Deniz bu sabah kalktığında saat ona geliyordu. Telefonunu eline aldı. İki cevapsız arama birde mesaj vardı. Mark aramıştı. Telefonunu kayıtlı olmayan bir numaradan mesaj gelmişti. demek Poyrazı bu kadar kolay unutun. Deniz donup kalmıştı. Numarayı tanımıyordu.yatağından kalkıp elini yüzünü yıkadı. Daha sonra duşa girdi.
İtalyada hava çok güzeldi. Deniz beyaz çiçekli kısa elbisesini giydi. Saçlarına maşa yaptı. öğlenden sonra dergiye gidicekti. Poyrazın hediye etiği bilekliği taktı. Bu bilelliği her taktığında Poyrazın bilekliği bileğine takıp ben yoken seni kötülüklerden korur demesi aklına geldi. Denizin en sevdiği bileklikti. Telefonunu eline alıp markı aradı. Mark günaydın dedi. Deniz günaydın dedi. Mark nasılsın dedi. Deniz iyim sen nasılsın dedi. Mark iyim teşekür ederim dedi. Eğer işin yoksa birlikte yemek yiyelimi dedi. Deniz ben döğlenden sonra dergiye gidicem akşam geç çıkarım yorgun olurum dedi. Mark peki o zaman başka birgün yeriz dedi. deniz olabilir dedi. Mark peki o zaman rahatsız etiysem özür dilerim dedi. Deniz önemli değil görüşürüz dedi. Ve telefonu kapatılar.
Deniz Marka kötü davranmak istemiyordu. Ama bugün gelen mesaj onu buna zorladı. Hazırlanıp kahvaltıya indi. Sılayla birlikte tabaklarına birşeyler alıp masaya oturdular. İkiside konuşmuyordu. Sıla Deniz şu dünkü çocuk Mark sana karşı birşeyler hissediyor dedi. Deniz bunu nerden çıkardın. Hem ben Poyrazı unutamadım ilişkiye hazır değilim dedi. Sıla bak Deniz Poyrazı çok sevdin sevdiğin kadarda sevilidin. Senden Poyrazı unutmanı bekleyemem Ama acı çekmeni istemiyorum dedi.
Deniz unutmam gerektiğinin farkındayım ama baktığm ve gördüğüm herşey bana onu hatırlatıyor dedi. Telefonuna gelen mesajı söylemek istemiyordu çünkü oda kimden gelmediğini bilmiyordu. Zamana ihtiyacım var dedi.Kahvaltılarını bitirdiler. Deniz dergiye gitmek için otelden çıktı. Mark arabasıyla onu kapının önünüde bekliyordu. Seni dergiye bırakabilirmiyim dedi. Deniz hiçbirşey söylemeden arabaya bindi. O Marktan uzak durmaya çalıştıkça Mark işi zorlaştırıyordu. Deniz yol boyunca hiç konuşmadı. Camdan dışarıyı seyretti.
Mark Denize al bu senin dedi. Elindeki süslü paketi uzattı. Deniz hediyeleri sevmesine rağmen hep sevinememişti. paketi açtı. İçinden kutu çıktı. Kutunun içinde sonsuzluğu simgeleyen bir kolye vardı. Kolye gerçekten güzeldi. Deniz beğenmişti. Teşekür ederim dedi. Dergiye gelmişlerdi. Deniz tekrar teşekür edip arabadan indi. Dergiye girdi. Kafası oldukça karışmıştı. Artık oda SIla gibi Markın ona duyguları olduğunu düşünüyordu. Ama Deniz henüz hazır değildi. Telefonuna mesaj geldi.
.Poyraz senin için canını kıymaya kalakarken sen ona birbaşaksının taktığı kolyeyi takarakmı minettarsın. Eminim beni merak ediyorsun. Poyrazı başından beri haketmediğini bilen bir dost yazıyordu. Deniz numarayı aradı. Aradığınız numaraya ulaşamıyor. Telefonu açan olmadı. Deniz iyiyce korkmaya başladı. Mesajı atan kişi Poyrazın ve onun hakında bir çok şey bilyordu. Ve Denize düşmanlık besliyordu.
Dergide çok iş yoktu. Deniz bütün gün mesajın kimden geldiğini düşünmeye başladı. akaşam saat yedi de işten çıktı. Mark gine kapının önündeydi. Ama Deniz Mark ben biraz yürümek istiyorum yanlız tabi dedi. Markta nasıl istersen dedi. Arabasına binip gitti. Telefonuna gin aynı numaradan mesaj geldi. Poyraz senin yüzünden öldü onun ölümün tek sorumlusu sensin dedi. Deniz etrafına bakındı. Daha sonra yürümeye başladı hava daha kararmamıştı. Hafiften rüzgar esiyordu. Sıla otelde akşam yemeği için Denizi bekliyordu. Tabaklarına birşeyler alıp yemeğe başladılar. Yemek ten sonra birlikte film izlediler.
Sat ikiye doğru deniz yatağına yattı. Markı bugün çok kırmıştı. Ama hazır değildi. Poyrazıntelefonunu eline aldı. Affet beni seni hala çok seviyorum dedi. Fotoğrafını baş ucuna koyup uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AŞK
RomanceDeniz istanbul üniversitesi Türk dili edebiyatı bölümü 3. sınıf öğrencisiydiBölümünden anlaşılabileceği gibi her edebiyatçı gibi okumayı kitapları çok severdi.Deniz bu sabah gine erken kalktı.Aynanın karşısına geçti. aslında çokta güzel değildi .Ku...