~*~*~
2016/New York
Yeşil gözlü ejder...
Cat Way Coffe'de gördüğüm dilenciydi bu yanı başımdaki...
Başına sardığı örtü sayesinde sadece gözleri gözüküyordu. Yeşil, yemyeşil...
Salaş bir pelerinin içinde kaybolmuş, vücudunun her yerini gizlemişti...
Yerde hareketsiz yatan bedenimin etrafında dönüp duruyordu ki...
Benim uyandığımı farketti... Öyle bir hızla yanıma çöktü ki büyük ve eski pelerini havalandı.
Yağmur durmuştu ama hala çatılardan damlayan su damlacıklarının sakinlik veren seslerini duyabiliyordum...
"Kalkabilecek misin?"
Sesi kalındı ve aksanı çok garipti... Ama o kalın ses ona bir olgunluk, bir çekicilik veriyordu. Yeşil ve gizemli gözleriyle çok uyumlu bir bütündü sesi...
Sağ tarafımdan destek alarak kalkmaya çalıştım, çünkü muhtemelen sol kolum kırılmıştı ya da en iyi ihtimalle çatlamıştı. Ben kalkmaya çalışırken o da yardım etti.
Yarım yamalak doğrulduğumda gökyüzünde, ikimizin başının üstünde bir çok karga uçmaya başladı. Dilenci gözlerini bu kalabalık karga topluluğuna çevirdi. O an gözlerinde bir şeyler hareket ettiğine yemin edebilirim...
O gözlerini kıstığında kargalar bağırarak yanımızdan uzaklaştı.
"Nesin sen?" diye sordum.
Sol kolumu tutarken ayakta kalmaya çabalıyordum. Beni duymadı bile, yani duymamazlıktan geldi diyelim...
"Benimle gel Royce..."
Gözlerim sonuna kadar açıldı. Ismimi nereden biliyordu. Tam da bu soruyu sormaya kalkışırken;
"Az önce bir salyangozun bizi geçtiğini gördüğüme yemin edebilirim..." diye sitem dolu ve hafif kızgın bakışlarla bana baktı.
"Sen de mi hayalsin yoksa?" dedim dişlerimi sıkarak.
Sinirlendim... sinirliydim çünkü hayatım yeterince değişmişti. Bu kadar heyecanı yaşlı yüreğim kaldıramazdı.
Kadın kısık bir ses ile güldü.
"Sen hayallerinin peşinden koşar mısın hep?"
Sorusu beni ürküttü... Nereden biliyordu benim bu turuncu inatçı kızı izlediğimi?
"Sen benim hakkımda ne biliyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜFEK/Tamamlandı
General FictionBir kitabın ismi niye tüfek olsun ki?(Tamamlandı) TÜR: Dram/Gizem Yağmur can yakar mıydı hiç? Sanki biri yağmuru ateşe vermişti ve değdiği yeri yakıyordu.Yine "kendimsiz" kalmıştım işte, "kimsesizlikten" ziyade... "Beni kaybetmekten korkman hoşuma g...