Bölüm 39
Annabelle nefes almakta zorluk çekerken bir yandan da saklanacak bir yer bulmaya çalışıyordu.1 saattir koşmasına rağmen saklanmak için güvenli bir yer bulamamıştı ve bu ormandan artık kurtulamayacağını düşünmeye başlamıştı.
Aslında saklanmanın şu an için yanlış bir fikir olduğunu biliyordu ama bu ormandan kurtulmak ve mantıklı düşünebilmek için önce biraz uyuması gerekiyordu.
Annabelle derin bir nefes aldı.Ciğerlerini ormanın küflü havası ile dolarken sıcak bir yatakta uyumayı özlediğini fark etti.Açıkta kalan ayaklarını yorganın içine çekerek yastığına sarılmaya da çok özlemişti.Ama şu anda bunları düşünmek için uygun bir zaman değildi.Odaklan.Odaklan.
Kalbi göğüs kafesini kıracakmış gibi atarken buna daha fazla devam edemeyeceğini düşünmeye başladı Annabelle.Pes etmek istemiyordu ama ister istemez başaramayacağı ihtimalinin olduğunu da biliyordu.Hayır!Bundan da kurtulabilirim.Başaramayacağım diye bir ihtimal yok.Bu ormandan kurtulduğum takdirde özgürlüğüme kavuşabilirim.
Evet.Annabelle bu ormandan kurtulabilirse özgürlüğüne kavuşabilirdi.
Şu anda sadece doğru yolu seçmeliydi.Bu ormanın da bir çıkışı vardı.Hislerini doğru bir şekilde ortaya çıkararak bu lanet çıkışı bulmalıydı.
Ama yanlış bir hamle yapmamalıydı. Yapacağı yanlış bir hareket onu yeniden mağaraya gönderebilirdi.
Annabelle gerçek dünyaya dönerken ağrıyan topuğunun acısını dindirmeye çalıştı.
Topuğundaki kesik küçük pembe bir çizgi halini almıştı ve Annabelle bunun için güçlerini hiç kullanmamıştı.
Rüzgarın uğultusu kulağını tırmalarken elbisesini yukarı çekerek çamura batan bacaklarına baktı.Yorulmuştu.Birazcık dinlemeye ihtiyacı vardı.
Bacalarındaki kabuk tutan yaraları ve yara izlerini incelerken yapılacaklar listesine yıkanmayı da ekledi.
Gözlerini sonu görünmeyen karanlığa yönelttikten sonra ise doğrularak kendi etrafında döndü. Bir şeyin onu izlediğine yemin edebilirdi.Hissediyordu. Hatta onu izleyen şeyin nefes aldığını bile duyabiliyordu.
"Kimsin sen?"dedi Annabelle yumruklarını sıkarken.Sesini duymakta kendisi bile zorlanmıştı.
Ağaçların arasından hafif bir rüzgar esip kadının saçlarını okşarken "Lyxumia."diyerek cevap verdi onu izleyen şey."Annabelle neden böyle bir şey yaptın?"diye devam etti iki farklı kişiye aitmiş gibi çıkan sesiyle.
Annabelle'in kalp atışları daha çok hızlanmaya başladı. Çünkü Lyxumia, Annabelle'in mağarada iletişime geçtiği tek yaratıktı. Annabelle tutsak edilirken Lyxumia arada sırada kadının yanına gelirdi ve ona Elena hakkında bilgiler verirdi.
Aslında Lyxumia, Annabelle'e insan gibi davranan tek kişiydi.
Annabelle iki adım geri giderek yaratığın keskin dişlerini saklayan ağzına baktı."Kızımı kurtarmam lazım Lyxumia. Drexanian Elena'ya zarar vermeden önce Elena'yı kurtarmam gerek."Sesi bu sefer kendinden daha emin ve net çıkmıştı.
"Hayır, Annabelle."dedi yaratık."Drexanian Elena'ya zarar vermeyecek. Çünkü sahibimiz onu seviyor."
Annabelle kuruyan dudaklarını yaladı."Saçmalık. O Elena'ya acı çektirmek istiyor."Drex'in kızını öldürmek istediğini pekala biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞARETSİZ
FantasiYıllar önce,Pasifik okyanusunun bilinmeyen köşelerinde başkanlığını Victor Morcam'ın yaptığı Morcam Adası kaynağı da kendisi gibi bilinmeyen bir nedenden dolayı 5 parçaya ayrılmıştı. Fazla bir can kaybı olmasa da insanlar bunu işledikleri günahların...