Bölüm 40
Çocukların kahkahaları ve baloncuların bağırışları parkın her bir tarafını doldururken 4 yaşındaki Elena büyük annesine daha çok sokulup Julian'ın eteğine sarıldı.Daha önce bu kadar kalabalık bir ortama çıkmadığı düşünülünce böyle davranması gayet doğaldı.
Elena etrafındaki oyuncakları izlemeye devam ederken"Büyük anne."dedi ve titreyen sesini bastırdıktan sonra"Ben eve gitmek istiyorum."diye devam etti.Kızın korktuğu her halinden anlaşılabiliyordu.Elena'nın küçük ayakları daha fazla ilerlemek istemiyordu.
Julian gülümsedikten sonra Elena'nın sol elini tutarak onunla birlikte yürümeye devam etti."Korkacak bir şey yok Elena.Baksana.Herkes nasıl da eğleniyor?Sen de onlar gibi eğlenebilirsin.Değil mi tatlım?"
Elena rahatsız olduğu için ona 2 beden büyük gelen kazağını çekiştirdi."Ama onlar büyükler. Ben ise çok küçüğüm."
Julian Elena'nın elini bıraktıktan sonra sağ omzuna taktığı çantasını çıkardı. Ve içini karıştırmaya başladı."Sen de zamanla büyüyeceksin tatlım. Hem baksana senin gibi olan bir sürü çocuk var.Onlar neden korkmuyor?"
Elena etrafını taradığında büyük annesinin dediği gibi küçük çocukların da oyuncaklara bindiğini gördü."Ama onlar aileleriyle birlikte biniyorlar büyük anne. Sen de benimle birlikte biner misin?"
Julian çantasından çıkardığı cüzdanını açıp ne kadar Morcam taşının olduğuna baktı.Sadece bir kişilik ve bir binimlik yetecek kadar parası vardı."Ben artık yaşlandım ama tatlım."dedi Julian morcam paralarını eline alırken."Sen tek başına binerek insanlara onlardan ne kadar cesur olduğunu göster.Tamam mı Elena?"
Elena yüzünü buruşturdu ve"İşaretsiz olduğum fark edilirse ne yapacağım?"diye sordu.
"Fark etmeyecekler bebeğim.Çünkü ben seni izleyeceğim."Julian kızın kazağının kollarını bileklerini kapatacak şekilde aşağı indirdi."Bak. Böyle işaretsiz olduğun hiç belli olmuyor."
Elena yeşil gözlerini bileklerine yönlendirirken büyük annesinin dediği gibi işaretsiz olduğunun fark edilmediğini gördü.Demek ki büyük annesi bu yüzden ona bu kadar büyük bir kazak giydirmişti.
Julian, dönme dolabın önüne geldiklerinde dönme dolabın hemen yanındaki kulübeden 1 tane bilet alarak Elena'yı dönmeye devam eden dolabın merdivenlerinden çıkardı.
Elena'nın küçük kalbi pır pır atmaya başlamıştı. Kız büyük annesinin elini sımsıkı tutarken dönme dolap üstü açık boş bir kabin geldiğinde durdu.Julian Elena'yı kucağına alarak kızı kabindeki oturağa oturttu."Hadi bakalım Elena.Göster herkese ne kadar cesur bir kız olduğunu."
Elena demirliklerden tutunurken dönme dolap sallanarak yeniden hareket etmeye başladı. Elena'nın heyecanı midesine vurdu ve kız kusmamak için kendisini zor tuttu.
Dönme dolap yavaşça yükseliyordu. Elena demirlikleri daha sıkı tutarak aşağıya bakmaya çalışıyordu. Bir üstünde olan kabindeki ailenin çocukları kahkahalar atarak birbirlerine lunaparkta gördüğü oyuncakları gösteriyordu.
Elena tek başına olduğu için üzülse de zaman geçirmek için o da bu oyunu oynamaya karar verdi.Çarpışan arabaların olduğu standı görünce işaret parmağı ile orayı işaret ederek "Çarpışan arabalar!"dedi. Büyük bir şey başarmış gibi mutlu olurken de elini indirerek hız trenine doğru döndü. Tren kızın daha önce görmediği bir hızda hareket ediyordu. Elena trene binen insanların deli olduğunu düşünüyordu.
Dönme dolap en tepeye ulaştıktan sonra tekrar aşağı inmeye başladı. Elena içinden ne kadar çabuk tepeye ulaştıklarını sorarken bu sefer aşağısında kalan aileye baktı.
Elena hayatında ilk defa mutlu bir aile tablosu görüyordu. İkiz çocukları olan ailenin çocuklarından biri babasının, diğeri de annesinin yanına oturarak birbirlerine bir şeyler anlatıyordu.
Elena ister istemez kendisini onların yerine koydu ve annesine bir kere sarılmak için neler verebileceğini saymaya başladı. Büyük annesinin ayda bir kere yaptığı kekin kendisine ait olan tüm parçasını vermeye hazırdı.
Kendi kabini, yerden 2 metre yüksekte olan demir platforma yaklaşırken Elena gözleriyle büyük annesini aradı ama kadını hiçbir yerde bulamadı. Büyük annesi nereye kaybolmuştu?
Elena'nın kalp atışları hızlanırken kız ayağa kalkarak"Büyük anne?"diye seslendi."Büyük anne neredesin?"
Demir platformdaki insanlar gözlerini kızıp Elena'yı süzerken Elena "İnmek istiyorum."dedi. Dönme dolap hala hareket ettiği halde ayağını demir platforma attı.Neredeyse düşüyordu ki bir adam onu kolundan yakalayarak kızı kurtardı.
Elena'nın imrendiği ailedeki anne "Böyle anne-babaları anlamıyorum."diyordu kızın arkasından."Sorumluluk alamıyorsanız çocuğunuzu neden buraya getiriyorsunuz."diye devam ediyordu kadın.
Elena düşme korkusu ve kaybolma korkusu ile karışık bir korku yaşarken onu kurtaran adam kıza doğru eğilerek Elena'nın gözlerinin içine baktı."Birini mi kaybettin küçüğüm?"
Elena adamın mavi gözlerinde kendi yansımasını gördü ve "Evet."dedi."Büyük annemi kaybettim."
Adam doğrularak kızın büyük annesini arıyormuş gibi etrafına bakındı."Bulmanda yardımcı olmamı ister misin?"
Elena kafasını evet anlamında salladı."Evet, lütfen."Kızın ağlamaması adamı çok şaşırtmıştı.
Adam, kızın elini tutarak Elena ile merdivenlerden inmeye başladı."Merak etme. Büyük anneni bulacağız."dedi ve kızı rahatlatmak için"İsmin ne bakalım?"diye sordu.
Elena adımlarını adamın adımlarına uydurmaya çalışıyordu."Büyük annem tanımadığım kişilere özel bilgilerimi vermemem gerektiğini söyledi.Bu yüzden söyleyemem."
"Büyük annen çok doğru söylemiş. Bunu sormadım say."Adam bir elini cebine koyarken Elena'ya doğru döndü."Büyük anneni daha iyi görebilmen için seni omzuma oturtmamı ister misin?"
Elena bunun iyi bir fikir olduğuna karar verdikten sonra "Evet."dedi.Sonuçta lunapark çok kalabalıktı ve kendisi hiçbir şey göremiyordu.Bu kesinlikle harika bir fikirdi.
Adam Elena'yı kaldırarak omzuna ata biner gibi oturttu."Bak bakalım. Büyük anneni görebilecek misin?"
Elena dengesini korumak için adamın koyu sarı saçlarını tutarken adamın saçlarının çok güzel koktuğunu fark etti ve "Saçların çok güzel kokuyor."dedi.
Adam gülümsedi."Teşekkür ederim.Her ne kadar sana fazla büyük olsa da ben de senin kazağını çok beğendim."
Elena bileklerine baktı.Adamın zararsız olduğunu anlayınca"Benim adım Elena."dedi. Ve büyük annesine bakınmaya devam etti.
"Elena."diye tekrarladı adam."Benim adım da Drex.Tanıştığıma memnun oldum Elena."
Elena adamın ismini garipsediği için kaşlarını çattı."Drex mi? Daha önce böyle bir isim duymamıştım.Çok değişik."
Drex Julian'ı görünce Elena'yı omzundan indirmeye hazırlandı."Öyle mi? Aslında ismim Drexanian ama okunması zor olduğu için ismimi kısaltarak kullanıyorum."
Elena büyük annesini gördüğünde eliyle o tarafı işaret ederek."Gördüm...Gördüm."dedi."Büyük annem işte orada.Beni arıyor!"Elena büyük annesini görünce heyecanlanmıştı.
Adam Elena'yı omzundan indirdikten sonra kıza doğru eğilerek bir şey demek için Elena'nın gözlerinin içine baktı."Bir dahaki sefere daha dikkatli ol tamam mı Elena?Dünyada çok fazla kötü insan var ve kötü insanlar sana zarar verebilirler."Drex kızın anlayabileceği bir dilde konuşmaya çalışıyordu."Sen güçlü bir kızsın.Karşılaştığın zorluklar karşısında asla pes etme."Elena'nın başını okşayarak kızı serbest bıraktı.
Elena kafasını salladı ama adamın neden bunları dediğini anlayamamıştı."Tamam.Teşekkür ederim."dedikten sonra büyük annesine doğru koşmaya başladı.
Elena büyük annesinin yanına doğru koşarken Drexanian ayağa kalkarak kıza baktı.Ve içten bir tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞARETSİZ
FantasiYıllar önce,Pasifik okyanusunun bilinmeyen köşelerinde başkanlığını Victor Morcam'ın yaptığı Morcam Adası kaynağı da kendisi gibi bilinmeyen bir nedenden dolayı 5 parçaya ayrılmıştı. Fazla bir can kaybı olmasa da insanlar bunu işledikleri günahların...