Avcı (Shizaya AU)

1.3 Gerçekleşen Planlar

İzaya ayna da son bir kez daha kendine baktıktan sonra koltuğunun arkasına astığı deri ceketini kollarından geçirerek üzerine giydi ve kapşonunun şapkasını da başına çekerek yüzünün karanlıkta kalmasını sağladı. Olay yerine gitmek için hazırdı. Bayan Miss ile bağlantıyı kurduktan sonra gizli odasından çıkarak kapıya doğru ilerledi. 

"İzaya, ben oraya gitmen gerektiğini düşünmüyorum. Bu oldukça tehlikeli değil mi? İşi polislere bırakmalısın, çoktan ihbar ettik onları zaten. Sevkıyat gerçekleşemeden basacaklar toplantıyı."

İzaya sakince nefesini dışarı üfledi ve sokağa adımını atmadan önce gelip geçenlere kısa bir süre göz gezdirdi. 

"Bu her zaman yaptığım bir iş ve fazla yaklaşmadan olanları uzaktan izleyeceğim. Boşu boşuna kendimi tehlikeye atacak kadar aptal biri değilim." 

Sesi hafif isyankar gelse de ortağının aslında onun için endişelendiğinin bilincindeydi. Apartmanının önündeki siyah motosikletine atlayarak ayağını pedala dayadı. Motora gaz vermesiyle ani bir şekilde öne doğru fırlaması bir olmuştu. Son sürat giderken rüzgarda suratını yalayıp geçiyordu. Issız bir yola girdiğinde GPS'den yakınlarında araba yada birileri olup olmadığına baktı ve güvenli olduğunu fark ettiğinde son sürat ilerlemeye devam etti. 

Sonunda çöl gibi kuru bir topraktan ibaret görünen bir alana ulaşmıştı. Çevrede sadece iki tane kerpiç duvarlarının çoğu yıkılmış harabe evler vardı. Motorunu birinin arkasına çekip sakladıktan sonra kendi de biraz daha yakına ilerleyerek saklanmaya başladı. Yoshida Gato ve adamlarının teşrif etmesini bekliyordu fakat yola uzak olduğundan gelenleri görmesi pek mümkün değildi. Yaklaşık on dakikanın ardından bir grup kişinin ayak seslerini duymaya başladığında ortamın kalabalıklaştığını anlamıştı. Saklandığı duvarın arkasından çıkarak daha da yakına gitmek için hareketlendiğinde ensesinden yakalanmasıyla bir adım dahi atamadı. 

Beklemediği bu hareketle savunma ve saldırıya geçmesi bir olmuştu. Sert bir darbe indirmeye hazırladığı yumruğu arkasındaki kişinin yüzüne indiğinde gördüğüne inanamıyormuş gibi bakışlarla olduğu yerde kalakalmıştı. Karşısındaki sanki sivri sinek ısırmış gibi yüzünü hafif buruştururken bu sert darbeden biraz olsun bile etkilenmemişti. 

İzaya tam ağzını açmış konuşacaktı ki, bir anda kulakları dolduran başka bir sesi işitmeleriyle birlikte arkasındaki kişi İzaya'nın ağzını kapatmış ve onu kendi ile birlikte duvarın arkasına daha çok çekmişti. Birbirlerine o kadar yakınlardı ki bu temas İzaya'nın tüylerini ürpertirken içindeki anlamlandıramadığı garip duygulardan aşırı rahatsız olmasına sebep olmuştu. Sırtlarını sert duvara dayayan ikili sessiz aldıkları nefeslerle diğer adamların konuşmalarını dinliyordu. 

"Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu eski dostum. Bugün ki antikaları gördüğün de gözlerinin parlayacağına eminim." Yoshida yapmacık bir gülümseme sunduktan sonra arkasındaki adamlara kaş gözle hareket yaparak arabadaki malların getirilmesini emretti. 

"Öyle olsa iyi olur. Buraya gelebilmek için programımdaki önemli bir toplantıyı iptal etmek zorunda kalmıştım. Öğleden sonra Viyana'da olmak zorundayım." 

Sert ses konuştuğunda ise ortamdaki tüm adamlar sanki nefes bile almamışlar gibiydi. Yoshida'nın yapmacık gülmeleri haricinde oldukça gergin bir hava vardı. 

"İşte para bu çantanın içinde. Güzel bir alışveriş oldu." 

İzaya sinirle dişlerini sıktığı sırada siren sesleri tüm alanda yankılanmaya başladı. Ani bir hareketle yerinden fırlayarak yanındaki sarışını umursamadan karmaşadan istifade ederek alanın ortasına atladı. Arabalara kaçmaya çalışan Yoshida ile göz göze gelmesiyle beraber ona doğru çevik bir harekette bulunarak yere düşmesini sağlarken vurduğu bacağı ile hareket etmesini de kısıtlamıştı. Kaçamayacağını anlayan Yoshida adamlarına bir gayret seslenirken ortamda silah sesleri patlamaya başlamıştı bile. İzaya son anda ortada yerde duran altın işlemeli vazoyu eline aldığında başka biri tarafından belinden yakalanarak ani bir şekilde havaya kaldırılmıştı. Kimin kendini yakaladığını anlayamadan o gürültü ve arbede arasından sıyrılarak bir anda kendini motosikletinin önünde buldu. Shizuo İzaya'yı arka koltuğa oturmasını sağladıktan sonra kendide öne geçti ve aniden motoru çalıştırmasıyla ikisi çoktan İkebukuro'ya doğru hareket etmeye başlamıştı.