BAĞIMLI

-4- Ceza

Bölüm şarkısı : Avril Lavigne - What the hell
Multi; Gözde'nin arkadaşları

"Tamam Selin birazdan çıkıyorum"

"Bak çabuk. Valla arabanı çizerim" dediğinde gözlerim pörtledi.

"Ne? Selin! Sakın öyle birşey yapayım deme. Bak hatta şuanda merdivenlerden iniyorum" dedim ama aslında hala odamdaydım. Hoparlör açık Selin'e cevap yetiştirirken kitaplarımı çantama attım ve ayağa kalkarak odamdan çıktım.

"Hadi ama Gözde. Çocuklar bekliyo"

Birde şu kahvaltı işini çıkarmışlardı. Zaten 8.30'da okul başlıyordu. Yani kahvaltıya gidebilmek için 7.30'da evden çıkıyorduk.

"Geldim geldim" diyip ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve kapıdan çıktım. Selin mini eteğiyle arabama yaslanmış, bekliyordu.

"Sonunda" diyip telefonu kapattığında gülümseyip ona doğru ilerledim. Yaklaşık iki metre yakınına vardığımda konuşmaya başladım.

"Ne kadar abartıyorsun? Sadece 3 dakikadır bekliyorsun"

Kaşlarını çatıp "3 dakika benim için çok önemli. Ben 3 dakika da bir tiyatro oyunu kurgulayabilirim" dediğinde dudak büzüp "Bunu beni beklerken de yapabilirsin" dedim.

Şöför kapısına doğru ilerlerken arkamdan alayla güldü.

"Ne kadarda çıkarcısın?"

Arabaya bindim ve o yanıma binerken "Bunun çıkarla alakası yok. Mantıklı bir cevap vermeye çalışıyordum" deyip güldüm.

Motoru çalıştırıp evden uzaklaştım. Okula 10 dakika mesafesi olan bir kahvaltı salonuna gidiyorduk. Sohbet ede ede anca 40 dakikaya oradan çıkıp okula geçerdik.

"Hani bu da önemli" dediğinde "Ne?" diye sordum.

Omuz silkip "Mantıklı cevaplar vermeye çalışman" dediğinde bir mırıltı çıkardım.

Dün gece şaşkınlıktan uyuyamamış, Egemen hocanın sırıtışını aklımdan çıkaramamıştım.
Bazen gülümsemiş bazende kendime kızmıştım. Manyak hoca beni de manyak etmişti. Bir türlü aklımdan atamamış, ama ona da kızamamıştım. Doğru değildi biliyordum. Ama hiçbir zaman doğruları yapan bir kız olmamıştım.

"Beni dinlemiyor musun?"

Selin'in sesiyle kendime gelip ona "Ne dedin?" diye sordum. O değilde iyiki yoldan çıkmadık.

"Ooo kızım. Aklın nerde senin?"

"Burada" diye mırıldandım. Ardından da "Ne demiştin?" diye ekledim.

"Diyorum ki bugün okula gitmesek mi?"

"Daha okul başlayalı ne kadar oldu?"

"Ne kadar da ineksin" deyip müzik çalardan şarkı açtı.

"İnek değilim sadece okulda olmayıp sadece gezmek okulda olmaktan daha sıkıcı"

"Bırakta onu gün bitiminde konuşalım"

"Tabi tabi" deyip biraz daha hızlandım.

"Gerçi bugün 4 dersimiz okulun en yakışıklı hocasıyla. Tamam vazgeçtim. Okul kırmak falan yok"

Hızla ona dönüp "Sence yakışıklı mı?" diye sordum. Gözlerim onunla yol arasında gelip giderken "Sence değil mi?" diye sordu.

"Eh" dedim nefesimi dışarı bırakarak.

"Eh mi? Adam defileden fırlamış gibi"

Ona bakıp gözlerimi devirdim.

"Abartma" dedim, ama aslında ona katılıyordum. Hatta bence o adam dünyalı falan değildi.