Kısa ir sure sonra giyinip akşam yemeği için salona geçtiler. Bu akşam çok önemliydi. Aşağıdaki adamlar harekete geçebilirdi. Son derece dikkatli olmak zorundaydılar.
Yemekte Argus'un yanında gördükleri yeni bir kadın dikkatlerini çekmişti. Son derece güzel bir kadındı. Parlak metalik bir kıyafet giymiş, kızıla çalan saçlarını dümdüz omuzlarına bırakmıştı. Yeşile çalan gözlerinde ışık değiştikçe farklı tonlar oluşuyordu.
Kadın yemek boyunca gözlerini Ledar'dan ayırmadı, sürekli onu hedef alan cümleler kurdu. Ota bu tarz oyunlara alışık değildi. Kadının ne yapmaya çalıştığı konusunda hiç bir fikri yoktu.
Yemekten kalktıklarında kadın Ledar'ın yanıbaşına oturdu. Ota çok yorgundu erkenden uyumak istiyordu. Yapmış oldukları seyahat onu çok sarsmıştı. Yandsir de sapsarı görünüyordu.
Ledar ise halinden memnun gibiydi. Yanındaki kadın ona doğru iyice eğilmiş, ara sıra koluna dokunup kahkahalar atarak tatlı bir ses tonu ile sürekli konuşuyordu.
Argus durumdan yararlanıp Ota'nın yanına oturdu.
"Ee küçük hanım anlatın bakalım, neden bu kadar yorgun görünüyorsunuz?"
Ota gözlerini Ledarla konuşan kadından ayırmadan dalgın cevaplar Verdi.
Sorminder ise artık Ledar'la iyice samimi olmuştu. Uzun zarif parmaklarını Ledar'ın koluna geçirmiş, iyice kulağına yanaşmış fısıldar gibi bir sesle konuşuyordu.
"Sana bir şey sormak istiyorum dedi Ledar'a. Sen bu kızı nereden tanıyorsun? Hizmetçiye benzer bir hali var.'
Sevdiği kıza laf söylenmesi biraz sinirlendirmişti ama Ledar bunu belli etmedi.
"Bir şekilde karşılaştık, ormanda tanıştık dedi."
"O bahsettiğin ormanda siyah taşlar var mıydı?"
Ledar bir an şaşırdı. Bu kadın o taşları nereden biliyordu? Ama kulağına bu kadar tatlı sözler fısıldayan birinin kötü olacağına ihtimal vermiyordu. Bu nedenle soruya cevap vermekte sakınca görmedi.
"Evet vardı, hatta buraya gelmeden once onlara dokunup ne olduğunu bulmaya çalışmıştık."
"O taşlar nerede şimdi?"
Ledar bir an düşündü, sahi taşlara ne olmuştu. Belki de buraya gelirken üstünde olan kıyafette kalmıştı.
Kadına gülümsedi. "Emin değilim ama belki bulabilirim."dedi.
Kadının sesinde bir an bir duraklama oldu, Ledarın bu kadar çabuk ikna olmasına şaşırmış gibiydi.
Ota ise delici bakışlarla ikisini süzüyordu.
"Bakabileceğin bir yer varsa birlikte gidebiliriz, dedi kadın."
Ledarın koluna girmiş onu yerinden kaldırmaya çalışıyordu. Ledar ise daha fazla itiraz etmeyerek kadınla birlikte kaldı. Kapıya doğru yöneldiler. Ota biran onlarla birlikte kalkıp kalkmamak arasında kararsız kaldı.
O sırada Argus ona bir soru sorunca bu fikrini gerçekleştiremedi.
Ledar ise kadınla birlikte odasına girdiğinde kadın birden onun boynuna sarıldı.
"Beni çok etkiledin, dedi. Seni hiç bir şey düşünmeden bir aptal gibi sevmek isterdim. Sorgusuz sualsiz."
Ledar şaşırmış ne yapacağını bilemiyordu.
"Taşları arayalım mı dedi."
Kadın gülümsedi, kendisinden bu şekilde kaçılmasına alışık değildi.
Ledar ise ilk gün üzerinde olan kıyafetleri aramaya başlamıştı. Nihayet bulduğunda ceplerden birinde Otanın bulduğu siyah taşlardan birini buldu.
Taşı kadına uzattı. Sorminder bir define bulmuş gibi sevinmişti.
"Alabilir miyim, dedi."
Ledar basit bir taşa kadının niye sevindiğini anlayamamıştı. "Tabi buyrun, sizin olsun. Bu taş merakı niye diye sordu."
Kadın yine o dayanılmaz gözleri ile baktı Ledara.
"Bütün kadınlar taşlara meraklıdır dedi, tek taş için ölüp biterler."
Ledar da kadına gülümsedi. Kadın ise yanına yaklaşmış, kollarını boynuna dolamak üzüreydi ki kapı açıldı ve Ota rüzgar gibi içeri girdi.
"Yandsir Sabah hastaydı ya, tekra etmesinden korkuyorum bir control edelim mi , diyordu bir yandan da meraklı gözlerle etrafı süzüyordu."
Ledar gülümsedi. Sevdiği kızı aniden karşısında görmek onu mutlu etmişti.
"Peki , dedi gidelim bakalım." Sorminder Ota'yı görünce biraz bozuldu. Odadan arkasına bakmadan çıkıp gitti. Ota gülümsemeye başladı.
"Haydi dedi, vakit kaybetmeyelim, Yandsirin yanına gidelim."Ledar ise içinden kadının az once kendisine söylediklerini bir başka kadın için düşünüyordu. "Ben de seni sorgusuz sualsiz aptal gibi sevmek istiyorum Ota"diyordu içinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTA #WATTYS2016
Dla nastolatkówota zamanımızın çok ötesinde bir aşk hikayesi. olaganüstü mekanlar, ütopik karekterler. Daha önce hiç yaşanmamış ilginç bir sevda öyküsü...Bu bilim kurgu hikayesine bayılacaksınız.