Hemen yüzümü kurulayıp annemin oturduğu odaya gitmek için merdivenleri hızlı bir şekilde çıktım.
Annemi görünce yüzümde bir tebessüm belirdi. Hemen kafamı yana yatırıp şımarıkça güldüm tıpkı küçükken yaptığım gibi hemen anneme sarıldım. Sarılma faslını geçtikten sonra çantamı odama bırakacaktım ki aklıma Yusuf geldi hemen camdan direğin altına baktım yoktu beklide Samet i bekliyordu gelincede gittiler diye düşündüm.Odama geçtim soyundum. Annemin yanına gittim bu günkü sınavımı sordu konuştuk biraz aslında annemle iletişimimiz pekte güzel değil kısa bir süre içinde kavgaya dönüşebiliyor bunu anladık ve artık gevezeliğe vurmadan konuşmamızı noktalıyoruz. Beraber soframızı kurup yemek yedik yemekten sonrada küveti sıcak suyla doldurdum ve mis kokulu banyo köpüğümü döktüm. Soyunup alıştıra alıştıra suya girdim bu sefer de suyu fazla ısıtmıştım. Ama iyi gelmişti soğuk bir aralık gününde sıcacık bir banyo kadar rahatlatıcı çok az şey vardır.Bütün vücudumu suya gömmüştüm sadece başım dışarıdaydı.
İçimde kötü bir his vardı ama nedeni neydi arada bir oluyordu ama bu seferki başkaydı sanki altından bir şey çıkacakmış gibi halbuki minibüsten ininceye kadar ne kadar mutluydum minibüste oturup bana bakan Nerimana el sallayınca bana verdiği güven minibüs hareket edip indiğim yerden uzaklaşıncaya kadar devam etti ama yalnız kaldığımı anladığım an böyle bir his çökmüştü içime.
Arada bir düşünüyordu neden bu köye gelmiştik ki insanlardan uzak, bir şehre göre çok fazla geri kalmış olan bu köye. Aslında sessizlik bakımından çok güzeldi hele yazın her yer yeşillik kuş sesleri insana huzur veriyor canlandırıyor ama kışın öyle mi kesinlikle değil korku filmlerindeki o heyecanlı dakikaların geçtiği yerleri andırıyor. Kışın buradan nefret ediyorum. Fena mı olurdu diye düşünüyorum geç saatlere kadar her yer canlı kalsa insanlar erkenden evlerine çekilmese istediğin saatte dışarı çıkabilsen ve böyle korkarak yürümesen...
Bir bakımada mutluyum burada çünkü burada sevdiğim insanlar var Neriman burada annem burada babamın sembolik mezarı burada, evimi seviyorum iki katlı küçük ama sevimli, bahçesindeki ağaçlarımı yazın üstüne oturup uzanmaktan zevk aldığım çimleri, köpeğim Kıtmir i. Beni buraya bağlayan bunlar ama bu da kısa bir süre sonra sona erecek çünkü bu senenin sonunda üniversiteye başlayacağım ve buradan gideceğim. Bunların hepsini düşünmekten sıkıldım ve hemen banyodan çıkıp biraz ders çalıştım kafam dağılsın diye ama hala içimdeki his yok olmadı.
Kendimi annemin yeni serdiği çarşafla yorganın arasına bıraktım mis gibi kokusunu içime çektim içime bir huzur çöktü. Her akşam yaptığım gibi Allah a şükredip dua okuyarak uyudum.Rüyalarım pek iç açıcı değildi tabii ki.
Babamı gördüm rüyamda beni uyandırıyordu "hadi artık uykucu kızım benim bu kadar uyunur mu " diyerek yine o tatlı gülümsemesiyle bir öpücük kondurdu anlıma en sevdiğim şeydir anlımdan öpülmesi o kadar huzur verir ki bana. Gözlerimi gülerek açtım hemen babamın kucağına atladım. Babam yeniden gelmişti bırakmamıştı bizi ama babama hiçbir şey demedim korkuyordum yeniden gitmesine yeniden üzülmeye.
onun bana sarılışı o kadar doğal o kadar gerçekçiydi ki hiç bu kadar mutlu olduğu hatırlamıyordum. her yer o kadar beyazdı ki gözlerim kamaşıyordu odam yatağım dolabım masam hepsi beyazdı ama baş ucumdaki sehpada bir vazo vardı içinde de mor renkli sümbüller vardı vazodan aşağıya sarkıyordu aklıma direkt babamın anıt mezarındaki sümbüller geldi ama rüyanın etkisiyle hiçbir şey diyemedim babamın elinden tutup beni tanımadığım bir evde mutfağa kadar götürdü annem mutfakta bize kahvaltı hazırlıyordu.
mutfakta beyazdı pencereden yemyeşil bir doğa karşılıyordu insanı bir sevimli sesle mutfak masasına çevirdim kafamı sarışın 5 6 aylık bir bebek elinde biberonuyla bana gülümsüyordu durdum ve düşündüm bu benim bir hayalimdi hep özlemle aklıma gelecek güzel ailem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİMİN KOLLARINDA
Fiksi RemajaKaranlık yolda ne olacağını bilmeden gerçeğime doğru yürüyordum, gerçeğim bana acı verecekti ve ben aşık olduğum adamın benim katilim olduğunu öğrenecektim. Siyah gözlerinde ki aşkın yalan olduğunu sadece saf nefret olduğunu.... Hayatta kalabilmek i...