Karanlık Yol

12.4K 347 55
                                    

Karanlık yolda ne olacağını bilmeden yürümeye devam ettim.Belki de o karanlık yolda hiç tahmin edemeyeceğim bir şeyle karşılaşacaktım.Belki de bu olayla bir anda hayatım kararacaktı...Bu akşam böyle saçma şeyler geçiyordu aklımdan.Hemen kendimi o sıcacık eve atsam diye düşünürken bir çıtırtı duydum ıssız köy yolunda, bu ses nefesinin iyice hızlanmasına neden oldu.

Etrafıma bakındım herkes evindeydi soğuğa dayanamayıp bütün pencerelerini kapılarını kapatmışlardı kendimi çaresiz hissettim yalnızdım karanlıktı ve bende bi korkaktım ama evede çok az kalmıştı biraz daha hızlanmalıydım. Oof bu korku neyin nesiydi?yeniden mi ? diye düşünmeye başladım.Hızlı hızlı yürümeye başlamıştım ki önümdeki sokak lambasının aydınlattığı loş köşe başında bir adam durmuş sigara içiyordu nefesimi tutum ve bir an geri dönmek istedim sonra düşündüm neden dönecekmişim ki kim olabilir kesin tanıdığım biridir hem geriye dönsem ne yapacaktım eninde sonunda eve gitmem gerekecekti mecburdum emin adımlarla yürümeye devam ettim hep yalnızken böyle şeyler gelirdi aklıma ve hep korkardım, zaten bu gidişle ileride de kafayı yiyeceğimi ve yalnız öleceğim düşünmüşümdür hep, neden bilmiyorum beklide en korktuğum şey yalnız ölmek diye bana böyle geliyor olabilir. Böyle şeyler düşünmeye devam edersem ileride kesinlikle tek kalacağım sorunları olan birisiyle kim ne yapsın ki? kesinlikle böyle olacak diye bir kez daha geçirdim aklımdan.

Saçma düşüncelere dalmış yürürken aklıma şuan ki durumum geldi her adımım o adama yaklaştırıyordu beni bir yandan iyi düşünüyordum evime de yaklaşmıştım ve güvende olacaktım.

Ve nihayet sigara kokusunu duyacak kadar yaklaşmıştım adama nefesimi tutup ne olacağını bekledim. Elim cebimdeydi hemen cebimdeki telefonu bulup sıkıca tuttum kendimi savunmak için aklıma ne geliyorsa yapardım o an ve elimde sadece kafasına fırlatabileceğim bir telefonum vardı acaba yerden taş mı alsam diye düşünmedim değil. Adama hiç bakmadan daha doğrusu bakamadan sokak lambasının aydınlattığı köşeden dönüyordum ki

"iyi akşamlar İdil" diye bir sesle irkilmiştim.

Hava soğuk olmasına rağmen boncuk boncuk terlediğimi fark ettim aslında ses tanıdıktı bir an düşündüm telefonu iyice kavrayıp sesin geldiği yöne döndüm gölgeli yüzünde hafif bir tebessüm vardı.Zorlanmama karşı onu tanımıştım Yusuf'tu! bu saatte ne yapıyordu burada ?

"sana da" dedim rahatlamış bir şekilde tebessüm ederek.

"korkuttum galiba"

"boşta bulunmuşum" dedim mahcup bir şekilde.

"bu kadar geç kalma ama bak sokaklar pek güvenli değil her zaman burada olamam başına bir şey gelmesin" dedi yarı ciddi yarı şakayla karışık bir cümleydi bu.
Hiçbir şey demeden uzaklaştım. Ne demekti şimdi bu?Al işte düşünmem gereken bir konu daha acaba arkamda sapık falan mı vardı da bana böyle demişti iyice tırsmıştım neyse ki evime çok az kalmıştı.100 metrelik yolu bu düşünceler yüzünden kilometrelerce uzatmıştım.

Bahçe kapısına geldiğimde arkama dönüp baktım neden yaptığımı anlamadan. Elektrik direğinin altından bana bakıyordu sigarasından derin bir nefes aldı sigarasının ucundaki ateş kendini göstermişti oradan anlayabilmiştim bunu.bir eliyle sigarasını ağzından alıp bana el salladı. Ya o sapık buysa diye düşünüp korkudan hemen arkamı döndüm ve bahçe kapısından içeriye hızlı bir giriş yaptım. Telefonumu bırakıp cebimden anahtarımı aldım.

Kapı önü bile karanlıktı hemen içeri atmak istiyordum kendimi orası güvenilirdi kime karşı korunmam gerektiğini bilmiyordum ama annem vardı o beni bütün kötülüklerden koruyabilecekmiş gibi geliyordu bana. O kadar acele ediyordum ki sanki arkamdan biri beni kovalıyordu bende ondan kaçmaya çalışıyordum. Anahtar deliğini bir türlü bulamıyordum karanlıktan nefret ediyordum hele o anda... o anda içimden geçmeyen küfür kalmamıştı. Elimle anahtar deliğini bulmaya çalıştım ama bulamadım telefonumu elime alıp ışığıyla anahtar deliğini buldum ve hemen kapıyı açtım.

Kapıyı açmamla birlikte ışık, sıcak hava ve evdeki sakin havanın huzuru beni kendime getirdi. O anda bütün stresimin azda olsa geçtiğini düşündüm. İçeri girip ayakkabılarımı çıkardım hemen lavaboya girip elimi yüzümü yıkayıp aynaya baktım yüzüm normalde soğuktan hemen kızarırdı ama bu sefer kızarıklık bembeyaz bir renge bırakmıştı kendini.

...

merhaba arkadaşlar ben Dilara, bu hikayemi 2 -3 yıl önce yazmıştım burada yayımlayıp yayımlamamak konusunda biraz tereddüt etmiştim ama beğeneceğinizi düşüyorum hikayem bitmiş olduğu için düzenledikçe sizlerle paylaşmayı planlıyorum vote ve yorumlarınızı da bekliyorum umarım beğenirsiniz ben hikayemi yazarken sanki bunları yaşamışım gibi hissetmiştim sizde de o etkiyi yaratabilirsem çok mutlu olurum iyi okumalar :)

KATİLİMİN KOLLARINDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin