Kendime Gelen Eleştiriler

604 113 55
                                    


Hey! Selam olsun okuyan insanlara! (:

Sevgili okuyucu... Böyle bir bölüm yazma ihtiyacı aklımı o kadar didikledi ki elime kalemi almak zorunda kaldım.

Değerli eleştirmenlerimize başvurdum, hikayemi incelemelerini istedim onlardan. Yaklaşık on kişi ciddi bir şekilde gerek güzel gerek olumsuz eleştiriler yaptı. Aslında ben de güzelden ötürü biraz olumsuz eleştiri duymak istiyordum. Çünkü kendimi nasıl geliştireceğimi bilmiyordum. Ve eleştirilen yönlerimi sizinle paylaşmak istiyorum... belki soru işaretleri varsa cevabını bulmuş olur...

Hadi başlayalım!

#Cümlelerini kısa kuruyorsun, bağlaçlarla güçlendirebilirsin.

Bu hususta çok haklılar. Ama şöyle söyleyeyim; uzun cümle kurunca okuyucuların çoğu cümleyi okuyup geçiyor. Birden fazla olayı bir cümleye tıkıştırmak cümledeki olayı kaçırma ihtimalini çok arttırıyor. O yüzden bir cümlede, sadece bir olay anlatmayı yeğliyorum.

Bir de heyecanlı olan yerlerde cümle yapım;

Nefes nefese kalktı. Alevler büyümüştü.

Şeklinde oluyor, ona mani olamıyorum, çünkü inanın yazarken kalp atışlarım tavan yapıyor. :D yani aslında hızlı ve heyecanlı bir olay yaşanıyorsa ben kısa ve net cümleler kuruyorum...

#Aşk kitabı yazmadığın için okunma şansın çok az.

Öncelikle ben birisinin okumasından ziyade kendim için yazıyorum. Ben de gayet romantik bir aşk hikayesi yazabilirim. Emin olun asıl yazı yeteneğim romantiklik alanında. :D Ama ben artık farklı olmak istiyorum. Kitaplar sadece aşk türüyle sınırlandırılmamalı. Yoksa herkes sığ düşünür. Kurgusu güzel olan her kitap sevilmelidir.

Ve ben de kurguma çok güveniyorum!

#Çok olay var hikayende biraz betimleme yapmalısın.

Betimleme yapmada bir özürlü değilim. Size 100 sayfa sadece betimlemeden oluşan bir yazı yazabilirim. Hoşunuza gider mi?

Sanmıyorum...

Ben çok az betimleme yapıyorum çünkü ben betimleme yazarken bile sıkılıyorum. Okuyan nasıl sıkılmasın? Net, sade, akıcı, OLAY hikayesi yazmayı daha zevkli buluyorum.

Genel betimlemeleri yapıyorum...

Gerisi değerli okuyucumun hayal gücüne kalmış. Onlar nasıl isterse öyle betimlesin kalbinde, hayal evinde... Asla hayal güçlerini sınırlandırmam...

Özetleyecek olursam;

Memduh Şevket Esendal ve Sait Faik Abasıyanık gibi Çehov (durum) hikayesi değil, Ömer Seyfettin gibi Maupassant (olay) hikayesi yazıyorum. Yani yazdığım hikaye türüne göre olması gereken yoğun olay normal karşılanabilir.... (:

#İlahi bakış açısıyla değil kahraman bakış açısıyla yazmalısın.

Sadece hikayemin baş kısımlarında ilahi bakış açısı kullandım, diğer kısımlar kahraman bakış açısı ile yazıldı.

#Kahramanların hakkında bir bilgi edinemiyoruz, bilgi vermeliydin.

Arkadaşlar benim hikayemin konusu "kendini tanımayan bir adam ve tanımak için savaşan bir adam". Dolayısıyla biz kahramanımızı birlikte tanıyacağız. (: Inanın bizle birlikte kendisi de öğrenecek...

Hikayeme gizemli bir hava katmak için detaylı bir özellik yazmıyorum. Ayrıca hikayenin sonunda taşların hepsi oturacak, soru işareti kalmayacak.

Hikayemin amacı kafa karıştırmak ve merak ettirmek, bir yandan bazı gizemler çözülürken diğer yandan aklınıza yeni soru işareti yerleştirmek...

Hikayemi Allah'ın izniyle bitirebilirsem bölümleri tekrardan gözden geçirip ek olarak betimleme, detaylar vs. eklemeyi düşünüyorum. Tabi nasip olursa... ^-^

SÖYLEMEK İSTEYİP DE İÇİMDE KALANLAR:

Arkadaşlar, ben bu sene ikinci kez üniversiteye hazırlanıyorum. Geçen sene istediğim bir bölümü tutturamadım... (sınav yüzünden bölümleri geç yazabilirim, anlayış istiyorum)

Aslında biliyor musunuz ben sadece yazar olmak istiyorum. Başka hiçbir meslek gözümü kamaştırmıyor.

Ailem ve çevremdekiler;

"Aç kalırsın!"

Tepkisini veriyor. Bir yönden haklılar.

Emin olun yazmak benim için bir sevda... Ben bu sevdamdan vazgeçmeyeceğim. Birileri beni okusun ya da okumasın. Seviyorum ulan yazmayı aşığım! demesini de biliyorum en delikanlısından...

Belki bu uygulamada sevilmeyeceğim, takip edilmeyeceğim ama ben pes etmeyeceğim! Gerekirse ünlü yazarların evini kapı kapı dolaşırım. Hikayemi okuturum, destek isterim. Gerekirse bir sayfaya bir ayımı ayırır senelerce bir kitap üzerine düşünürüm.

Bu işin ciddiyetini bilin istedim. Siz yazdıklarımı sevmeyince kahroluyorum, yıkılıyor can evim. Benim ruhum yazmakla doyuyor, melankoli halime bir derman yazmak. Samimi yorumlar alamıyorum bir çoğunuzdan. Üzülüyorum inanın. Burada hayalleri için gerçekten savaşan bir insan var! Ömrümde bir tane kitap yazacaksam bile, olsun diyorum,

Yeter ki başarılı bir yapıt yazayım...

Ilk hikayem ilk tecrübem...

Belki seneler sonra yazdığım bir kitabı satın alacaksınız. Bunu bilemezsiniz, bilemeyiz... (:

Hikayemde bir ışık varsa hikayemi sahipsiz bırakmayın...

Sizi seviyorum... yüzümdeki tebessüm nedenisiniz... (:

Son olarak;

Evet medyadaki benim... ahahah >.<

TÜFEK/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin