8. Bölüm

3.2K 148 24
                                    

Yazıldığı tarih : 2016
Yazıldığı yer : Erzurum

Bölüm-8

CİHAN

Ellerimle direksiyonda ritim tutarken , sonunda siteler sokağına gelmiştik. Geniş sokak da arabayla ilerlerken beynimde dolaşanlar da zihnimi meşgul ediyordu bir bakıma. İşim biter bitmez mahalleye dönmeliydim. Bugün burhan abi memleketine dönüyordu. Temelli taşınıyordu lodos dan. İkna edememiştik kalması için.

Güvenlik kapısının önüne geldiğimde arabayı yavaşlatıp , kapının açılmasını bekledim bir süre. Kapıdan gelen mekanik sesin ardından yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Demir kapı sonunda tamamen açıldığında dikkatle kapıdan geçtim. Evin önünde gördüğüm diğer arabayla yavaşlayarak park edilmiş arabanın arkasına yanaştım. Semih bey arabadan inmiş elleri cebindi tam önümüzde dikiliyordu. Gergin gibi duruyordu fakat, yüzünde sert bir ifade de yoktu. Arabayı durdurduğumda arka kapının açılma sesi geldi. Kendi kapımı açıp dışarıya çıktım. Semih beyin bakışları bana çevrilince başımla selam verip arabanın arkasına ilerledim. Bagajda katladığım sandalyeyi açarak yere koydum. Geride kalan örtüyü de alıp açılan arka kapıya ilerledim. Göz ucuyla semih beye baktığımda elleri cebinde izliyordu hala. Adamın önünde kızını mı kucaklayacaktım şimdi? Bilerek yavaş hareket ediyordum. Belki semih beyin bir anlık bir sevgisi yeniden gelir , kızını kendi alırdı kollarına. Ancak adam da hala bir hareketlenme yoktu. Sinirle nefesimi dışarıya verdim. Ben böyle işin!

Semih beyin biricik kızını gözleri önünde sandalyesine oturduktan sonra , yanındaki kız onu içeri götürürken ben de arabanın açık kapısını ve bagajı kapatmıştım bile. Semih bey biricik kızı yanından geçerken , bacaklarını hafif kırmış , eğilerek yanağına bir buse kondurmuştu. Geri çekildiğinde gözlerinden şefkat akıyordu sanki. Öyle güzel bakıyordu ki kızına. Mücevhermiş gibi.

Cihanın ise nedense bu durum komiğine gitmişti. Babasının bu sevgisini hak ediyor muydu acaba bu kız?

Genç kız evin kapısından geçtiğinde bakışlarını ondan çekip ayakta dikilen semih bey 'e çevirdi. Gözleri kendine bakan gözlerle karşılaşınca irkildi. Ancak bunu belli etmedi. Bakışlarını bu kez yere çevirip ayaklarında oyaladığında gelen adım sesleriyle başını tekrar kaldırdı.

Semih bey yüzünde samimi bir tebessümle ağır ağır kendine doğru geliyordu. Duruşunu dikleştirip gözlerini adamın yüzünde gezindirdi. Bir şey anlamıyordu ki?

"Sağ ol delikanlı." dedi karşısındaki adam , bir elini de omzuna koymuş daha da yaklaşmıştı ona. Cihan hem patronunun bu samimi tavırlarına şaşırmış , hem de söylemek istediğini anlayamamıştı. Ne yapmıştı ki? Kaşlarını hafif çatıp patronuna baktı. Ancak patronunun mutlulukla aydınlanan yüzüne baktığında kafası daha da karışmıştı.

"Anlamadım efendim. Ne için?" sesi oldukça saygılı ve dengeliydi. Ellerini önünde birleştirmiş tam bir çalışan havası veriyordu dışarıdan. Lacivert takımıyla ve tıraşlı yüzüyle , çok ilgi çekiyordu ve Yanındaki arabayla bir çalışandan çok , bir iş adamına benziyordu.

Güldü semih bey. Senelerin insan sarrafıydı. Bu delikanlıyı da gördüğünde anlamıştı , aynı cihangir gibiydi. Saf ve gerçek bir delikanlıydı. Yeni neslin fırlama gençlerine benzemiyordu. Ailesi iyi yetiştirmişti belli.

"Kızıma yardım ettiğin için." cihan ise bu sözlerle ne diyeceğini şaşırdı. Ne diyordu bu adam? Zaten kendisini bu yüzden işe almamış mıydı? Neyin teşekkürüydü bu peki. Hem nasıl oluyor da onun kadar tanıdık ve zengin bir iş adamı bir çalışanıyla muhabbet edebiliyordu ki. Genel de emir yağdırıp , en ufak hata da hor görürlerdi. Başını hafifçe salladı. Bu adamı anlamıyordu ki? Kızı da bir garipti kendi de. Genetik herhalde dedi içinden.

UKDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin