeyini kaybetmiş, yaşama gücünü intikamdan alan bir adamdır. Hayatı boyunca yanında olacağına dair söz veren ilk aşkı yıllar sonra düşmanı olarak karşısına çıksa bile amacına ulaşmak için tereddüt etm...