Multi : Ömer
Bölüm şarkısı : Taylor Swift - I knew you were troubleBu yer, bu koku, ellerimin altındaki kolalı çarşaf... Hepsi yüzümü ekşitmeme neden oluyordu. Özellikle de yalnızken. Bu hastane odasında yalnız kaldığımda çok kötü hissediyordum. Tüm arkadaşlarım ziyarete gelmiş, Yaman birkaç kez uğramış ama konuşmadığımı görüp gitmişti. Mayıs bile kaç kez gelmişti. Benimle konuşması gerektiğini söyleyip durmuş ama Egemen bi türlü bizi yalnız bırakmamıştı. Zaten Mayıs'ın söyleyeceği şeyi biliyordum, tekrar duymak istemiyordum.
O gece Mayıs'la mesajlaşmış bildiğimi söylemiştim. O da sadece 'üzgünüm' demişti. Ona kızmıyordum. O benden saklamamış Yaman'ı kaybetmeyi göze almıştı. O üzgündü, bende üzgündüm. Ama Egemen üzülmeyecek, sinirlenecekti. Dolunay'a ve Yaman'a neler yapardı düşünmek bile istemiyordum. Ne olursa olsun Yaman benim amcamdı, ama Egemen'de aşık olduğum adamdı. Ne yapacaktım ben!?
Kaza olalı tam üç gün olmuştu ve Egemen doğru düzgün yemek yemiyor, konuşmuyordu. Sadece ihtiyaçlarımı gidermemde yardımcı oluyordu. Elleriyle yemek yediriyor ama gözlerime bakmıyordu. Bu durum beni endişelendiriyordu.
Egemen'e gerçeği söylemek için
Kaç kez ağzıma doldurmuş ama yapamamıştım. Yaman'ın başka ne yapacağını bilemiyordum. Herhalde Dolunay bana herşeyi anlattığı için, Yaman bir daha onunla ortak olmazdı. Ama bu kendi başına da birşeyler yapmayacağı anlamına gelmiyordu. Ona olan güvenimi kırmıştı.Belki de önce Yaman'la doğru düzgün konuşmalıydım. Eğer pişmansa... hayır. Yine de Egemen gerçekleri bilmeyi hakediyordu. Ne olursa olsun söyleyecektim. Ama sadece söylemekle kalmayacaktım. Aralarındaki sorunu da halletmem gerekiyordu. Egemen'e söylediğimde kesinlikle çıldıracaktı. Bu da Yaman'a zarar vermesine yol açacaktı. Yaman'la da konuşmalı bir ortak yol bulmalıydım. Yoksa birbirlerini yiyeceklerdi ve kimse ayıramayacaktı.
Hissettiğim titreşimle gözlerim kucağımdaki telefona kayarken elime alıp gelen mesajı açtım.
Kimden : Egemen
"5 dakikaya kalmaz oradayım"Gülümsedim, hüzünlü bi şekilde. Hala bana o 'seni seviyorum' dediği anı unutamıyordum. Bende ona diyecektim ama onun için de uygun zamanı kolluyordum. Dün akşam bana yemek yedirirken ağzım dolu bir şekilde diyecektim ama vazgeçmiştim. Daha romantik bi an gerekiyordu.
Telefonu yatağa bırakıp iki bacağımı sarkıttıktan sonra kenardaki koltuk değneğine baktım. Egemen yokken onu denemiş ve küçücük oda da alışıvermiştim. Bacağım kazada sıkıştığı için incinmişti ve bir süre kullanamayacaktım. O yüzden bu koltuk değneğine ihtiyacım vardı. Ayrıca alnımda iki dikiş, kolumda sargı bezi vardı. O an bacağımın acısından kolumla başımın hasar aldığını farketmemiştim bile.
Birde Egemen kolumdaki çizikleri sormuştu. Farketmediğim bir şeyde oydu. Bu çizikler kazada olmamış, kızla kavga ederken olmuştu. Egemen'e de 'küçük bi tartışma' diyerek geçiştirmiştim.
Değneğe uzanıp kolumun altına aldıktan sonra sağlam ayağımı yere bastım ve iğrendiğim hastane elbisesini düzelttim. Pencereye doğru adam atarken karın boşluğumdaki ağrı kendini gösterdi. Maalesef vücudum pek iyi halde değildi.
Pencerenin önüne geldikten sonra dışarıdaki insanları izlemeye başladım. Neyseki odam ön taraftaydı da girişi görebiliyordum. Böylece Egemen'i görebilecektim. Acil kapısı biraz kalabalıktı. Bir bebek annesinin kucağında ağlıyor, bir adam topallayarak yürüyordu. Bir hemşire ve bir doktor kenarda sigara içiyor, benden birkaç yaş küçük bi kız bankta oturuyordu. İnsanları izlemek hoşuma gitmişti. Birkaç dakikaya Egemen'in arabası görüş alanıma girdiğinde gülümsedim. Gideli bir saat olmamıştı ama yine de özlemiştim. Sanırım şirketteki işi kısa sürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Roman pour AdolescentsTAMAMLANDI 02.07.2021 #caradelevingne 1. 02.07.2021 #felixbujo 1. ❌Uyarı : Erkek karakter gerçekten öğretmen değildir. Yani öğretmen öğrenci hikayesi değildir. ⚫️⚫️⚫️ Kötü biriydim evet. Kimseyi sevemezdim, kimseye değer vermezdim; tabi önceden. On...