Bu bölüm NurhayatTurna ya ithafen yazılmıştır.
Destekleri için teşekkür ederim.
~*~*~
2016/New York
Forbia'nın ölü olması beni biraz tedirgin etmişti önceleri ama artık o kadar sorun etmiyordum. Eve dönüş yolu boyunca gerçekten bir ruh edasıyla yanımda yürüdü.
Şimdiye kadar basit yaşadım, basit konuştum, basit baktım... Artık öyle değildim. Bir şeyler beni çağırıyordu. Soru işaretleri çözülmeyi bekliyordu, öyle değil mi? Ara sokaklardan geçerken atıştıran yağmur, sırılsıklam ıslatırken yüzümü, geriye dönüp Forbia'ya baktım. Islak kaldırımlardaki çukurlara bakıyordu, çukurlardaki birikmiş sulara bakıyordu...
Belki orada kendi yansımasını görmeyi diliyordu. Kim bilebilirdi ki?
Adımlarımı yavaşlatıp onun bana yetişmesini sağladım, yanımda savsak adımlarla yürüyordu. Bir ölü hem de kızıl bir ölü yanımda aynı benim gibi ıslanıyordu. Kabarık turuncu saçlarını yağmur yatıştırmıştı, turuncudan kırmızıya dönmüştü. Eski bir radyodan slow bir şarkı çalıyordu. Ismini bilmediğim bir şarkı.
WHO YOU ARE?Evet, sen kimsin? Bu soruyu herkes kendine çokça sormalı bence. Kim olduğunu, geçmişindekilerini... Kişiler kim olduğunu bilirse daha sağlam bir hayat yaşayabilirler. İnsanlar bunun çok farkında değil maalesef. Ben hafızamı kaybettim ama diğer insanlar kim olduklarını hiç kendilerine sormuyorlar... Bir nevi bilinçli bilinç kaybı bu olsa gerek.
Bir hırsız, bir katil, bir fahişe... Kim olduklarını acaba ne kadar biliyorlar?
Ben kimim?
Bir insanım!
En temeli bu olsa gerek. İnsanlar kim olduklarını kavrasalar yapması ve yapmaması gereken şeylere de doğru karar verebilirler...
Acaba Forbia üşüyor muydu? Montumu vermeli miydim? Sol tarafıma göz ucuyla baktım, hala elleri cebinde gözü yoldaydı. İç çektim...
Yağmurdan alnıma yapışan saçlarımı düzeltmek için hafif sağa döndüm. Ve gördüklerim karşısında durmak zorunda kaldım. Bir kaç adım sonra Forbia da durdu.
Sağ tarafımda birkaç çocuk ateş yakmış ve yağmur yüzünden sönmek üzere olan bu ateşe tüm inatlarıyla yaklaşmışlardı. Isınmak için...
Orada bana dik dik bakan bir çocuk gördüm. Kapşonunu indirdiğinde gözlerim hayretle açılmıştı.
Turuncu kıvırcık saçıyla bu çocuk aynı Forbia'ya benziyordu. Forbia da gözlerini çocuğa dikmiş ifadesiz bir yüz ifadesiyle çocuğu inceliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÜFEK/Tamamlandı
Ficción GeneralBir kitabın ismi niye tüfek olsun ki?(Tamamlandı) TÜR: Dram/Gizem Yağmur can yakar mıydı hiç? Sanki biri yağmuru ateşe vermişti ve değdiği yeri yakıyordu.Yine "kendimsiz" kalmıştım işte, "kimsesizlikten" ziyade... "Beni kaybetmekten korkman hoşuma g...