UKDE

20. bölüm

20. bölüm

 

Gaye

 

 

Sessiz sedasız oturulan akşam sofrasında çıkan tek ses çatal kaşık sesleriydi. Bugün gaye anne ve babasıyla başbaşa yiyordu akşam yemeğini. Hale hanım eşi ve Zeynep akşam yemeği için bir akrabalarına davetliydi. Gaye sakince yemeğini yerken düşünceler içine kapılmıştı çoktan. Okula başladığından beri kendini biraz daha hayata dönmüş hissediyordu. İlk başlarda ona olan garip bakışlar artık yoktu. Belki de alıştığından görmüyordu artık onları. Yemeğine diktiği bakışlarını masanın altında sallanan bacaklarına çevirdi. Yürüme hissini unutmuştu. Eskiden çok zor geliyordu bu ona ama artık böyle yaşamaya alışmıştı.

“Yoncayla karşılaştım bugün, alışveriş yapıyordu serminin mağazasında.” İnci hanım yemek yerken eşiyle sohbet etmeyi çok severdi. Semih bey bunu bildiğinden çoğunlukla ya evde yerler yada sakin bir yerde.

 

“Öyle mi? Dönmüşler mi sonunda?”  demişti eşinin güzel gözlerine bakarken , yirmi beş yıldır bu gözlere aşkı bir nebze azalmamıştı.

“Döneli çok olmuş aslında ama istanbulda değillermiş sanırım bunca zaman.” Genç kız anne ve babası konuşurken ne zamandır düşündüğü hatta bi ara gizliden gizliye denemiş olduğu şeyi ailesiyle paylaşmak istedi, hazır onlarla böyle başbaşa kalmışken.

“fiziktedaviye devam etmek istiyorum.” Genç kız başı önünde tabağına bakarken oluşan sessizlik zaten beklediği bir şeydi. Ama birkaç dakikalık sessizliğin ardından gelen hıçkırık hiç de beklediği şey değildi. Başını aniden kaldırıp anne babasına baktı. Annesi iki eliyle yüzünü kapatmış mutluluktan olduğunun düşündüğü hıçkırıklara boğulmuştu. Babası ise suratında belli belirsiz gülümseme ve dopdolu gözlerle kendisine bakıyordu. Semih bey önce eşinin elini sıkıca tutup ona güç verdi. Daha sonra ayağı kalkarak  yürüyerek kızının arkasına geçti ve ona sımsıkı sarıldı.

Bir anne ve baba için en zor olanı evlatları acı çekerken çaresiz kalmak. Semih bey eşini o kadar iyi tanıyordu ki. Eşi tek kelimeyle mükemmel bir anneydi. Kızı kaza geçirdiği zamanlar inci hanım üzüntüden ve şoktan birkaç gün konuşamamış hastanede yatmıştı.  Kızını tedaviye ikna etmek için çok uğraşmıştı. Ancak tedaviler işe yaramayınca ve gaye kendini içine kapatınca inci hanım evladının gözünün önünde erimesine ve kendisinin bir şey yapamamasına dayanamamıştı. Çok sık yurtdışına çıkmış biraz işkolik bir kadın olmuştu. Ama yine de kızıyla ilgili herşeyden haberdardı. Yurtdışından döndüğünde kızını böylesine çökmüş ama yine de ışıl ışıl gözlerle gördüğünde eşinden gizli kaç kez ağlamıştı allah bilir. Bu sözleri kızından ne zamandır duymak istiyordu.

 

Gaye annesinin karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamasına şok olmuşçasına bakıyordu , öyle ki babasının gelip ona sarıldığının sonradan farkına vardı. Annesini böyle ağlarken en son kaza sonrası görmüştü. Genç kız ailesine bakarken onlara ne kadar haksızlık yaptığını yeni anlamıştı. Genç kız aslında kendisini değil ailesini cezalandırmıştı bunca zaman. Hangi anne baba istemezdi ki evlatları sağlam adımlarla yürüsün geleceğine.