TANITIM
silivrinin ışık görmez ölüm evinden, cezaevinden bir efkar dumanı yükseliyordu yıllar sonra, dumanı boğum boğum yükseliyor her açık delikten giriyordu. Kokusu kiminin burnunu özlemle sızlatırken, kiminin ciğerlerini ölüm isteğiyle sıkıyordu. Tavanları küften , nemden nasibini alarak tarifsiz bir renge boyanırken , duvarları gün sayan mahzunların yoldaşı olmuştu. İki delik misali tavana yapışık küçük pencereler sanki sabrı sınıyordu, sanki inatla güneşi özletiyordu.
Bu dört duvarda ne hayaller ne kurtuluş’ lar gizliydi kim bilir…
Hayatım gecenin en zemheri soğuğunda kapkara gökyüzünde ısınmaya çalışan ufacık bir yıldız gibiydi. Evreni aydınlatamasa da, varlığını belli edebilen bir noktacık yıldız. Geceleri böyle görünüyordu hayatım, ama sabah serinliğinde güneşin tatlı ışıltısında bir kelebek oluyordu sanki. Benim hayatım da iyi şeyler olmazdı ki. Kelebek bile olsam kanadım kırık olurdu. Ama içimde öyle bir güç vardı ki. Öyle bir umut sarmaşığı dolanmıştı ki yüreğime ,kanadı kırık kelebeği her hazan vakti yeniden uyandırıyordu.
Kelebeğin ömrü bir gündü belki, ama o her gün yeniden doğuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKDE
RandomCihan & gaye Cihangir & Zeynep Cihat & Sevgi Berat & Firuze Selim & Canan