kulube

282 15 0
                                    

Ota soluk soluğa eve girdiğinde  annesi onu bekliyordu. Yüzünde gergin bir ifade vardı.

Elindeki sepeti aldı ve söylenmeye başladı.

"Nerede kaldın, iki saattir seni bekliyorum. Bu otlar ne böyle, hiç biri istediğim gibi değil."

"Ama anne, bana gösterdiklerini bulmaya çalıştım hep. Bak şu sarı otlardan bile buldum"

Annesi hışımla sepeti kızının elinden aldı.

"Çabuk mutfağa geç, dedi ablanla abine kahvaltı hazırla, dün akşam çok geç yattı onlar ders çalışıyorlardı"

Ota hayal kırıklığına uğramıştı, içinden ders çalışmıyorlardı dedi, ders çalışmıyorlardı işte, oyun oynuyorlardı.

Mutfağa geçti, biraz sonra abisi ve ablası uyanmıştı.Uyumaktan ikisinin de gözleri şişmişti.

Abisi "şuna bak!" dedi, yüzünde alaycı bir ifade ile, "her tarafı toz toprak kokuyor."

 Ablasının bu sözler çok hoşuna gitmiş olacak ki gülüyordu.

"Neler hazırladın bakalım küçük cadı" dediler ikisi bir anda.

Ota yüzünü buruşturdu.

"Yumurta, peynir biraz da ekmek kızarttım dedi"

"Bir gün de doğru dürüst bir şey hazırlamzsın, hep basit şeyler"

Ota onları daha fazla duymak istemiyordu, elinde olsa bütün gün kulağında kulaklıklarla gezerdi. Masaya ekmekleri yerleştirdi.

"Ben yukardaki odaları toplamaya çıkıyorum dedi, kahvaltı etmeyeceğim, ormanda taze meyve yedim biraz"

Aslında yememişti ama herkesin biraradayken onlara dayanmak daha zor oluyordu. Etrafı toplarken biraz yalnız kalmak ve Sabah tanıştığı yabancıyı düşünmek istemişti. O tuhaf şarkıyı söylemeye başladı yine. Göldeki beyaz kuğunun şarkısıydı bu. Yapayalnız beyaz kuğu kaybolmuştu. En kötüsü de onu artık kimse aramıyordu. O da bunu farkettiği için bu garip tuhaf şarkıyı söylüyordu.

Babasının sesiyle irkildi ve söylediği şarkıyı yarıda bıraktı.

"Ota neredesin, küçük cadı. Buraya gel ve bize katıl. Hep yukarda odanda yalnız yaşıyorsun."

Merdivenlerden aşağı indi, bütün aile kahvaltı sofrasında oturmuş gülerek yemek yiyordu. Ota her zaman onlardan farklı olduğunu hissetmişti. Bunun sebebini hiç bilemiyordu ama bu his onu yalnız kalmaya iterdi hep.

Babası onu görünce yüzündeki gülümseme adeta dondu.

"Küçük hanım nihayet bize katılmaya karar vermiş, dedi. Kendini prenses zannettiğinden normalde pek yapmadığı bir iş."

Annesi de babasını destekler bir şekilde kafasını sallıyordu, kardeşleri ise kafalarını önlerine eğmiş, onun azarlanmasından memnun gülümsüyorlardı.

Kapının hızla çalması ile bu sahne birden yarıda kesildi. Evlerine pek ziyaretçi gelmezdi, hele bu saatte hiç  kimse gelmezdi.

Abisi telaşla yerinden fırladı kapıyı açmaya gitti.

OTA #WATTYS2016 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin