BAĞIMLI

-38- Gözde, seni seviyorum

Multi : Dolunay
Bölüm şarkısı : Bilal Sonses - İki kelime

-Gözde-

Oturduğum koltukta çaktırmadan Egemen'e bakıyordum. Hala bana sinirliydi. Güldüğümde, gözünü yoldan ayırmadan "Kes sesini" dedi.  Ona dönüp "Ama Egemen. Kabul et çok komik değil miydi?" diye sordum.

"Hiçte komik değildi" diye tıslarcasına konuştuğunda ofladım.

"Göreve gidiyoruz, takım arkadaşına böyle davranma" dediğimde "Sikerim görevi de" dedi.

Onu ayıplarcasına cıkcıklarken umursamadan gaza bastı. Egemen Dolunay'ın bize gönderdiği fotoğraf ve belgelerin Dolunay'ın evinde olduğunu öğrenmişti. Nasıl öğrenmişti bilmiyordum ama öğrendiğini söylemişti. O yüzden şimdi Dolunay'ın evine gidiyorduk. İçeri giremeyecek olsakta gözetleyecektik. Ondaki kozları alırsak serbest kalabilirdik. Aslında ona da dersini vermek gerekiyordu.

Camdan baktığımda etrafımızdaki her evin lüks villalardan oluştuğunu gördüm.

"Dolunay zengin mi?" diye sorduğumda, Egemen "Üvey babası zengin" diye yanıtladı.

Ona dönüp "Üvey babasıyla mı yaşıyor?" diye sordum.

"Ve annesi" dedi. Dolunay'ın ailesini merak etmiştim. Kızlarının nasıl biri olduklarını biliyorlar mıydı?

Araba durduğunda Egemen, yaklaşık 20 metre uzağımızdaki mor rengin ağırlıklı olduğu villayı gösterip "Orası" dedi. Mahalledeki en büyük villa diyebilirdim. Eminim arka bahçesinde kocaman bi havuz vardı.

"Onu ne zamandır tanıyorsun?" diye sordum, ayaklarımı torpido gözünün üst kısmına uzatırken.

"Liseden beri" dedi. Baya uzun bi zamandı.

"Ailen tanıyor mu?" diye sorduğumda "Evet. Zaten annemi hatırlıyorsundur" dedi. Hatırlamıştım. Egemen'e kahvaltı hazırladığım gün bizi evde basmıştı.

Ona döndüğümde bana bakıyor olduğunu gördüm.

"Seni ailemle tanıştırmak istiyorum" dediğinde gözlerim büyüdü. Onları daha önce görmüş olsam da, bu, resmi bir tanışma demekti.

"Annen benden hoşlanmıyor" dediğimde "Annemde babamda seni tanıdıklarında çok sevecekler" dedi. Gülümsedim. Umarım öyle olurdu. Onlarla iyi anlaşmayı çok isterdim.

Aklıma gelenle "Egemen kız kardeşin?" diye sordum. Bu kaç aydır, ofisinde kız kardeşinin fotoğrafını gördüğümden beri aklımdaydı, ama bir türlü soramadım. Bakışlarından anladığım kadarıyla kız kardeşi onlarla değildi.

Gözlerini kaçırıp "Bu çok uzun bi hikaye" dediğinde Dolunay'ın evine baktım ve "Vakit bol" dedim. Derin bi nefes aldığını duydum.

"O gitti" dediğinde ona dönüp "Nereye?" dedim.

"Evden kaçtı" dedi. Nasıl yani? Neden evden kaçmıştı ki?

"Bulamadınız mı?" diye sorduğumda "Buldum" dedi.

"Buldum ama geri getiremedim. Daha doğrusu karşısına bile çıkamadım" diye ekledi.

"Neden evden kaçmıştı?" diye sorduğumda başını arkaya yatırıp gözlerini sımsıkı kapattı. Derin bi nefes aldı.

"Hamile kalmış" dediğinde gözlerimi ondan aldım. Ne demem gerektiğini hiç bilmiyordum. Buna çok sinirlenmiş olmalıydı. Eğer Egemen'i tanıyorsam bunu öğrendiğinde kesinlikle sinirden çıldırmıştı.

"Babası?" diye sorduğumda "Sevgilisi vardı, ayrılmışlardı. Sonra hamile kaldığını öğrenip kimseye hiçbir şey söylemeden kaçmış" dedi.