2.3 Son Günler

719 62 52
                                    

Kendisinden sabırsızca cevap bekleyen sinirli adamın üzerinde gezdirdi bakışlarını. Ona kim olduğunu söylemeye kesinlikle hazır değildi. Sonuçlarını yeterince tartmamıştı bile ve kumar oynayabileceği bir konu değildi bu.

"Bunu bende bilmiyorum. Kim olduğunu çok araştırdım ama bulamadım. Başta benden sadece Akatsuki Yönetim Kurulundaki kişiler hakkında bilgi istemişti."

İzaya devam etmeden önce Shizuo'nun tepkisini ölçmek için ona baktı dikkatle. Hala sabırsız ve tatmin olmamış bir ifade vardı yüzünde. Onu nasıl tatmin edeceğini ya da oyalayacağını düşünüp duruyordu. 

"Araştırdıkça her bir herifin hiçte masum olmadığını keşfettim. Hepsi bir şekilde pisliğe bulaşmış insanlardı. Benden intikamını almamı istediğinde bunun kişisel bir şey olduğunu sanmıştım ama bu herifler zaten birer suçlu iken bu çok basit oldu. Ben sadece gerçekleri ortaya çıkardım. Fakat zaman geçtikçe neden onlardan intikam almak istediğini bende merak eder oldum."

İzaya Shizuo'nun istediği yere vurgu yaptığında onun meraklı bakışları kendi gözlerini bulmuştu. Bu konuda bir cevap vermek belki de onu şimdilik tatmin eder ve sinirini yatıştırırdı. 

"Tüm bu yönetim kurulu üyelerinin tek bir ortak noktası vardı. O da yirmi yıl önceki suça dahil olmalarıydı."

"Yirmi yıl önceki suç?"

"Akatsuki ailesinin katliamı..."

Shizuo öfkeyle oturduğu koltuktan kalktığında gözleri kor gibi kendisinde baktığı her yeri yakıyordu ateş değmişçesine. En çokta o bakışlar kendi gözlerini bulduğunda etkisini hissetti, resmen nefesini kesmişti. Bu nasıl bir kana susamışlıktı böyle? Tıpkı bir vahşi hayvan gibiydi. İpini koparan bu canavarı onların üzerine salmak İzaya'yı zevkten dört köşe edebilirdi.

"Ne demek istiyorsun sen?" İzaya'nın tişörtünün yakasını kavramış yukarı kaldırırken onu parmak uçlarında durmaya zorlamıştı. Sinirle kendini kaybettiği çok barizdi. Kelimeleri üstüne basa basa tükürür gibi söylemişti. İzaya ellerini uzatıp yakasını kavrayan ellerin üstüne koydu. 

"Tao Miyazaki-san ile benden araştırmamı istediğiniz şey bu değil miydi? Ve sizin haricinizde o gizli müşterim bunu baştan beri bildiği için sizden önce ilk adımı atarak harekete geçmişti. Onun kim olduğunu bilmesem de bu işe onunla girdim ve devam edeceğim. Miyazaki'de dahil herkesi olması gereken yere geri göndereceğim."

Sözlerinin ardından Shizuo'nun ellerini daha çok sıkarak ne yaptığının bilincine varmasını istedi ve kollarına iyice asıldı. 

"Bak ölen aşkının katilini öğrenmek seni şok etmiş olabilir ama bu kişi ben değilim. Neden öfkeni bana yöneltiyorsun?"

Shizuo İzaya'nın buruk çıkan sesini duyduğunda biraz olsun kendine gelebilmişti. Ardından onu nasıl hırpaladığı fark ederek hemen kollarını indirdi. Evet anlattığı her şey onu çok sinirlendirmiş ve öfkelenmişti ama şu anda İzaya onun için her şeyden daha değerliydi. Nasıl ona zarar verebilirdi ki? Başta onun kendisine yalan söylediği ve bir şeyler sakladığı için bu açıklamayı istememiş miydi? Ne Miyazaki'ler ne de Akatsuki Holdingin Yönetim Kurulu zerre umurunda değildi. Bahsettiği doğruysa ona yardım bile edebilirdi ve birlikte bu intikamı alırlar o da huzura erebilirdi. Sözünü tutamadığı için çektiği vicdan azabından başka bir şey değildi artık bu onun için. Çünkü içindeki tek aşk İzaya'nın aşkıydı.

"Dürüst olmak gerekirse evet, onu seviyordum. Hala da değer veriyorum ama bu çocukluğun getirdiği saf duygulardan ibaret. Çünkü ben artık sana sahibim İzaya. Ona olan sevgimden daha başka bir sevgi bu. Şu kadarını söyleyeyim sana, bensiz bir şekilde mutlu olmana asla izin vermem senin. Bunu kabullenemem, sen bana aitsin ve hep yanımda kalacaksın. Benden başka kimseyle samimi olamazsın artık. Benden kaçmaya kalkarsan seni dünyanın öbür ucuna kadar kovalarım, benden başkasına bakarsan onu bir sinek gibi duvara yapıştırıp öldürürüm. Eğer biri saçının teline zarar verirse, onu doğduğuna pişman ederim. Anlıyor musun?"

Avcı (Shizaya AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin