-11- Tehlikeli Kadın

11.9K 402 0
                                    

Multi : Yaman
Bölüm şarkısı : Ariana Grande - Dangerous Woman (Bölüme uygun olarak)

"Ne yani? Sana fare dedim diye alındın mı?"diye sorduğunda ona bakıp gözlerimi devirdim.

Konuşmama izin vermeden "Hem ben öyle bi ima yapmadım. Kadını içerde kimsenin olmadığına inandırmaya çalışıyordum" dediğinde kollarımı göğsümde bağladım. Bunları söylerken sırıtmıyor olsaydı ona inanabilirdim.

Başını yukarı kaldırıp "Okulda olmasak kahkaha atabilirdim" diye söylendiğinde onu koridorda bırakıp merdivenlere doğru yürümeye başladım.

Peşimden gelip "Okulda peşinden koşmamı mı istiyorsun?" diye sorduğunda ona dönüp gözlerinin içine baktım ve "Koşmanı kim istedi?" diye sordum.

Çatılan kaşlarını umursamadan merdivenlerden inmeye devam ederken yine yanımda bitip "Eve gidemezsin" dedi. Yerimde durup ona baktım.

Tedirgince "Adam çoktan gitmiştir" dediğimde "Bunu bilemeyiz" dedi.

"Peki napacağız?" dediğimde çenesini sıvazlayıp "Şimdilik arabana git. Son dersim kaldı, beklemen gerekiyor" dedi.

"Peki sonra?" dediğimde başını eğdi. Ne yapacaktık? Adamlar bu gece geliyordu. Sırf ben onları gördüm diye planı değiştirirler miydi? Ha bugün ha başka zaman illaki geleceklerdi. Eğer biz engel olmazsak.

"Yaman'a söylemeliyiz" dediğinde düşündüm. Haklıydı. Benim başım dertteyse onunda başı dertte demekti. Peki hangi türlü güvende olurdu?

"Bilirse güvende olur mu?" diye sorduğumda başını olumlu anlamda salladı.

"Eğer bilmezse o da zarar görebilir. Ama bilirse kendini koruyabilir ve seni de..." dediğinde başımı ona kaldırıp "Sen?" diye sordum.

Başını bana doğru eğip "Ben kendimi de sizi de koruyacağım. Merak etme" dediğinde etrafıma bakındım. Birisi görse fena yanlış anlardı. Sonra büyük ihtimalle ikimizde okuldan atılırdık. Gülümseyip geri çekildiğinde ona baktım. Gülümseyişiyle beni de gülümsetiyordu.

"Hadi arabana git, kapıları kilitle ve beni bekle" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım ve ona arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Baktığını hissediyordum aynı zamanda da utançtan ölüyordum. Bana bakması bile kıpkırmızı olmam için yeterliydi.

Arabama geçtiğimde dediğini yapıp kapıları kilitledim ve arkama yaslandım. 40 dakika boyunca burada ne yapacaktım? Müzik çalardan şarkı açıp dinlemeye başlarken sabahtan beri sağanağa dönüşmeyen yağmuru izledim. Birkaç saat arayla birkaç kez çiselemişti ama bir türlü tam yağamadan durmuştu. Aslında tam yağsa çok daha iyi olurdu. Dışarı çıkıp ıslanmak istiyordum. Birde... Egemen'le ıslanmak istiyordum. Gülümseyerek gökyüzüne baktım. Biliyordum yukarıdaki bize yardım edecekti. O hep iyilere yardım ederdi. Egemen'le zarar görmemizi istemezdi. Hem O, hemde annemle babam bizi koruyacaktı. Buna inanıyordum.

Cama tıklatılmasıyla gözlerimi aralarken cama vuranın Egemen'in olduğunu farkettim. Bi dakika! Ben ne zaman uyumuştum?

Kilidi kaldırdığımda kapıyı açtı ve sırıtarak "Uykucu seni" dedi.
Kaşlarım çatık bir şekilde "Ben uyumadım" derken "Tabi" deyip etrafına bakındı.

Sonra bana dönüp "Benim arabayı takip et" dedi. Başımı onaylar şekilde salladıktan sonra kapıyı kapatıp arabasına gitti. Aynı anda arabaları çalıştırdıktan sonra okuldan birlikte çıktık. Hızlı kullanıyordu ve ben onu kaybetmemekte zorlanıyordum. Bilerek yapıyordu pislik! Ama yine de güldürüyordu işte.

Arabayı kaydırmaya başladığında korkuyla telefonumu çıkardım ve onu arayıp kulağıma koydum.

Birkaç saniye sonra "Daha yeni ayrıldık. Beni görmeden yaşayamıyor musun?" diye açtığında "Şu arabayı doğru düzgün kullanır mısın?" diye tısladım.

BAĞIMLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin