1.8 Kimse Sana Dokunamaz

1.3K 96 24
                                    


İzaya gözlerine gelen ışıktan rahatsız olduğundan kaşlarını çattı ve bir koluyla yüzünü örterek bir kaç dakika öylece bekledi. Yan odalardan Shin-chan'ın sesini duyduğunda nerede olduğunu anlamıştı. Yavaşça gözlerini açtığında ise, karşısında en son görmeyi tahmin ettiği kişiyi gördü. 

Shizuo endişeli gözlerle İzaya'nın tepkilerini izliyordu. İzaya'nın gözlerini açtığını gördüğünde içeride Celty ile didişen Shinra'ya seslendi. İzaya'nın kaşları hala çatıktı. Rahatsız bakışlarını Shizuo'nun üstünden çekerek doğrulmaya çalıştı. Kolunda hafif bir sızı vardı ama bu onu o kadar rahatsız etmiyordu artık. Sakinleştiricilerin etkisi olmalıydı. 

Shinra sırıtarak içeri girdiğinde bir baş belası daha diye düşündü. Yapması gereken tek şey asi ve pervasız sadist kişiliğine bürünmek ve İzaya Orihara olmaktı sadece. 

"Sonunda kendine gelebilmişsin İzaya, neredeyse upuzun bir gün geçti. Çok fazla kan kaybetmiştin ve yaran iltihap kapmıştı. Yaralandığında direk bana gelmeliydin." 

"Yaranın bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim Shin-chan alt tarafı bir sıyrıktı."

"Bir sıyrıktan fazlası bir kesikti İzaya ve sorun da o değil, müdahale edilmediğinden çok kan kaybetmişsin. Zayıf bir bünyen olduğunu unutuyorsun." 

"Tamam tamam, daha yeni kendine gelmiş bir hastanı azarlama Shin-chan, kalbimi kırıyorsun böyle çemkirerek."

İzaya muzip bir şekilde alıngan sesiyle trip attıktan sonra dudaklarını büzdü. Shinra alışkın olduğu bu laubali hareketlerin üstüne gözlerini devirdi.

"Bu arada seni buraya getiren Shizuo'ydu. Seninle bir şeyler konuşmak istiyor gibi görünüyor, başından hiç ayrılmadığını düşünürsek epey önemli olmalı. Ben çıkayım da sizde aranızdaki husumeti halledin." 

Kapıya doğru yürüdükten sonra çıkmadan önce tekrar ikisine bir bakış attı. 

"Lütfen, hiçbir şeyi yıkıp dökmeyin bu sefer. Shizuo, özellikle sana diyorum, İzaya yaralı biliyorsun yani sinirlenmemeye çalış." 

"Çok kolay bir şey sanki!"

Shizuo Shinra'ya bile bakmadan tepki vermişti ona ama üçü de olabilecekleri az çok biliyordu. Bu konuda iyi niyetli olmak biraz imkansızdı. Shinra iç çekerek kapıdan çıktı ve birazdan çıkacak kavga için bulundukları odanın onarım maliyetinin ona ne kadara patlayacağını düşünmeye başladı. 

İzaya Shizuo'ya kaçamak bakışlar atsa da yüzüne doğrudan hiç bakmamıştı ve Shizuo'nun kendisinden ayırmadığı bakışlarından aşırı rahatsız oluyordu. Pek kavga edecek modda değildi şu an ama elden bir şey gelmiyordu. En azından derdi ne ise, önce onun başlamasını bekleyebilirdi. 

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

"Ha?"

"Kolun? Acıyor mu?"

"Ah, şey pek hissetmiyorum açıkçası, sakinleştiriciler yüzünden olmalı." 

"Hmm..."

Shizuo İzaya'nın cevabından sonra daha da rahatlamış bir ifadeyle ona bakarak çenesini sıvazlamıştı. Sanki konuya nereden gireceğini bilemez bir hali vardı. İzaya ise bu absürt sorulara o kadar şaşırmıştı ki kendini Shizuo'ya bakmaktan alamamıştı. Ona ne oluyordu? Bu ilgi ne alakaydı? Birbirlerinin boğazlarına yapışmak için beş dakika geç kalmışlardı halbuki. Aralarındaki bu garip ortam da neyin nesiydi?

"Akatsuki Holding'in başkanı Miyazaki beni çağırdı ve seninle ilgili sorular sordu. O gün ki olayla ilgili görüntüler vardı ellerinde." 

Avcı (Shizaya AU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin