İzaya ofisindeki masasının başında oturmuş dönen sandalyesinde çember oluşturacak şekilde yavaşça dönüyor ve bir yandan da arada durup masanın üstündeki kahvesinden bir yudum alıyordu.
Hattın düşmesini beklerken ki çıkan o ses tüm ofiste yankılandı.
Dııııt.
Dıııt.
"İza-chan, sonunda arayabildin. Dün akşam çok yorgundun diye senin uyanıp beni aramanı bekledim."
"Fark ettim Bayan Miss, peki o zaman iş konuşmaya başlayalım artık."
" Dün neler yaptığını anlat, dinliyorum."
"Takaaki Yuuki, bu adamı araştır ve profilini mail olarak at bana. Kullanacağımız ilk piyon olur kendileri."
"Ne için kullanacaksın bu çocuğu? Tanrım! Daha sadece yirmi yaşında bu. Sicilin de hiçbir suç yok ve bir fahişenin çocuğu. Annesi ölmüş. Akrabası ve yakın ilişki kurduğu birileri de yok."
"Tahmin etmiştim, eh kendisi de bir jigolo olmuş sonuçta."
"Cidden bu genci mi kullanacaksın? Tehlikeli işler yaptığımızın farkındasın değil mi?"
"Merak etme sen, ben her şeyi ayarladım. Yoshida Gato'nun karısına zaafı olduğunu söylemiştim sana ve karısının da genç erkeklere olan zaafı tam olarak bizim işimize yarayan bir şey."
"Ah, anladım. Takaaki'yi kullanarak Elisa'ya yani Yoshida'nın karısına ulaşacaksın ve Elisa'yı kullanarak da Yoshida'ya. En sonunda da onu kıstırıp.. BAM! Yakalatcaksın, değil mi?"
"Bana anlatacak bir şey bırakmadın."
"Detaylardan bahset o zaman."
"İlk etapta Elisa'nın Yoshida'yı eve çağırmasını sağlayacağız. Gerçi bu genç adam kadınların gönlünü almakta oldukça becerikli. Zaten bu yüzden onu seçtim. Hedefim Yoshida'nın çalışma odasına kamera falan yerleştirmek. Senden Yoshida'nın bu hafta ki programını bulmanı istiyorum. Sık sık iş seyahatleri oluyor zaten, doğru zamanı yakalamalıyız."
"Oldu bil. Birazdan sana fakslarım."
"Daha sonra da takipte kalıp bir sonraki tarihi eser sevkiyatının ne zaman olacağını öğrenmeliyiz."
"Öğrenip ihbar mı edeceğiz?"
"Elbette tabi önce altına imzamı attığım bir not göndermek istiyorum Akira'ya. Haha, yüzünün alacağı şekli aklımda canlandırıyorum da en zevkli kısmı bu sanırım."
Bayan Miss'te İzaya gibi telefonun diğer ucunda neşeli bir kahkaha atmıştı.
"Hmm, Bayan Miss bilinmeyen bir numaradan iş telefonum çalıyor, sanırım muhbir olarak biraz iş alacağım. Kapatıyorum, sonra ararım."
İzaya konuşmayı kestikten sonra çalan telefonunu eline aldı ve açarak kulağına götürdü.
-Alo?
-Orihara-san ile mi görüşüyorum?
-Evet, ta kendisi.?
-Merhaba Orihara-san, ben Tao Miyazaki. Sizinle bir iş görüşmesi yapmak istiyordum acaba akşamüzeri altı gibi uygun olur musunuz? Dilerseniz dışarıda akşam yemeği yerken de iş konuşabiliriz.
İzaya duyduğu isimle donup kaldı bir süre. Bu nasıl bir işti böyle. Gerçekten tahmin ettiği kişi olamazdı değil mi? Aynı isme sahip kaç kişi daha olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avcı (Shizaya AU)
Fiksi Penggemarİzaya; geçmişini, kimliğini ve sahip olduğu her şeyini kaybetmiş, yaşama gücünü intikamdan alan bir adamdır. Hayatı boyunca yanında olacağına dair söz veren ilk aşkı yıllar sonra düşmanı olarak karşısına çıksa bile amacına ulaşmak için tereddüt etm...