GERÇEK AŞK

- Bölüm 35-

Deniz ve Sıla  otele vardığında saat üçe geliyordu. Çok yorucu ama güzel bir gün geçirmişlerdi. Üzerini çıkarıp duşa girdi. Rahatlamak için hep duşa girer saatlerce duştan çıkmazdı.  Duştan çıktığında saat üç buçuğa geliyordu. Pijamalarını giydi. Çok yorgundu ama uykusu yoktu.

Camı açıp dışarıya baktı. İtalya çok sesizdi. Kitabın herşeyi  hazırdı. Sadece arka kapağına ne yazıcanı tam hazırlamamıştı.  Kağıt ve kalemi eline aldı. O kadar çok ihtiyacım vardı ki sana elerimden kayıp gidince farketim. Sana gelmek istiyorum gelemiyorum. Dokunmak istiyorum dokunamıyorum.  Her gün içimden bir parça daha kaybediyorum. Seni her gün daha çok seviyorum.
İşte oda hazırdı. Artık herşey hazırdı. Deniz ve Poyrazın yaşayamadığı aşkı yazmıştı. Oysa o kadar güzeldiki herşey. Deniz ışığı kapatıp yattı.  Sabah saat 07.30 da kalktı. Hala yorgundu. Elini yüzünü yıkadı. Elbisesini giydi. Ayağına gine konverslerini giydi. kahvaltı yapmadan taksi tutup otelden ayrıldı.

Okula vardığında taksiciye parayı ödeyip taksiden indi. Mark ve Annayı gördü. Onlarda geç kalmışlardı.  Deniz Günaydın dedi. Mark günaydın dedi.  Denz nasılsınız dedi. Mark iyim ya sen dedi. Deniz İyim  dedi. İki haftaya kadar kitabım çıkyor dedi. Anna kitapmı yazıyordun dedi. Deniz evet ölen nişanlım ve benim yarım kalan aşkımızın kitabı. Anna çok üzüldüm dedi. Deniz üzülme her aşk bitebilir ve biz birbirimizi o ölene kadar çok sevdik dedi.

Sınıfa gelmişlerdi üçü yanyana oturdular. Birazdan hoca gelip dersi anlatmaya başladı. Ders bitiğinde üçüde çok yorgundu. Birşeyler yemek için kafeteryaya indiler. Yemek alıp Masya oturdular üçüde konuşmuyordu. Sadece  yemek yiyorlardı. Anna kafasını kaldırıp Deniz onu çokmu seviyordun dedi.  Deniz buruk bir şekilde gülümsedi. Evet çok seviyordum dedi. Anna halal seviyorsun o zaman dedi. Deniz hemde çok seviyorum dedi. Anna seni çok taktir ediyorum çok güçlüü bir kızsın dedi. Deniz çok ağladım. Çok acıı çektim. Çok uykusuz gecem oldu. Arkama döndüğümde onun olmadığını ama geri kalanların benden birşeyler beklediğini gördüm o zamna yazmaya karar verdim dedi.

Deniz neyse ben kalkayım dergiye geçicem daha dedi. Görüşürüz deyip yanlarından ayrıldı.Dergiye gitmek iin taksiye bindi. İçinde bir huzursuzluk vardı. Sanki Anna Poyraza duyduğu aşka inanmıyor gibiydi. Dergiye geldiğinde suratsız şef kapıda bekliyordu. Önüne bir sürü yazı getirdi temize çekilmesi gereken. Deniz hep aynı işi yapmaktan sıkılmıştı. Nehir gitikten sonra daha sıkıcı olmuştu.

Sahi o napıyordu acaba Denizin aklı ona gitti. Telefonlarını açmıyordu. Düşüncelere dalmışken şefin kendisine ters ters baktığını gördü işini yapmaya başladı.  Saat dokuza doğru dergiden çıktı aşırı yorulmuştu. Taksi tutu. Sıla otelde onu yemek için bekliyordu.

Otele gitiğinde hemen restoran bölüme gitti. Oldukça acıkmıştı. Sılayla birlikte tabaklarına birşeyler alıp masaya oturdular. Yemek boyunca ikiside konuşmadı.  Deniz oldukça yorgundu.yemekten sonra valizini hazırlamak için odaya çıktı. Sanki bu sefer dönmek istemiyor gibiydi. türkiyeyi özlemişti. Nehir gitikten sonra dahah çok özlüyordu istanbulu.

Sıla vardı ama Nehirin eksikliğini hisediyordu. Radyoda o şarkı çaldı. Umutsuz olduğu anda sevmek ister her insan. Pinhani lise yılarında hayranı olduğu grup benki sevmekten hiç usanmam diye devam etti.

Denizde umutsuzdu sevdiği adam öldüğü halde onu daha çok seviyordu. Gözünden yaşalr akmaya başladı her yanlız kaldığında olduğu gibi ağlıyordu. Radyonunu frekansını değiştirdi. Boray sen sevdamısın yoksa yalan dolan anlaşılan bütün frekanslar Denizzin ağlaması için çalıyordu