Bölüm 5: Kıyı Pazarı

13.8K 1.3K 63
                                    

Kaçmak için uygun zamanı beklerken kavanozunu yere düşürdüğünü geç fark etti. Kahretsin! Topladığı tüm şeyler de umutları ile birlikte yere dökülmüştü.  

Bölüm 5

"Bunun için bir açıklaman var mı?" David elindeki çantayı göğüs hizasında tutup gözleri yerdeki taşlara takılmış kızdan bir cevap bekliyordu.

Elena, soğukkanlılığını korumaya çalışsa da bunda pek başarılı olduğu söylenemezdi."Ben taşların oraya nasıl geldiğini bilmiyorum. Başka biri koymuş olmalı." Olayda kendisinin hiçbir ilgisi olmadığı için yapabileceği bir açıklama yoktu. Gerçekten de taşları başka biri koymuş olmalıydı.

Lucas beklenmedik bir atakla çantayı David'in elinden aldı ve hiç beklemeden çömelerek yere dökülen taşları çantaya koymaya başladı."Evet. Ben koydum. Elena'nın benim için yaptıkları düşünülünce ona olan borcumu bu şekilde ödemek istedim." Son taşı da çantaya koyduktan sonra ayağa kalktı. Endişelenmemesi gerektiğini söyleyen bakışlarla çantayı sahibine uzattı."Üzgünüm Elena. Sana söylemek isterdim ama kabul etmeyeceğini bildiğim için gizlice koymayı tercih ettim." Bunu normal bir şeymiş gibi söylemesi Elena'yı gerçekten rahatsız etmişti. Sonuçta hırsızlık onun sevmediği ithamlardan biriydi. Nasıl bu kadar rahat olabilirdi ki?

Öfkesi, ellerinin titremesi yüzünden fazlasıyla belli olsa da Lucas'a cevap vermeden çantayı aldı. Fermuarlı kısım yere bakacak şekilde çevirerek içindeki taşları tekrar yere döktü." Üzgünsün ha?" Gözyaşları serbest kalmak için uygun zamanı bekliyordu.Ama serbest kalmayacaktı. Ağlamayacaktı." Gerçekten bunu yapmış olabileceğine inanamıyorum Lucas. Ben sana güvenmiştim." Son cümle istemsiz bir şekilde titreyerek çıktı ağzından. Evet. Yıllardır kimseye güvenemeyen Elena, güçleri olmasaydı neredeyse onu öldürecek olan adama güvenebilmişti. Güvenmişti.

Kısa süren sessizliği bozmak için David, iki elini birbirine vurarak Elena'nın etrafında dönmeye başladı. Ne kadar itici bir adamdı bu? "Etkilendim. Gerçekten çok etkilendim. İkinizin de bu kadar iyi oyunculuk yapabileceğini tahmin edememiştim. Biran için neredeyse inanıyordum." Gözlerini Elena'dan alarak Lucas'a döndü."Arkadaşını korumak için yalan söylemeni sana yakıştıramadım kardeşim."Gülümsedi."Her zamanki gibi beni yine hayal kırıklığını uğrattın Lucas."

"Yalan söylemiyorum David. Elena'nın gerçekten haberi yok. Ben sadece ihtiyacı olduğunu düşündüğüm için ona yardım etmek istemiştim." Lucas göğsünde birleştirdiği kollarını bozdu. Oyunda istediği olmadığı için küsen mızıkçı çocuklar gibi dönerek merdivene doğru yürüdü."Ama yanlış düşünmüşüm." Elena'yı hayal kırıklığına uğratmanın verdiği üzüntü ile merdivenlerden çıkarak lobiyi terk etti.

Elena, bu yaşadıklarının gerçek mi yoksa rüya mı olduğunu anlamak için tırnaklarını avuçiçine geçiriyordu. Klişe bir davranıştı belki ama klişeler nedenlerden ötürü vardı. Ve Lucas ile David...bu klişede baş nedendi. Lucas'ın ne yapmaya çalıştığına anlam veremiyordu. Sonuçta alınganlık yapması gereken kişi o değildi. Budala!

Omuz silkti. Etrafındakileri umursamadan Judas'a taktığı gibi Lucas'a da aptal damgasını takarak kapıya doğru yürümeye başladı. Burada işi bitmişti. Kesinlikle...Bir daha Lucas ile görüşmeyecekti.

Kapının önüne geldiğinde beklemediği bir şekilde muhafızlar önünü kesti. Yapıları Elena'nın neredeyse iki katı olan nöbetçilerin bakışları durumun iyiye gideceğini söylemiyordu. Onlar ne kadar yapılı ve kuvvetli olsa da unutma Elena. Senin güçlerin var. İstediğin zaman onları kullanabilirsin.

İŞARETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin