Küçük bir not olarak: Bu kitabı bitiriyorum ve herşeye en başından başlıyorum arkadaşlar! Yine aynı mizahi anlatım tarzıyla ama sadece başka karakterler ve başka bir olay örgüsüyle olacak yeni kitap! Umarım onu da seversiniz...
"Kereeeeeem!"
"Bağırmaktan ne zaman vazgeçeceksin Çağrı?"
"Hiç bir zamaaaaan!"
"Ağzına vurucam şimdi."
"Vur!"
Deniz'le gülme krizine girerek bu konuşmayı dinliyorduk. Tabii ki gizlice.
"AŞK MELEĞİM NERELERDEYDİN TAM ZAMANINDA GELDİN SÜPER SÜPER EN GÜZEL BÖLÜM BAŞLIYOR YANIMA UZAN SEVGİLİİİM!!"
"Lan Çağrı sapık mısın gay mısın belli değil yürü git Deniz'e söyle şu şarkıları."
"Söylemediğimi kim söyledi?" Dedi Çağrı göz kırparak.
Deniz içeri daldı. "Ben söyledim. Çünkü söylemiyorsun."
"Denizim gelmiş." Diyerek Deniz'i öptü. Deniz güldü.
"Aptal gençler." Diyerek ben de odaya daldım.
Kerem, "Nihayet geldiniz. Alın şunu başımdan. Deniz biraz ilgi göster artık bana sarkıyor." Diyince gülme krizine girdim. Ve sanırım arada domuz sesi de çıkardım. Şşş, aramızda.
Deniz, "Benim sevgilim kimseye sarkmaz." Dediğinde Kerem, "Tabi tabi" diyerek gözlerini devirdim.
"E madem Çağrı Kerem'i aldı ben de Deniz'i alırım." Diyerek Deniz'den makas aldım.
Deniz, "Al canım al." Diyerek öpücük attı.
Kerem, "Buradaki tek mantıklı insan ben miyim acaba?" Dediğinde hep beraber güldük. Sonra asıl olayın farkına vardık.
"Bir dakika! Ne kitap bitiyor mu?" Dedi Derin.
"Evet Derin." Diye cevap verdim. Kim mi? Ben! Yazar.
"Nasıl biter? Daha yolun yarısındaydık!"
"Derin, sizi başka karakterlerle anmaya devam edeceğim. Üzülmeyin."
"Peki ya yeni kitap ne zaman?" Dedi Kerem.
"En kısa zamanda." Dedim.
"Arada ziyaretimize gel." Dedi Çağrı.
Deniz, "Evet. Bizi unutma Yazar." Dedi.
"Sizle beraber çıktık bu yola. Sizi asla unutmam! Görüşürüz çocuklar."
"Görüşürüz." Dediler hep bir ağızdan.