GERÇEK AŞK

-BÖLÜM 1-

Deniz kumral uzun beline kadar saçları olan yeşil parlak gözlü bir kızdı . Çokta bakımlı değildi .Poyrazın onda ne buldunu merak ediyordu.Bu sabah oldukça erken kaltı.Aslında çok geç yatmıştı .Ama kafasında poyrazla ilgili düşünceler uykularının kaçmasına yetiyordu. Yeni kalkmasına rahmen kendini yorgun hissediyordu. Baş ucu kitabı gizemli yazarın kitabını eline aldı. Y azar okadar güzel anlatıyordu ki Deniz hep öle bir aşk yaşamak istiyordu. Poyraz var bide sevgilisi aslında biliyordu Poyrazın onu sevmedini Poyraz çok zengin sarışın mavi gözlü arabası olan ve nerdeyse okuldaki bütün kızların peşinden koştuğu çocuktu. Ama Deniz mutlu değildi.O sadece gerçek aşıkı arıyordu yazarın anlatığı aşkı yaşamak istiyodu Dışarı çıktı. Sürekli okuduğu edebiyat dergisini satın aldı. Poyraz'la konuşması gereken şeyler vardı. Onu dinlemeyeceğini biliyordu ama yinede konuşacaktı. Metroya bindi. Çok az sayıda insan vardı. Dergiyi açtığında o çok sevdiği hatta hayatının artık bir parçası olmuş kitabın yazarının kimliğini, yapacağı imza gününde açıklayacağı yazıyordu.

Deniz'in aklında yine bir sürü şeyler canlandı. Onun nasıl biri olduğunu hep merak ederdi. Aşkla ilgili düşüncelerinin aynı olduğu biriydi. O daha önce böyle biriyle hiç karşılaşmamıştı. Kalbini sıcak bir mutluluk kapladı. Tabiki de o imza gününe gidecekti. Cuma günüydü.

Metro durmuştu. İstemsizce yürüdü. Sahilde okuluna yakın bir kafede Poyraz'la konuşmaya gidiyordu.

Poyraz her zamanki yerlerinde oturudu.yordu. Deniz'i gördüğünde ukala bir şekilde gülümsedi.

Deniz artık Poyrazın yüzüne baktığında aynı gülümsemeyi gösteremedi. Ogün kafasında tasarladı. Poyraza okuduğu kitaptan, o kitaptaki aşktan bahsedecekti.Onun kitap hakında ne düşünceni çok merak ediyordu. hızlı adımlarla ve titreyerek Poyrazın oturduğu masaya doğru yürüdü. Poyraz ayağa kalkarak hoşgeldin dedi. Ve Denizi öptü. Denizde herzaman ki sahte gülümsemesiyle ve bak sana bu dergi benim en sevdiğim ve sürekli takip etğim edebiyat dergisi, dergiyi incelerken okumayı çok sevdiğim kitap serisinin ve bunu yazan kimlini gizleyen yazarın artık kimlini açıklıcanı öğrendim.

Poyraz ilk baş tepkisiz kaldı. sonra Deniz sen bu konuda cidimisin biz senin bu yaptıklarını kaç sene önce lisede yapıyorduk dedi. Ukala tavırlarıyla Deniz hiç bir şey söylemedi. Sadece poyrazın kendisi için farklı biri oldunu anladı. Uzatmanında anlamı yoktu zaten zeynep kafasına koymuştu. Cuma akşamı saat 10 da Hilton otelindeki açılışa gidecekti.çünkü o yazarla tanışmayı çok istiyodu. onu, onun düşüncelerini onun aşka dair bakış açısını merak ediyordu. Çünkü yazar kitabında aşkı o kadar ölümsüz okadar güzel anlatmıştı ki mutlaka kitapta yazanları yaşadı diye düşünüyordu.

Birden hayalere daldını farketi. Poyraza artık kalkalım istersen derse geç kalıcaz dedi . ve kalktılar siyah jiplerine bindiler.Bir soğukluk vardı. İkiside konuşmuyordu. Deniz o imza gecesine Poyrazında onunla gelmesini çok istiyordu. Ama bugünkü söylediklerinden sonra onu imza gününe gelmesini söyleyemedi.okula geldiklerinde hiç konuşmadan ayrılıp sınıflarına çıktılar.Deniz, Poyrazla olan ilişkisinin bitmesi gerektiğne kesin karar verdi. Belki düşündükleri onunla aynı olsaydı aralarını düzeltmek için uğraşa bilirdi. Ama artık onunla olması imkansızdı. Kafasına koydu. Ayrılacaktı okul çıkışında gine aynı kafeye gideceklerdi orada heryşeyi konuşup Poyrazdan ayrılacaktı. O düşüncelere dalmış giderken dersin bitini farketi, sınıfta bir tek kendisi kalmıştı . Poyrazı aradı dersi bitmişti.Arabayı parketikleri yerde buluştular. Bu kez Poyrazdada o sabah ki gülümsemesi yoktu. Birşeylerin ters gitiğini anlamış gibiydi.Cafeye geldiler. arabadan inip içeriye girdiler. Ve her zaman ki yerlerine oturdular. Deniz hemen söze girdi. Poyraz seninle uzun zamandır beraberiz ama olmuyor. Biz ikimiz birbirimizden çok farklıyız. Ayrı dünyaların insanlarıyız. Poyraz anlamıştı.Bunuda nerden çıkardın dedi . Bu sabah o kadar mutluydum ki sana gelirken seninde benimle gelmeni istiyordum imza günününe çünkü o yazar benim için sıradan bir yazar değil çok önemli düşünceleri ve kitabı anlatış tarzı diğer kitaplardan çok farklı.Oysaki sen bana sen kaç yaşındasın küçük çocukmusun dedin. ve beni çok kırdın. zaten süreklide kırıyoruz birbirimizi belkide böylesi en iyisi,Poyraz hiç birşey söylemedi sen cidimisin Deniz dedi. Denizde poyrazın gözünün içine bakarak böylesi en iyisi biz birlikte mutlu olamayız dedi. poyraz başka birşey söylemedi Deniz ben artık gideyim dedi. Poyrazda iyi peki sen bilirsin dedi. Eve vardığında ailesi akşam yemeği için onu bekliyordu.Oysa o kadar yorgundu ki ben aç değilim deyip odasına çıktı. Tek istediği uyumaktı zor bir gündü bugün onun için üzerini değiştirip yatağına yattı. Uyumaya çok ihtiyacı vardı. Bugünde kendisi için iyi birşey yapmıştı. Daha fazla kendisini üzmesine gerek yoktu. biraz sonra uykuya daldı. ertesi gün gine her zamanki saate kalktı. elini yüzünü yıkadı. daha sonra kendisi için güzel birgün olcağına inandığı için kırmızı kısa elbisesini giydi. Daha sonra arabasına binip yola çıktı. Yol bitmek bilmiyordu. Deniz çok heycanlıydı . sonunda hayranı olduğu yazarı tanıyacaktı.

Trafikte vardı. Deniz gine düşüncelere dalmışken buldu kendini. Telefonu çalıyordu. Poyraz arıyor Açmadı.konuşacak birşey kalmamıştı. sonra birden kırmızı ışığı görmediği için önünde duran arbaya çarptı. Çok sinirliydi. Arabadan indi ve Çarptığı arabadaki adamla göz göze geldi. sonra siz naptınızı sanıyorsunuz. arabamı ne hale getirdiniz diye bağrındı. Zaten siz ve sizin gibi araba kullanmayı bilmeyenlerin araba kulanmalarına hep şaşırmışımdır. Karşıdaki adam ama hanımfendi suç sizin benduruyordum siz bana çarptınız dediysede Deniz dinlemedi. Çünkü çok sinirliydi.Üstelik imza gününe geç kalmıştı

aslında bakarsanız daha çok yeniyim ama yazmayı gerçektende çok seven bir insanım beni yazmak konusunda cesaretlidiren kuzenim bernise çok teşekür ederim sizlerinde desteğini bekliyorum beni takip ederseniz sevinirim