-15- Eski Egemen

8.7K 355 41
                                    

Multi : Egemen
Bölüm şarkısı : Rita Ora ft. Chris Brown - Body on me

"Ama senin..." derken sözümü kesip "Senin ellerin üşürse benim tüm vücudum buz kesilir. O yüzden sesini çıkarma" dediğinde gülümsedim.

Eldivenim olmadığını nerden bilmişti? Hem o eldivensiz n'apacaktı? O üşürse de ben kötü olurdum. Demek ellerim üşürse tüm vücudu buz kesilirdi ha? Bu... romantik sayılırdı. Egemen'e göre iyi bir ilerlemeydi. Burnumu sıktıktan sonra gülümseyen yüzüyle tekrar etrafı kontrol edip yanımdan ayrıldığında sarhoş gibiydim. Beni böylesine etkilemeyi beceren bi erkek kim bilir daha neler yapabilirdi?

Tamam başlarda biraz sapıktı ama aslında o, çok iyiydi. Belkide iyi olması onu sevmemdeki en önemli etkendi. Gerçi kötü biri olsa bile karşı koyamazdım. Sanki o, benim için yaratılmıştı. Sanki... daha küçükken kalplerimiz mühürlenmişti. Belki de doğmadan önce... Alnıma yazılmış, kalbime kazınmıştı. Eğer bu okula öğretmen olarak gelmeseydi bile birgün onu bulacağımı biliyordum.

"Gözde?" diyen Nisa'nın sesiyle kendime geldim ve karşımda dikilen Ecrin ve Nisa'ya baktım.

Ecrin "Napıyorsun burada?" diye sorduğunda hala duvara yaslı olduğum aklıma geldi ve başımı kaşıdım.

"Aslında... Başım döndü ve ben kendime geleyim diye duvara yaslandım" diye yalan söylediğimde endişelenmişlerdi. Yalan söylemem yetmiyormuş gibi birde benim için endişelenmelerine sebep olmuştum.

Nisa koluma girip "Canım? Şimdi iyisin değil mi?" diye sorduğunda gülümseyerek "İyiyim. Merak etmeyin" dedim. Bu onları biraz daha rahatlatmıştı.

"Açlıktandır. Hadi kantine gidelim. Sana da yiyecek birşeyler alırız" diyen Ecrin'i onaylayıp kantine gittik.

Gerçekten aç olduğum için birşeyler yemiştim. Daha sonra Kağan'da gelmişti ve kalan vakti sohbet ederek geçirmiştik. Ders zili çaldığında bizimkilerin dışarıda olacağını bildiğimden rahat davranarak bahçeye çıkmıştım. Gözlerim Selin'le Savaş'ı ararken sadece Savaş'ı gördüğünde kaşlarımı çatarak oturduğu yere gittim ve konferans salonuna gitmeden önce giydiğim bordo rengi montuma sarıldım. Fazla kalın değildi ama ısıtıyordu işte.

Savaş'a gözümün ucuyla baktığımda bi noktaya sabitlenmiş, baktığını gördüm. Bu demekki Selin'le konuşamamıştı, ya da kötü geçmişti.

"Selin nerede?" diye sorduğumda hala ona bakıyordum. O ise tepki vermeden o noktaya bakıyordu.

"Savaş kötü mü geçti?" diye sordum ama eğer konuştuysa kötü geçmesi imkansızdı. Selin yanlış anladığı için kendine ne kadar kızsa da Savaş'ın onu sevdiği gerçeğiyle havalara uçardı. Gerçek anlamda.

"Konuşmama fırsat vermedi" dediğinde kaşlarımı çattım. Tabi bu da tahmin edilebilirdi. Selin inat yapıp gidecek bi kızdı zaten. Birde bana inatçı derdi.

"Ne dedi?" diye sorduğumda derin bi iç çekti.

"Sevdiğimle bana uzun ve mutlu yıllar diledi. Bilmiyor ki sevdiğim o"

Bu dediğiyle gülümsemem yerine gelmişti.

"Seni seviyor" dediğimde o da gülümsedi ve "Tek dayanağım bu" dedi.

Birden Savaş'ın yüzüne kar topu yemesiyle ağzım kocaman açıldı. Gözümün önünde olduğu için en başta ürksemde kahkahalara boğulmam birkaç saniye aldı. Tabi kahkaham Savaş kötü bakışlarını üzerime dikene kadardı. Savaş yüzündeki karı temizleyip ona kar atan çocuğa döndüğünde yüzü öfke saçıyordu. Çocuk bizim sınıftan ve Savaş'ın arkadaşlarındandı.

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin