Bölüm 1

16.7K 473 19
                                    


Bazı sabahlar diğerlerinden daha farklı gelir. O günün farklı olacağını bilerek açarsın gözünü sabaha. İçinden dalga dalga yayılır heyecan. Belki iyi bir not almışsındır, belki uzun süredir beklediğin mesaj gelmiştir ve belki de... O gün hayatının aşkı çıkacaktır karşına. Ne olacağını bilemesen de bir şeyler olacağına eminsindir.

İşte ben de o sabahı dün gibi hatırlıyorum. Ocak ayının soğuk ve tembel bir günüydü. Yataktan kalkmak istemiyor, yine de bunu yapmak zorunda olduğumu biliyordum. Filmlerde başka anlatılıyordu lise hayatı. Neşeli müzikler eşliğinde çalan bir saatle güne başlıyorlar; şarkılar söyleyerek hazırlanıyorlar ve sonsuza kadar sürecek mükemmel dostluklarla pembe bir hayat yaşıyorlardı. Gerçekler böyle miydi? Aptal bir müzikal miydi hayat? Lanet olası lise... Sadece beni mi sıkıyordu?!

Kalkıp giyindim. Evden çıktığımda içimdeki olmamışlık hissi bir şeyleri sorguluyordu. Kim matematik dersini düşünebilirdi ki bu hayatta... Tarihte olanlardan kime neydi? Yarınımızın bu sonsuz belirsizliği önümüzde uzanırken geçmişin gölgeleri nasıl da zorluyordu bizi...

Otobüse bindim: Her zaman sıkış tepiş. İnsanlar üst üste. Yaşıtlarım, büyüklerim, birkaç küçük çocuk... Hayat bundan ibaretti. Hep bir yere yetişme çabası. Bu çaba sürekli hayatımızdaydı ve sonsuza dek orada olacaktı. Okulun bitmesi değildi bizi rahata erdirecek olan... Sonra da iş hayatı başlayacaktı... Kuru üzümler gibi buruş buruş yaşlılar olana dek koşuşturmaya devam edecektik. Hiçbir kitapta bahsedilmiyordu bundan. Biz biyoloji dersi görüyorduk, oysa çöküyordu anatomimiz yavaş yavaş...

Okulun kapısında Seda karşıladı beni. Bu karamsar dünyada belki de sevdiğim birkaç şeyden biri... Seda'nın çipil çipil yeşil gözleri parlarken, kalp şeklindeki yüzüne hasta bir ifade konduran sapsarı kirpikleri titredi. O da beni seviyordu. En iyi arkadaş diye bir şey varsa, işte Seda ve ben buna örnek gösterilebilirdik.

"Yine çok dalgınsın" dedi Seda. Alışıktı bu hallerime. Sorgulamıyor ya da yadırgamıyordu. Arkadaşlığımızın temelini oluşturan şey de kesinlikle, buydu.

"Bir şeyi bekliyorum ama Tanrım neyi!" dedim şairane bir sesle.

"Tamam, şair kız. Sen kazandın. Başka soru yok!" dedi Seda gülerek.

"Bugün farklı hissediyorum" dedim.

"İlk ders edebiyat. Farkını kompozisyonda da göstermeni dilerim" diye cevap verdi Seda ve okula girdik.

O günün farklı olacağını hissetmiştim ama biri çıkıp da bana birkaç ay içinde yaşayacaklarımı anlatsaydı, Tanrı biliyor ya, ona bu hayal gücünü kompozisyonlarda da kullanmasını önerirdim.    

Hanımeli KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin