GAYE
Kapıyı kapattığımda yüzümde gizlediğim gülümsemeyi ortaya çıkardım. Bunu kimse için değil kendim için yapıyordum. Bu adamı orada rezil edecek değildim. Yada olay çıkaracak. Uzun zamandır sadece okul ve ev arasında devam eden hayatıma biraz farklılık katmak istiyordum. Hem benim için de ilginç olacaktı.
Ellerimi sandalyenin kenarlarına koyarak hareket ettirdim, arkamı döndüğümde karşımda birisini beklemiyordum. İrkilip oturduğum yerde geriye doğru yaslandım. O sırada karşımda hala beni izleyen zeynepe öfkeyle baktım. Beni cidden korkutmuştu Evde kimsenin olmadığını sanıyordum.
"Senin burada ne işi var? " diye sorarak sandalyeyi salona doğru hareket ettirdim. Açık saçlarını elleriyle düzeltip peşimden gelen Zeynepte soruma cevap veriyordu bir yandan.
" Şey annemler bir yere gitmiş biliyorsun. Bende birazdan çıkacaktım dayıma gidecektim de. Sen ev de tek mi kalacaksın? "
Salonun ortasına geldiğimde durup ona doğru döndüm.
" Evet. Tek kalamaz mıyım? " birbirine karışmış saçlarını kulağının arkasına itip yanıma gelerek yanımdaki koltuğun köşesine oturup bana baktı.
" Hayır, yani istersen gitmem seninle kalabilirim. " dediği şeyle sinirlenmiştim. Tırnaklarım avuç içlerime batacak kadar sıkmıştım yumruğumu. Niye herkes bana bebekmişim gibi davranıyordu. Ben sadece yürüyemiyordum. Ama bir çok şeyi yapabiliyordum, bana böyle davranmaları daha da sinirimi bozuyordu.ve ister istemez onları da kırıyordum.
"Gerek yok, evde kalmayacağım zaten. "beni izleyen gözleri önce hafifçe açıldı, sonra elini saçlarına götürüp hafifçe kaşıdı.
"peki nerede kalacaksın?" sesindeki tereddütün farkındaydım sinirimi en çok çıkardığım kişilerin başında o vardı. Sebebi ise çok sessiz ve sakin birisi olmasıydı. Bana tepki vermiyor ona kızsam da bana kırılmıyordu. Onunla beraber büyümüştük. O yüzden onu seviyordum. Yanımızda çalışan olmalarının bir önemi yoktu. Annesi teyzem babası amcam gibiydi. Zeynep ise her ne kadar fazla dile getirmesem de o bilmese de ona olan sevgim arkadaşlıktan öteydi.
Söylediği şeye gülüp ellerimi kaldırıp parmaklarımı birbirine kenetleyerek başımı yana eğdim. Gözlerimi kırpıştırarak yapmacık bir heyecanla konuştum.
"Sevgili babam beni biricik bakıcıma emanet etti.. "başımı düzeltip gözlerimi daha da iri açıp ona biraz yaklaştım.
" Ve bil bakalım nereye gideceğim. Muhteşem bir mahalle düğününe. Babam bir şoför parçasını başıma dikiyor adam beni evde tek kalmakla tehdit ediyor. Kalamazsam onunla insanların birbirini eze eze sokaklarda dans etmesini izleyeceğim. " sesim sonlara doğru daha sertleşmiş içimdeki isyanı sesime yansıtmıştım. Gözlerimi hırsla odanın içinde dolaştırırken bu sefer o konuşmaya başlamıştı." Aman gaye buna mı sinirleniyorsun. Bütün gün evin içinde sıkılmıyormusun. Hem bak biz trakyadayken bir düğüne katılmıştık. O da böyle sokakta olmuştu, hiç de düşündüğün gibi insanlar birbirini ezerek dans etmiyor. O kadar eğlenceli geçiyorki. Hele böyle değişik adetleri var her ailenin çok güzel! Mutlaka git, seninde hoşuna gidecek eminim. " o yüzünde kocaman gülümsemesiyle heyecanla konuşurken benim de yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu. O böyle heyecanla anlatırken merak etmiştim. Hem zaten gidecektim o bilmesede.
" İyi de oradaki düğünler bizimkilere benzemiyor. Bizim burada düğünde giyindiğim elbiseyi orada giyersem maskot olurum. "daha konuşmam bitmeden Zeynep yerinden fırlamış ellerini heyecanla birbirine vurup yanıma gelmişti.
" Gidiyorsun yani? " dedi yüzündeki iğrenç derece sevimli gülümsemeyle. Gözlerimi devirip bakışlarımı ondan çektim.
" Gelicem dedim o adama bir kere. " sözümü boynuma dolanan kollarla bitirip başımı baygınlık geçiriyormuşum gibi yana çevirdim.
" Ay ben seni hazırlarım! " Acaba ağlasam mı? Çünkü evde kimse yok ve ben Zeynep’ten korkuyordum. O düğüne beni saçma sapan bir şekilde gönderirse gidene kadar çığlık atarak ağlardım.
**********
" Zeynep! Sen delirdin mi o elbiseyi ben geçen sene piknikte giyinmiştim düğünü onunla mı gideceğim?! "
Zeynep elindeki krem rengi minik çiçekli elbiseyi yatağımın bir köşesine koyup dolabımdan askıları koyu mavi olan çizgili uzun bir elbise çıkardı.
Sandalyeden atlayıp da intihar etmek keşke mümkün olsaydı. Bakışlarımı anlamış olacak ki onu da diğer elbiselerimin yanına atıp bana döndü. Ellerini belinin iki yanına koyup kaşlarını çattı.
"Bir mahalle düğününe neyle gitmek istiyorsun acaba? "
Başımı başka tarafa çekip omzumu silktim. Hoşuma gitmiyordu ne yapabilirim. Günlük bir elbiseyle kim düğüne giderdi. Ona yandan bir bakış attığımda tekrar dolabıma gömülmüş olduğunu gördüm. Seslice nefesimi verip elimi yanağıma yaslayıp onu izledim.
" Gaye! Bu çok güzel! " gözlerimi kapatıp ağlamak istedim. Kostümüm hazırdı. Bu gece kesinlikle rezil olacaktım. Ne olurdu yani ben kendim hazırlansaydım.
MERHABA!
Bölüm yazmak hiç kolay değil gerçekten. Bazen saatlerce yazılan bölüm on dakika içinde okunup bitiriliyor. Ve siz daha yeni yayınladığım bölümü okur okumaz yeni bölümün ne zaman geleceğini sorduğunuzda yeni bir stres başlıyor benim için. Bazen kafam duruyor sanki gerçekten yazamıyorum ilerlemiyor hikaye. Bazen de yazıp yazıp siliyorum. Bu bölüm biraz kısa oldu çünkü bir önceki bölümün haftası soldu. Her hafta cumartesi günü yayınlamaya çalışacağım. Bazen yetişmesede böyle kısa bölümler yayınlayacağım maalesef. Yeni bir kitap daha var aklımda UKDE neredeyse dört yıldır azar azar yazdığım bir kitap. Kurgusunu yapmak bile bir yılımı almıştı. Şimdi ikinci kitabı yazmayı düşünüyorum. O biraz daha farklı ve hareketli bir hikaye olacak. Bu arada şunu da belirtmek istiyorum ben ukdeyi basılı bir kitap olarak görmek istemiyorum. Daha farklı fikirlerim var. Kitabı biraz daha iyileştirip, düzenleyip tamamlamam lazım. Bir senaryo yazarı arkadaşım bir fikir sundu. Wattpadin kalitesinin düştüğünü artık kabul etmeliyiz. Bir sürü saçma sapan kitaplar ve kurgular var ne yazıkki. Hepside birbirinin kopyası. Kurgular hep aynı 'zengin erkek fakir kız' 'lisedeki yakışıklılar ve okula gelen yeni bir kız' 'ya da daha genç yaşında şirket sahibi olan karanlık adamlar ve zorla evlilikler' farkında mısınız toplum nasıl da iğrençleşiyor. Mesela zengin erkek fakir kız hikayeleri toplumun açık açık bir sınıflandırma olduğunu gösteriyor bize. Bunun yanı sıra hiç şuan Türkiye'de genç yaşta şirket sahibi olan yakışıklı adamlar gördünüz mü daha yirmisinde.
Ya lise hikayelerine ne demeli. Okuldan çok afedersiniz ama kim sap kim sevgili konuları işleniyor. Aşağılanan burslular, hocalar, sözü parayla geçen zibidiler, ve mutlaka ulaşılmaz ve gizemli olan bir baş kahraman. Siz kitap mı yazdığınızı zannediyorsunuz gerçekten. Burada okuduğum gerçekten muhteşem kitaplar var. Ama insanın kitap okuyarak hayal dünyası genişleyeceği yerde hep aynı yerde kalıyoruz. Hep aynı kurgular. Bu yüzden ben kitap olarak bastırmayacağım. Ama ileride tek bütünlü bir film olmasını isterim. Bu sayede kitap okuyanlardan daha fazla izleyen ve benim hikayemi gören olur.İYİ OKUMALAR!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKDE
RandomCihan & gaye Cihangir & Zeynep Cihat & Sevgi Berat & Firuze Selim & Canan