"Aile dostuyuz, değil mi? İnci, babaannemle çok yakındır."
Serkan konuşurken, ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Geçen gün getirdiği çiçekler hala yemek masamızı süslüyor."
Serkan sırıtıyordu.
"E-Evet." dedim istemeden. "Mahinur Teyze nasıl oldu?"
"İyi. Seni soruyor. O gün apar topar çıktığın için aklı sende. Bir çay ikram edemedim kıza, diyor."
Yalçın'ın omzumu tutan eli sıkılaştı. Bu hareketi ona bakmama neden oldu. Merakla bizi izliyordu. Yüzünde herhangi bir kıskançlık ifadesi sezilmiyordu. "Bizi tanıştırmayacak mısın?" diye sordu.
"Ah... Tanıştıracağım tabii." dedim, "Özür dilerim. Bu... Bu..."
"Ben Serkan" dedi karşımızda keskin bakışlarla bizi izleyen kırmızı şapkalı çocuk. Elini Yalçın'a uzattı. Yalçın, Serkan'ın elini sıktı, "Ben de Yalçın, memnun oldum." dedi. Bana dönerek "Sana bu güzel kafeden bahseden arkadaşın Serkan'dı herhalde..." dedi.
"Bendim, bendim" diye söze girdi Serkan. "İnci'yle yakınızdır. Birlikte büyüdük sayılır."
Öksürdüm. Kendi tükürüğümde boğuluyordum. Nasıl da hiç düşünmeden, zorlanmadan böyle yalanlar savuruyordu. Ben renkten renge girerken Yalçın "İyi misin?" diye sordu. Kısacık bir an Serkan'ın dudaklarının haince kıvrıldığını gördüm. Bu beni daha da çileden çıkardı. "İyiyim" dedim nefesimin arasında. Yalçın iyi olduğumu duyunca "Demek yakınsınız..." dedi. Bir Serkan'a bir bana bakıyor; bu da beni daha çok geriyordu.
"Kıskanmaya değmez." dedi Serkan omuzlarını silkerek. "İnci ilgi alanıma girebilecek bir kız değil." Sonra da gizli bir sır veriyormuş gibi Yalçın'a doğru eğildi "pek benim tarzım değil" dedi.
Kafamdan aşağı dökülen kaynar sulardan olacak, alev alev yanıyordum öfkeden.
"İlgi alanına girmemesine ya da tarzın olmamasına sevindim." diye cevap verdi Yalçın. Sesindeki dinginlik dikkat çekiciydi.
Yalçın'ın beline sarılıp çekiştirdim: "Hadi, içeri geçelim. Acıktım."
"Tamam" dedi Yalçın gülümseyerek. Hiçbir şeyden haberi olmaması kendimi daha sonra suçlu hissetmeme neden olacaktı. Ama şu an önceliklerim farklıydı. Yalçın'la birlikte dönüp masamıza giderken Serkan'a seslendim: "Serkan, lütfen kolamın diyet olmasına özen gösterir misin? Biliyorsun öyle seviyorum!"
Ha ha!
1-1 Pislik!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hanımeli Kokusu
ChickLitKapıdan çıktığımda onunla yüz yüze geleceğimi bildiğim gibi dudaklarımdan dökülecek olanları da biliyordum. Onu sevdiğimi söyleyecek, gözlerinin siyahındaki kırgınlığı görecektim. Aşk böyle bir şeydi işte... Bile bile ölüme gidiyor ve bunun için bir...