22. BÖLÜM ve Hakkımda Bilgi

519 115 209
                                    

~*~*~

Bu bölüm irem9z için (:
Sen de ailemizin yeni fertlerindensin. Hoş geldin (: yorumlarını daha çok görmek isterim güzel yürekli insan. ;)

Yüklediğim şarkı türkçe. O yüzden size saçma gelebilir (yabancı karakterler kullandığım için) ama bu şarkıyı dinlerken yazdığım için bu şarkıyı koymak istedim. Lütfen sadece bu seferlik alaka beklemeyin. Alakasız da olsa bu şarkıyı koymak istedim. (:

~*~*~

2016/Seine Körfezi

2016/Seine Körfezi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kara göründü!!!"

Shaggy'nin bağırmasıyla elimdeki kahveden son bir yudum alıp güverteye doğru ilerlemeye başladım. Cierra sağ kolunu Shaggy'nin sol omzuna koymuş, gözlerini kısmıştı. Seine(Sen) körfezi görünmüştü Tanrıya şükür. Welcom to France!

Neredeyse kaçarak uzaklaşmıştım bu topraklardan. Yaşadıklarımdan, yetimhanemden, kimsesizlikten. Bayan Philips bana bir ev bırakmıştı. Ben üniversiteyi kazandığımda o ise bu dünya'ya veda etmişti. Mektubundaki kelimler hala gözlerimin önünden gitmiyor.

"Sevgili oğlum Royce,

Hayat gerek güzel gerek kötüdür. Ve biz bu dünyada kalıcı değiliz. Seninle birlikte daha bir sürü evladım var. Biliyor musun bilmiyorum ama benim eski eşim çocuğum olmadığı için benden ayrılmıştı. O zamanlar huzurevinde çalışıyordum. Şimdi düşünüyorum da iyi ki çocuğum olmamış ve iyi ki eşim beni boşamış. Huzurevinden ayrılıp yetimhaneye geldiğim ilk gün bir sürü küçük yürek beni bekliyordu. Ve hepsi benim evladımdı... Sen de... Çocuğum olsaydı en fazla kaç tane olabilirdi ki? Dört? Belki de beş? Ama şimdi sayısız çocuğum var.

Seninle aramızda görünmeyen güçlü bir bağ var. Her ne kadar sen benimle bir şeyini paylaşmasan da ben senin yüreğinin güzelliğinden eminim. Sen tuvaleti hiç kirli bırakmazdın. Yemeğini yiyemediğinde çöpe dökmez sokak köpekleriyle paylaşırdın. Hep dayak yer ama hiç dayak atmazdın. Atamazdın demiyorum, atmazdın. Sinirini insanlardan çıkartmazdın sen.

Kapıya yumruk atıp kocaman bir delik açtığın o günü hatırlıyor musun? Ya da yemekhanedeki sandalyeyi bir tekmede kırışını? Yatakhanedeki pencereye kafa atıp camı tuzla buz ettiğinden bahsetmiyorum bile. Yani sen güçsüz değildin yavrum, sadece canlılara zarar vermekten korkuyordun. Gücünü kontrol edemiyordun, en azından cansız varlıklara karşı.

Yetimhanedeki çocuklar arasında en az seninle diyalog kurdum. Ama şunu bilmeni isterim ki en çok seni sevdim. Bir nedeni yok aslında. Sadece his meselesi. Sen kayıp öykünün başkahramanısın... Belki güzel bir evvelin yoktu çocuğum, ama sana güzel bir gelecek sunmak istiyorum. Evimi sana vasiyetim olarak veriyorum. Ister sat ister otur. Benim tek varlığım o ev. En azından başını sokabilecek bir evin olur. Ben öldüğümde çok ağlama yakışıklı ufaklık. Ben hep yanında olacağım...

TÜFEK/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin