Deniz uzun zamandîr tùrkiyeye gitmiyordu. En son gitiginde Poyrazini kaybetmişti. Baş ucundaki fotoĝrafi eline aldı. Her gecen gün senden bir parça daha kaybediyorum. Ama her gün seni daha çok özlüyorum dedi.
Fotoĝrafı tekrar başucuna yerleştirdi.. yataĝından kalkıp yüzünü yıkadı.Daha sonra üzerini gri tşörtünü siyah yırtık pantolonunu ve converslerini giydi. Kahvaltıya indiğinde ortalıkta kimse yoktu.Otel çok sesizdi. Deniz otelin bu halini çok seviyordu.
Sıla bugün okula gitmiceĝi için hala uyuyordu. Deniz kahvaltıda yanlızdı. Kahvaltılık birşeyler alıp masaya yerleşti. Tabaĝındakileri hızlıca yeyip okula gitmek için otelden ayrıldı.İtalya sokakları daha yeni canlanıyordu. Deniz türkiyeye gideceĝi için dergiden izin almıştı.saat 10da uçakları vardı. Sokaklar Deniz gibi işi icin sokaklara dökülmüş insanlarla doluydu. Ve hava herzaman ki gibiçok güzeldi
Deniz okula vardıĝında dersin başlamsına 10dakika vardı. Kantine geçip kendisine kahve aldı. Sınıfa çıktıĝında sınıf hala bostu. Deniz ön sıralardan birine geçip oturdu. Kafasını kaldırdıĝında karșısında Poyraza oldukça benzeyen ve sınıfta ilk defa gördüĝü bir çocuk vardı.
Çocuk o yarım yamalak ingilizcesiyle meraba dedi. Deniz şaşkınlık içinde meraba dedi. Gözleri saćları Poyraza oldukça benziyordu. Ben fabio dedi elini uzatarak. Bende Deniz dedi. Elini uzatıp çoocuk daha sonra Denizin yanına geçip oturdu. Deniz gerçekten şaşkındı. Birazdan hoca sınıfa girdi.
Deniz derste hala şaşkındı. Kafasını çevirdiĝinde fabioyla göz göze geldi. Ona bakıyordu. Sınıfta onca boşyer varken onun yanına oturmuştu. Ders çıktıĝında Deniz hızla sınıfa çıktı.
Arkasından birinin seslendiĝini farketi arkasını dōndüĝünde o yeşil gözlerle karşılaştı.gözleri gerçekten Poyrazın ki kadar güzeldi.
Vaktin varsa birlikte birşeyler yapabilirmiyiz dedi. Deniz gerçekten şaşkındı türkiyeye gidicektim ama bir kahve içmeye vaktim var dedi. Fabio çok sevindim dedi. Birlikte okulun kantinine oturdular. Kahve içerken muhabet etiler. Fabio italyan ve DEniz gibi burslu okuyordu. Muhabeti oldukça iyidi Denizden ders notlarını isteyip fotokobi çektirdi. Daha sonrada Denizi arabasıyla otele bıraktı. Yol boyunca ikiside konuşmadı.otele vardıklarında Deniz dersle ilgili bir sıkıntı olduĝunda bana mesaj atabilirsin dedi. Fabio teşekür ederim dedi.
Otelin kapısından girdiĝinde sıla onu bekliyordu. Birlikte yemek yediler. Deniz Fabioyu Poyraza nasıl benzediĝini anlatıyordu. Sıla dikatle onu dinledi. İnsanlar birbirlerine benzerler.hem anlatıĝına göre çok iyi dost edinmişsin dedi. Deniz hala şaşkınlık içindeyim dedi. Yemek yedikten sonra odasına çıkıp bavularını aşaĝıya taşıdı. Sonrada sılayla birlikte Nehirle buluşmak için taksi tutular.havaalanına vardıklarında saat 21.23 tü uçaĝın kalkmasına nerdeyse yarım saat vardı. Nehir onlardan önce gelmişti kontrolden geçip uçaĝa bindiler. Yerlerine yerleştiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AŞK
RomanceDeniz istanbul üniversitesi Türk dili edebiyatı bölümü 3. sınıf öğrencisiydiBölümünden anlaşılabileceği gibi her edebiyatçı gibi okumayı kitapları çok severdi.Deniz bu sabah gine erken kalktı.Aynanın karşısına geçti. aslında çokta güzel değildi .Ku...