Zincirlerini kırmakla meşgulken ona doğru yaklaşan ayak seslerini duymamaya çalıştı. Belki de birkaç dakika sonra ziyaretçisi ile karşılaşacaktı.
Bölüm 9
Kuşku filtresini geçirerek kadına dikkatlice baktı." Üzgünüm ama ben seni tanımıyorum." diyebildi tırnaklarıyla etini kazırken. Gerçekten de onu tanımıyor, kadını daha önce görüp görmediğine emin olmaya çalışırken sahip olduğu tüm kontrol yeteneğini üzerinde tutmak için çabalıyordu.
Tracey omuz silkerek gereksiz yere serbest bıraktığı beyaz saçlarını tekrar topladı."Tanımaman normal bebeğim." Normal? Bu konuyu normal bir şeymiş gibi ele alması Elena'yı fazlasıyla rahatsız etmişti. Elena, kadını gördüğünden beri onun hakkında endişelenmekte haklıydı.
Kız cevap vermeyince cadı, odaya hakim olan sessizliği bozmak için öksürdü."Aynı annene benziyorsun." Ne? İşte bu Elena'nın daha fazla heyecanlanmasına neden oldu. Yutkunarak kadının en son dediği cümleyi idrak etmeye çalıştı. Kadın ona annesine benzediğini mi söylemişti?
Evet Elena. Ama dikkat et yalan söylüyor olabilir. Ona güvenme.
Derin bir nefes aldı ve birileri kafatasına vuruyormuş gibi zonklamaya başlayan kafasını sabit tutmaya zorladı. "Annemi nereden tanıyorsun?" Gözlerini kısarak kadına baktı. Umarım kendimi kaybetmem diye geçirdi içinden. Çünkü böyle giderse bu gerçekleşecek gibiydi.
Tracey ellerini karnında birleştirerek geriye yaslandı."Buraya geçmişin hakkında konuşmaya mı geldin tatlım?" Bu sefer göz kısma sırası ondaydı." Yoksa İşaretsiz olmanın getirdiği zorluklar yüzünden benden yardım istemeye mi? Dur tahmin edeyim...Bence ikincisi için geldin." Evet. Cadı haklıydı ama bunu ona söylemeyecekti.
Ayrıca Elena, bu seçenekler arasında seçim yapmayı düşünmüyordu. Çünkü geçmişi hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacı olsa da artık güçlerini de kontrol altına almak istiyordu.
Kararını verdikten sonra gözlerini devirerek kadına meydan okuyan bir bakış attı."Şu andan itibaren ikisi için de." Dili ile dudaklarını ıslattı."Eğer beni tanıyorsan ki zaten tanıyorsun bana bir açıklama yapmak zorundasın Tracey." İstediği cevabı verebilmişti.
Kadın elini dur anlamında kaldırarak kafasını iki yana salladı."Sana hiçbir açıklama yapmak zorunda değilim küçük hanım." Elini dizlerinin üstüne koydu."Şu anda benim evimde olduğunu unutma. Böyle saygısız bir şekilde konuşmaya devam edeceksen üzgünüm ki senden evimi terk etmeni isteyeceğim." Saygısızlık? Saygısızlık yapanın kim olduğu son derece belliydi.
Lucas, Tracey ile Elena arasında olan gerginliği azaltmak için ağlamak üzere olan Elena'ya doğru uzanıp kızın elini tuttu."Hadi ama Elena. Böyle yapma. Buraya gelme nedenimiz bu değildi." Sesi anlayışlı ve yumuşaktı. Ama bunun Elena üzerinde pek bir işe yaradığı söylenemezdi. Çünkü Elena, şu anda dokunulmak, sakinleştirilmek ya da yumuşatılmak istemiyordu. Göz kapaklarını kapatıp onu rahatlatacağını düşünerek içinden kadına lanet okudu. Pes etmeye niyeti yoktu.
Tracey kaşları çatık bir halde Elena'ya bakarken bakışlarını bu sefer Lucas'a yönlendirdi."Senin çıkarın ne Lucas? Neden bu kıza yardım etmek istiyorsun hayatım?" Bu kadar rahat olmayı nasıl beceriyordu? Bu seni ilgilendirmez pislik.
Lucas cevap vermeden önce derin bir iç çekti."Bir çıkarım yok."diye cevapladı."Arkadaşım olduğu için ona yardım etmek istiyorum."diyerek devam etti. Doğruydu. Lucas, Elena'ya bağlanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞARETSİZ
FantasiaYıllar önce,Pasifik okyanusunun bilinmeyen köşelerinde başkanlığını Victor Morcam'ın yaptığı Morcam Adası kaynağı da kendisi gibi bilinmeyen bir nedenden dolayı 5 parçaya ayrılmıştı. Fazla bir can kaybı olmasa da insanlar bunu işledikleri günahların...