Nefes nefese uyandım. Öğrendiklerim doğru olmazdı, sadece bir rüyaydı, bilinçaltımda kurduğum şeylerdi bunlar, öyle olmasını istiyordum.
Ter içinde fırladım yatağımdan. Yusuf'u aradım açmadı. Uyuyordu belli ki. Efsun ablayı aradım, oda açmıyordu. Anneme baktım, o da derin bir uykudaydı. Saat sabahın altıbuçuğuydu, gün bile doğmamıştı.
Dışarıya çıktım. Efsun ablaların evine gidip kapıyı çalmaya başladım. Belki de yarın beni öldüreceklerdi. Hem de bunu benim sevdiğim insan yapacaktı. Hem de gözünü bile kırpmadan, çünkü annesini kaybetmek istemeyecekti. O bir askırriymdi , benim düşmanımdı. Durumum her ne kadar saçma olsa bile, ciddiydi. Kapıyı geç de olsa telaşlı bir şekilde açtılar.
"Yusuf, Yusuf nerede?"
"Uyuyor kızım. Hayırdır, ne oldu?"
"Efsun abla, Yusuf'a sormam gerekenler var. Çok kötü şeyler olacak." Koşarak Yusuf'u uyandırmaya gitti. Çok zaman geçmeden Yusuf geldi kapıya.
"İdil ne oldu?"
"Hemen bizim eve gelin, çok önemli acele edin." Hemen ayakkabılarını giydiler eve doğru koştuk. Annemi uyandırdım, salona geçip oturduk. Meraklı gözlerle bana bakıyorlardı.
"Bir rüya gördüm. Ama kesinlikle gerçekti. O adam kim?" Birbirlerine baktılar.
"O zaman çoğu şeyi öğrenmişsindir." dedi Yusuf.
"Evet bazı şeyleri... Babamın o kıza yaptıkları doğru mu? Biz varken babam bunu nasıl yapabilir?" Annem savunmaya geçti hemen.
"Hayatımız için önemli bir şeydi. Sizin hayatta kalabilmeniz için gerekliydi."
"Anne babam seni aldatmış ve bundan senin de haberin var. Hayatta kalabilmemiz içinmiş. Şu an hayatta mı peki babam, ya da ben yarin hayatta olacak mıyım?"
"Kızım, deme böyle, sen niye ölecekmişsin?"
"Anne, beni kandırmayın artık. Her şeyi öğrendim. Adem beni öldürecek."
"Adem mi?" Annemin haberi yoktu donup kalmisti oylece .
"İnanmıyorum İdil! Ona aşık mı oldun? Sana inanamıyorum. Neden beni dinlemedin! Ona onu sevdiğini söyledin mi?" Yusuf korkmaya başlamıştı yusufun sesini yukselttigini ilk defa duyuyordum.
"Evet söyledim."
"Sana inanamıyorum İdil, inanamıyorum. Ben sana ne dedim!!! Ben senin koruyucundum, şimdi nasıl yardım edeceğim sana?" Annem bir şey anlamıyordu konuşmalarımızdan.
"Adem askıriym miymiş?"
"Evet anne, öyleymiş." dedim ve annemin yere yığılması bir oldu. Bu gece yarısından sonra hayatım çok farklı olabilirdi. Belki de son günümdü.
Annem yerde yatıyordu ama ben yardım etmiyordum. Annemi arabaya bindirdiler. Hastaneye gideceklerdi. Bense kendimi yarı ölü olarak görüyordum. Ölüme hazırlanıyordum. Annem baygın, dizlerimde yatıyordu. Hızla kullanıyordu arabayı Yusuf. Efsun abla ise ağlıyordu. Ben ellerim annemin saclarinda oylece bakiyordum anemde mi ölmüştü...
....
Hastaneye vardığımızda annemi sedyeye yatırdılar. Hareketsiz yatıyordu. Krize girdiğini söylediler. Felç kalma ihtimali bile vardı. Yapılan muayenelerin sonucu çıkınca belli olacakmış. Yarım saat beklememiz gerekiyordu. Annem de kendine gelmeye başlamıştı ama gözlerini açamıyordu. Zaten yoğun bakıma kaldırmışlardı, göremiyorduk onu hemsireden ogrenmistim ne kadar dogru bilemiyordum...
Öğrendik ki annem geçici felç olmuştu. Dünya başıma yıkıldı. Hemsireler bana sakinlestirici yaptilar ama nafileydi hiçbir şey beni kendime getiremiyordu Allah'im bu nasil bir aciydi gogus kafesimi yariyorlardi resmen nefesimi kesip beni boguyorlardı. Annemi oyle goremezdim o guzel yuzunun soldugunu bir yataga bagimli kaldigini benim ona yardim edemeden duracagimi dusundukce aklimi kaciracak gibi oluyordum annem artik eskisi gibi olamayacaktı. Fırladım hastaneden, en yakın bakkala girip, Adem'i aradım.
"Adem hemen konuşmamız lazım."
"Gelemem İdil!"
"Geleceksin Adem, çok önemli, bir daha rahatsız etmeyeceğim!"
"Peki geliyorum. Nerdesin?"
"Silivri'nin çıkışında, yolda görürüsün beni."
Yuzlesecektik Adem bey ya seni de o ananida oldurecegim ya da sen beni bitireceksin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİMİN KOLLARINDA
Fiksi RemajaKaranlık yolda ne olacağını bilmeden gerçeğime doğru yürüyordum, gerçeğim bana acı verecekti ve ben aşık olduğum adamın benim katilim olduğunu öğrenecektim. Siyah gözlerinde ki aşkın yalan olduğunu sadece saf nefret olduğunu.... Hayatta kalabilmek i...