Avcı (Shizaya AU)

2.5 Son Mesaj

Shizuo İzaya'nın ofise gitmiş olmasını umarak yaşadıkları yere yöneldi.  Kapıdan içeri girdiğinde sakince odaları dolaştı.  En sonunda ofise yönelerek büyük televizyonu açtı.  Haberleri takip edip onunla ilgili bir şeyler duyabileceğini ummuştu. Eğer geri dönmezse onu sokak sokak aramayı kafasına koymuştu bir kere.

"Bu son dakika haberi Japonya'nın tüm sakinlerini şaşırttı sayın izleyiciler.  Haberimiz Japonyanın köklü kuruluşlarından olan Akatsuki Holding ile ilgilidir. Yaklaşık olarak yirmi yıl kadar önce Akatsuki Hiro ve ailesinin ani ölümü hem herkesi şoka uğratmış hem de üzmüştü. 

Açığa çıkan bilgilere göre; Akatsuki Holdingin Yönetim Kurulu Üyelerinden Hayato İkari, İchigo Asakura, Yuta Mishima, Saori Meiji, Motoki Tom önceki başkan Akatsuki Hiro'nun ve eşi Akatsuki Julie'nin öldürülmesine yardım ve yataklık etmek ile ilgili hususta yargılanacaklar.  Polislerin katı yöntemlerle aramaya devam ettiği,  Akatsuki Holding'in şu andaki Başkanı Miyazaki Akira henüz yakalanamadı. Oğlu Miyazaki Tao ile yapılan soruşturmalarda ortaya çıkan belgeler Akatsuki Holdingin Yönetim Kurulu Üyelerinin tek bir suçla yargılanmayacağının kanıtı olabilecek statüdedir."

Shizuo başını televizyondan pencereye çevirdiğinde aklında sadece İzaya'nın gidebileceği yerler vardı. Bunca zamandır aradıkları katilin Akira olduğunu zaten öğrenmişti. Tao'nun bu haberleri nasıl karşıladığı da merak konusuydu. Kendisini pek sevmese de nihayetinde çocukluk arkadaşlarıydı. Babasının bu işe ne derece de karıştığını da merak ediyordu. Adı haberlerde geçmemesine rağmen mutlaka sorgulanmak için emniyete gitmiş olmalıydı. Babasının her zaman Hiro'ya büyük bir saygısı ve sevgisi olduğuna hep şahit olmuştu, bu yüzden ölümleriyle bir ilgisi olması uzak bir ihtimaldi.

İzaya'yı bulmalıydı. Daha fazla oturamayacağına karar vererek kapıya yöneldiği sırada içeriden gelen bir telefon sesi dikkatini çekti.  Bir umutla telefonu odanın içinde aramaya başladı ama bir türlü bulamadı.  Sesi dikkatle dinlediğinde kitaplığın oradan geldiğini fark etti ama orada kitaplardan başka bir şey göremedi.  Ellerini kitaplar arasında yoklayarak gezdirdi. Telefon büyük ihtimalle kitapların arasında falan olmalıydı. Neler olduğunu anlayamadan bir mekanizmanın çalışma sesi kulaklarına doldurmuştu. Ardından ortadaki kitaplık diğerlerinden ayrılarak geriye doğru açılmaya başladı.

... 

"Sana inanamıyorum teyze, onunla buluşurken aklından ne geçiyordu?"

Rei'nin öfkeli sesi tüm odada yankılanmıştı.  Uzun olan koltuğun uç kısmına oturmuş olan kadın elleriyle şakaklarını ovarak masaj yapıyordu.  Yüzünden canının çok sıkkın olduğu belliydi.

"Yeter artık Rei, senin kardeşinse benimde yeğenim, amacımın bu olmadığını biliyorsun." Rei kızgın bakışlarını kadının üzerinden çekerek tablasına uzandı ve bir sigara yakarak derin bir nefes çekti.

"Gps'ten takip edemiyor muyuz? Nerede olduğunu bulabilecek kadar yetenekli olduğunu biliyorum.  Bu zamana kadar onu hep izlemiyor muydun? " Genç kadın üzgün bir şekilde başını olumsuz anlamda salladığında bakışları pencereye yönelmişti.

"Tüm telefonlarına ulaşmaya çalıştım ama hiç biri yanında değil.  Saatine de bir gps takmıştım ama saatini çıkarıp İkebukuro sokaklarından birindeki çöp konteynırına atmış. Montunun iç astarındakini de bıçakla kesip bir kaç metre ileride yere fırlatmış.  Onu nasıl takip ettiğimden haberi varmış zaten.  Tüm gpsleri eli ile koymuş gibi buldu ve şimdi ona ulaşamıyorum. Eğer bulunmak istemezse ona ulaşmamız çok zor. Ne kadar işgüzar olduğunu biliyorsun."

"Onun peşinde olan sadece biz değiliz. Akira'da onu yarıyor. Hala polis tarafından aranıyor olmasının bunu engelleyeceğini sanmıyorum." Jenny Rei'ye doğru dönerek düşünceli bakışlarla onu süzdü.