multimedia: Ledar niye Ota'ya şarkıdaki gibi Beni affet diye yalvarıyor acaba?
O Sabah erkenden uyandılar, hepsi çok heyecanlıydılar. Dehlizdeki adamlardan bir haber alabilmeyi ümit ediyorlardı.
Ledar kahvaltıdan once etrafı kolaçan etmeye çıktı. Ota'nın akşamki sözleri aklından çıkmıyordu.
"Kızı üzüyorum"dedi içinden. "Onu buradan çıkarmam lazım, bu adamlar çok tehlikeli ama hiç bir şey yapamıyorum. Ne beceriksiz biriyim ben böyle. Bir de aptal gibi tutup o taşı Serminder'a verdim. Kadın beni büyülemiş olmalı, bunun başka bir açıklaması yok."
O sırada koridorda gizli geçidin çok yakınında bir ses duydu. Hemen o tarafa doğru ilerledi. Baktığı zaman komutan Fabius'u gördü. Adam muhafız giysilerinden birini giymişti. Yanında diger arkadaşları da vardı. Hep birlikte kumanda merkezine doğru ilerliyorlardı. Ledar'ı görünce susmasını işaret ettiler. Fabius ani bir hareketle kumanda merkezine girdi. Adamlar da onu takip ettiler.
Ledar biraz geride kalmıştı. Fabius elindeki silahı Argus'a yöneltti.
"Artık hesaplaşma vakti geldi, Argus" dedi.
Argus bir an çok şaşırmıştı. Ne yapacağına karar vermeye çalışırken Serminder aniden ortaya çıktı ve elindeki ışıl ışıl parlayan siyah taşı göstererek,
"Derhal bırak Argusu diye bağırdı. Bak sevgili taşının bir parçası bizim elimizde."
Fabius bir an sendeledi. Ne yapacağına karar veremedi.
"Antik evrenin gizemli taşı, ama ama bu sende ne arıyor?" diyebildi sadece. Hayal kırıklığına uğramıştı.
Serminder ise sinsi bir şekilde gülümsüyordu.
"şu arkandaki şapşal Verdi, hem de kendi eliyle. Ne kadar önemli olduğunu bilmiyor tabi, bilse verir mi?"
"Ledar, gerçekten bilmiyor musun bu taşı" diye Argus söze karıştı.
"Bu taş antic evrendeki yıldızlar parçalanmaya başladığında her yere dağılan parçalardan kalan tek taş. Bununla istediğin tüm güçleri elde edebilirsin. Tüm galaksiyi yerle bir de edebilirsin, tüm Gemin için sonsuza kadar yetecek yakıt da elde edebilirsin."
"Evet ama, bir şeyi unutuyorsun" diye söze karıştı Fabius bu taş sadece ailemizin tüm üyeleri ona dokunduğunda çalışır ve şu an senin elinde kimse yok."
"Aaa olur mu dedi, Argus. Sen varsın, sevgili kızın Ota var. Bu aptallar taşa dokunduklarında koordinatlarını tespit edip bulundukları yerden aldık. Çocuk oyuncağıydı her şey."
Ledar bir an şaşkınlıktan küçük dilini yutacak gibi oldu. "Sevgili kızın Ota mı? dedi Argus, öyle mi dedi gerçekten, Ota Fabius'un kızı mı?
Ah ben bunu nasıl düşünemedim? O kadar benziyorlar ki... Saç rengi, gözler...Aptalın tekiyim ben, aptalım işte..."
Konuşmaları başından beri sessizce dinleyen Ortis söze karıştı.
"İyi ama bu taş hiç bir işine yaramayacak. Çünkü herkesi bir araya getirmen imkansız. Bilmediğin bir sürü şey var ve bunları sana anlatmak niyetinde de değilizi. Taşı bırak ve teslim ol. Galaksimize çok yaklaştık. Halk bizi canlı görünce bütün planların alt üst olacak zaten."
Argus bu kadar uzun zamandır aradığı bir şeyi öylece bırakmaya hiç niyetli değildi.
Ledar ise yaptığı hatadan dolayı çok üzülmüş, bir köşede sessizce duruyordu. O sırada hiç istemediği bir şey oldu ve Ota ile Yandsir içeri girdiler. Ota şaşırmıştı.
"Neler oluyor burada,"diye sordu.
Komutan Fabius Ota'yı görünce hafif bir çığlık attı.
"Sen niye odanda değilsin, sevgili kızım? Burada ne arıyorsun?"
Ota pırıl pırıl yanan mavi gözleri ile adama baktı. Bu ses ona çok tanıdık gelmişti. Bu gözleri ise daha once defalarca gördüğüne yemin edebilirdi.
"Neden benim sürekli odamda kalmam gerekiyormuş? Benim de her şeyi bilmeye hakkım var" dedi. Kızgınlıktan yanakları al al olmuştu.
"Eh, dedi Argus, baba ile kızı bulduğumuza gore artık taşla iletişim kurmayı deneyebiliriz. Haydi Fabius inat etme, bırak o silahı, yoksa kızın ve sen birbirlerinizi uzun bir aradan sonra bulmuşken tekrar kaybedeceksiniz."
"Babam mı, bu adam benim babam mı? O yüzden mi bizi kaçırdılar. Taş niye onların ellerinde? Ne işe yarıyor?"
Ota tüm bu soruların içinde kaybolmuşken, Ledar koşarak kızın yanına geldi. "Ota lütfen beni affet, ben büyük bir hata yaptım, lütfen, lütfen..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OTA #WATTYS2016
Teen Fictionota zamanımızın çok ötesinde bir aşk hikayesi. olaganüstü mekanlar, ütopik karekterler. Daha önce hiç yaşanmamış ilginç bir sevda öyküsü...Bu bilim kurgu hikayesine bayılacaksınız.