Bölüm 34

2.6K 206 2
                                    

Akşam yemeğini büyük bir sessizlik içinde yiyordum. Bu durum annemin dikkatini çekse de hiçbir şey sormadı. Benim anlatmamı beklediğini anlıyordum. Tabağımdaki salçalı makarnayı çatalımla dürtüp "Anne," dedim.

"Efendim?" dedi annem bana bakmadan. İlgisiz görünmeye çalışıyordu.

Çatalımı tabağın yanına bırakıp masadan kalktım. "Ben doydum. Sen bitirince gelip bulaşıkları yıkarım, olur mu?"

"Neyin var, İnci?" diye sordu annem benim söylediğimi duymazdan gelerek. Mutfağın duvarları üzerime geliyordu sanki. Anneme ne anlatacağımı bilmiyordum. Her şeyi anlatmak istiyordum ama aynı zamanda hiçbir şeyi bilmesini de istemiyordum. Bu güne kadar annemin karşısında kendimi bu kadar köşeye sıkışmış hissetmemiştim.

"Bir erkek arkadaş meselesi mi, yoksa okulda başka bir sorun mu var?"

Annemin soruları geniş alanlara yayılıyorken oradan kaçmam gerektiğini hissettim. "Önemli değil anne, biraz canım sıkkın. Konu daha çok dersler... Biraz zorluyor. Üstesinden geleceğim."

Annem inanmayan gözlerle bana baktı. "Anladım. Üstesinden geleceğini biliyorum" dedi sakince. "Bulaşıkları ben hallederim. Sen dinlen."

Mutfaktan çıkarken annemin sesi peşimsıra bana ulaştı: "Yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum, İnci. Ama yaparsan da bunu konuşman gereken ilk kişi ben olmalıyım. Seni başka türlü koruyamam..."

Odamın kapısını açmadan bir iki saniye bekledim, sonra da olduğum yerde "Biliyorum anne" dedim. "Yanlış bir şey yapmam. Merak etme..." Annemin sözlerimi duyup duymadığını düşünmeden odama girdim, kapıyı kapattım.

Yanlış bir şey yapmaktan hiç korkmuyordum. Ama o an, yaptığım şeyin yanlış olduğunu anlayamazsam diye korktuğumu hissettim... Ya hatalı olanı göremezsem? Ya büyük bir 'yanlış', bana 'doğru' gelirse...

Tuğba'nın yaşadıkları, ona ne kadar yanlış görünmüştü, merak ettim. Doğru mu geliyordu yaşadıkları... Kantindeki kan damlalarını ve kırık camları hatırladım. Böyle bir şey nasıl doğru hissettirebilirdi?

Yatağıma uzanıp yastığımı göğsüme bastırdım. Yalçın'a sarıldığım anı düşünüp 'doğru' hissetmeye çalıştım. Dudaklarımızın birbiriyle buluştuğu anı... İlk kez elini tuttuğum, ilk kez sarıldığım, ilk kez 'sevgilim' dediğim birinden ilk öpücüğümü almıştım. Bu yanlış olamazdı. Bu ancak doğruydu. Yalçın doğruydu. Uykuya dalmadan önce son düşündüğüm şey de bu oldu...

Hanımeli KokusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin