Aksiyon dolu bir bölümdür. Bilginize. :D iyi okumalar...
*********
#21. BÖLÜM
İÇKİ
"Son gördüğümden bu yana ruhsuzlaşmışsın sanki. Gözlerin daha bir duygusuz." Ares'in söylediği sözlerle kafamı ona çevirdim.
Batuhan, Ares ve ben yine Batuhan'ın beyaz arabasında bir yerlere gidiyorduk. Onlara henüz dün olanları anlatmamış olsamda ikisi de yüz ifademden birşeyler olduğunu anlayabiliyorlardı.
"Ellerinde duran merhametime benzin döküp yaktılar. Şimdi ben onları yakacağım." Sessizce güldüm. "Sıra bende ha?"
Batuhan kafası karışmış gibi bana baktı. Söylediklerimden tek kelime anladığını düşünmüyordum. Sarı saçları uzamış ve alnına dökülmüştü, yüzü herzamanki gibi pürüzsüz, cildi yine bakımlıydı. Beyaz gömleği üstüne tam olmuş, göğüs kaslarını belirgin kılıyor, siyah dar kot ince bacaklarını ortaya çıkarıyordu.
Ares'in arkadan güldüğünü işittim. "Birileri fena kazık yemiş galiba."
Batuhan hala anlamayarak bir bana bir Ares'e baktığında bende Ares'e katılarak gülmeye başladım.
****
Ares ve Batuhan'a dün okulda olanları anlatmış, öylece parlak ışıkları izliyordum arabanın camından.
"Bence asıl senden hoşlanır." Batuhan ellerine bakarak biraz utangaçca konuştu. "Yani demek istediğim Kuzey birini sevecekse o kişi sen olurdun."
Hale'nin söylediği o kelimelere ne kadar bozulduğumu anlamış olmalıydı.
Zaten hoşlanacak olsa senden mi hoşlanır?
Kelimeler tekrar zihnime süzülürken kafamı iki yana salladım. "Hayır, Hale haklıydı. Beni asla istediğim gibi sevmeyecek."
"Ne yani?" diye homurdandı Ares. "Öylece vaz mı geçiyorsun?"
Gözlerimi devirdim. "Vazgeçtim demedim. Sadece Hale haklı dedim."
Ares kaşlarını çatıp kafasını iki yana salladı. "Siz kızlar çok tuhafsınız."
Arabada öylece oturmaya devam ederken radyoda güzel bir şarkı çalıyordu. Kulaklarımı okşuyor ve zihnimde katliamdan kalan kırık parçaları onarıyordu sanki. Işıltılı şehir ışıkları önümüze serilmişti ve ısıtıcıdan gelen sıcak hava uykumu getiriyordu.
"Ee?" diye sordum sessizce oturan ve derin düşüncelere dalmış olan iki kardeşe doğru. "Neden geldik buraya?" Büyükçe bir caddenin önünde durmuştuk ve ışıklar o kadar parlaklardı ki gözlerim yorulmuştu.
Batuhan çenesiyle karşıdaki büyük binayı gösterdi. "Bir işim var. Sonrasında birlikte bir yerlere gideriz." Siyah yüksek binaya bakarken kafa salladım sadece. Batuhan arabadan inerken akşam akşam sokaklarda gezdiğim için bir an suçlu hissettim ama bu yanlızca bir saniye felan sürdü. Nasıl olsa evde beni bekleyen ya da merak eden bir ailem yoktu. Hiç olmamıştı.
Arka kapının açıldığını fark edince gözlerimi dışarıda bana bakan Ares'e çevirdim. Derdi neydi? Kendi kapımı açarak kafamı dışarı uzattım. "Ne yapıyorsun?"
Ares elinde sigarasıyla kafasını hadi dercesine salladı. "Batuhan'ın gelmesi bir saati bulur. Gidip iki dakika kafa dağıtalım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBALAJ
Teen FictionOdamda oturmuş internetteki ünlülere bakarken bir anda aklıma düşen hırsla zayıflamanın sırrını araştırdım. Herşey internette bulduğum o blogla başladı...