Bölüm 8: Geçmişle Yüzleşme

11.5K 1.1K 61
                                    

Pes ederek kulaklarında yankılanan sese eşlik etti."Ben zaferin eşiğindeyim. Ben zaferin eşiğindeyim."             

Bölüm 8

Bahçeye girdikten sonra Lucas ile birlikte kahverengi çelik kapıya doğru yürürken evin 2.katındaki pencereden küçük bir kız çocuğunun onları izlediğini fark etti. Siyah saçları boynunda biten 8-9 yaşlarındaki kız kaşlarını çatarak onlara bakıyordu. Elena rahatsız olduğu için bakışlarını kaçırarak kapının önünde bekleyen Lucas'a yetişti. Birisi tarafından izlenildiğini fark etmek tedirgin ediciydi.

Olanlardan habersiz oldukça soğukkanlı davranan Lucas, eklem yerleri beyazlaşan elleriyle kapının tokmağını 3 kere vurarak Elena'ya doğru döndü." Ne zamandır buraya gelmemiştim. Umarım benim kim olduğumu unutmamıştır."dedikten sonra ısınmak için ellerini birbirine sürttü. Hava gerçekten soğuktu.

Elena'nın soluk yeşil gözleri onlarla aynı renkte olan gözlere,Lucas'ın gözlerine, odaklandı."Bu kadar hayırsız olduğunu düşünmüyordum Lucas. Sonuçta kadın senin hayatını kurtarmış. Senin yerinde olsam onun yanından ayrılmazdım."dedi Lucas'ın şakasında yatan ciddiyeti anlamasını umarak. Topuklarını yere vurduğunda oluşan pat pat sesleri ortamdaki ciddiyeti kısa bir süreliğine bozdu. Çıkan ses beklenmedik bir şekilde Elena'nın hoşuna gitmişti.

Lucas, ellerini pantolonunun cebine koydu. Nedenini bilmese de bu alışkanlık Elena'nın sinirini bozmaya başlamıştı artık."Haklısın ama..."diye devam ediyordu ki içeriden gelen sesler Lucas'ın konuşmasını yarıda kesti."Kimsiniz?"

Ses yaşlı bir kadına aitti. Yüksek ihtimalle Tracey'dir diye düşündü Elena.

Lucas cevap vermek için boğazını temizledi."Lucas Morcam."Mesafeli olmaya çalışsa da bunu becerdiği söylenemezdi Lucas Morcam'ın.

Kısa bir sessizlik olduktan sonra kapının zincirleri ile birlikte anahtar deliği oynamaya başladı. Kilit açma işlemi bitince sesler kesildi ve engeli olmayan kapı açıldı.

Elena, güçsüz bir şekilde nefes alıp verirken bir yandan da karşılarına çıkan kadını inceliyordu. Kısa boylu ve hafif kilolu kadın, beyaz saçlarını kafasının üstünde klasik bir topuz yapmış tatlı tebessümü ile karşılarında dikiliyordu. Daha iyi görebilmesini sağlayacağını düşünmüş olacak ki kalın siyah kenarlı gözlüklerini sonuna kadar gözlerine yaklaştırmıştı. Elena, küçüklüğünden beri ona anlatılanlar dışında okuduğu hikayeler yüzünden cadıların tehlikeli olduğunu düşünüyordu ama kadının bu sevimli görüntüsü tehlikeli biri olduğu izlenimlerini yıkıyordu. Çok tatlıydı.

Kadın düşen gözlüğünü burnunun üstüne kadar çıkardı. Pembe dudakları misafirini tanıdığı için olmalıydı ki gülümsüyordu. Uzun süren karşılıklı bakışmaların yeterli olduğunu düşünerek kollarını iki yana açıp Lucas'a sarıldı."Benim minik Lucas'ım gelmiş." Elena, Lucas'ın şaşkınlığını gördüğünde gülmemek için kendini zor tuttu. Ama bir düşünce kafasını meşgul edince kaşlarını çatarak gözlerini kapattı. Beyninde dolaşan düşünceleri rüzgarda savrulan konfetiler gibi uçuşuyordu. Hepsini düşünmek için vakti yoktu. Düşünme. Düşünme. Düşünme.

Şaşkınlığını giderdikten sonra Lucas da kadının sarılmasına karşılık verdi."Tracey Teyze." dedi. Sesi, kadının tatlılığından bile daha tatlı çıkmıştı. Elena, gözlerini açtı ve kollarını göğsünün üzerinde birleştirerek sarılma faslının bitmesini bekledi. Ne zamandır böyle şeylere alışkın değildi sonuçta.

Aklına büyük annesinin uyumadan önce ona söylediği şarkılar geldi. Şarkılar Elena'nın uyuması için yeterli olmazsa -ki Elena her zaman uyanık kalmayı beceriyordu- Julian onu sıkıca sarılırdı ve uyuyana kadar Elena'nın yanında beklerdi.

İŞARETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin