Shizuo, elleri ceplerinde bir süre yürüdükten sonra Tom'un yeni açtığı ofisinden içeri girdi. Ortağının yimri iki sene önceki suça dahil olduğunu bilmediği için sorgulandığında çok şaşırmıştı ama neyse ki olanları bilmek haricinde başka türlü karışmamıştı işe. Verilen cezanın karşılığı olarak yüklü bir miktar ödedikten sonra hayatına daha düzenli bir yol çizmeye karar vermişti. Bu işe karışmış olsaydı zaten liseden beri tanışıyor olmalarına rağmen asla onunla bir arada olmak istemezdi.
Bunları düşünmek aklına babasını getirdi. Merdivendeki basamakları ağır ağır çıkarken aklında onu en son gördüğü gün gözünde canlandı. Yaşananları duyduğunda doğruları öğrenmek için ailesinin evine koşmuş ve öğrendikleri ile sırtından bıçaklanmıştı resmen. Hiçbir zaman yakın bir bağları olmamasına rağmen yine de böyle bir ailede doğmuş olmak onu harap etmişti, ne dese yetersiz gibi geliyordu, hayatını mahvetmişlerdi.
Annesi sessiz ve güçsüz bir kadındı belki ama o da bunca yıl bilerek susmuştu. Babası hapse girdiğinden beri ailesi de dibe vurup parçalandı. Kasuka'nın bu gerçeği hayranların saklaması pek de kolay olmadı. Kendisi haricinde geri kalanlarla görüşmeyi kesti. İkisi birden katilin oğlu damgasını yemişlerdi, bu yüzden onu haklı buluyordu yeterince. Annesinin kaldığı evi satıp ona başka bir yerden ev almıştı ve bir daha onu da görmeye gitmedi. Hayatında tek değişen şeyler bunlar değildi elbette.
Keyifsiz bir nefes aldığın da Tom'un odasının kapısını açarak içeri girmişti. Tom geniş masasında oturuyor elindeki kağıtlara göz gezdiriyordu. Odanın ortasına yerleştirilmiş koltuklarda oturan sarışın kadına bakmadan o da koltuklardan birine oturdu sakince. Tom'un işini değiştirdikten sonra asistan olarak işe aldığı biriydi bu kadın ve bir de ona anlaşma metinleri için çeviri falan yapıyordu. Pekte umurunda değildi kısaca.
"Hoşgeldin Shizuo."
Tom'un sesini duyduğunda başını kaldırıp ona selam verdi ardından cebinden çıkardığı paketten bir sigara çekerek dudaklarına götürdü.
"Vorona, elindeki o magazin dergisinde ne varda yarım saattir okuyorsun, burada rusça belgeler var çevirmen gereken. İlgilenmeni bekliyorlar."
"Tamam Tom-san, sadece hayranı olduğum Akatsuki-san ile ilgili ilginç bir haber dikkatimi çekmişti. Duymuşsunuzdur mutlaka, öldü sanılırken birden ortaya çıkıp şirketi devraldı ve batmak üzere olan şirketi bir yılda kurtarmakla kalmayıp ülkenin en zengin insanı oldu. Dünyanın en kurnaz iş adamı diyorlar ona ve şu iki yılda topladığı ödülleri duvardan duvara dizebilirsin, o derece. Tüm dünya liderleri takip ediyor adamı ama ilginç, hiç böyle bir şey yapmasını beklemiyordum ondan." Kadın kaşları çatık dergide ki açık sayfaya bakıyordu hala.
"Vorona, emin ol ikimizde bununla ilgilenmiyoruz, şimdi birilerini övmeyi bırakıp işinin başına dön!" Tom göz ucuyla Shizuo'ya bakarak tepkisini ölçmeye çalıştı. İkisi de bu adamı tanıyordu tabiki. Hem de çok yakından tanıdıklarını bile söyleyebilirdi, Shizuo ile aralarında ne yaşadıklarını tam bilmiyordu ama artık birbirlerini orada burada kovaladıklarını hiç görmemişti. İzaya bir kez olsun İkebukuro'ya geri dönmemişti bir daha zaten. Vorona'nın yanına gelmek için kalktığında sehpaya bıraktığı dergiyi Shizuo'nun aldığını gördü.
Dergi de gördüğü ne ise kaşları mümkünmüş gibi daha da çatılmış ve alnında damarlar atmaya başlamıştı. Aşırı öfkeliydi yine. Sinirini çıkarmak için dövecek adam da bulamadığından böyle zamanlar da erkenden evine gidip kimseye bulaşmıyordu. Dergiyi odanın bir köşesine fırlatırken yumruğunu sert bir şekilde sehpaya indirerek parçaladı.
"Zararı maaşımdan düşersin Tom-san. Bugün erken çıkıyorum." Yüksek çıkan sesiyle konuştuktan sonra yumruk yaptığı elleri iki yanında sallanırken kapıya yürüdü ama kontrol edemediği gücü yüzünden kapı da elinde kalmıştı. Sinirli bir şekilde mırıldanarak merdivenlere yönelerek gözden kayboldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı (Shizaya AU)
Fanfictionİzaya; geçmişini, kimliğini ve sahip olduğu her şeyini kaybetmiş, yaşama gücünü intikamdan alan bir adamdır. Hayatı boyunca yanında olacağına dair söz veren ilk aşkı yıllar sonra düşmanı olarak karşısına çıksa bile amacına ulaşmak için tereddüt etm...