#6. BÖLÜM
KABA
Büyük bir heyecanla yazacağı cevabı bekliyordum. Yazdığım mesajlar onu rahatsız etmiş olmalıydı ki kim olsa sinir olur cevap verirdi artık.
#SuicideAutumn : Beni rahat bırak!
Hemen ellerim klavyede gezindi.
- Benimle konuşmak o kadar da kötü değil.
#SuicideAutumn: Defol!
- Çok kabasın.
Cevap vermediğini görünce hemen tekrar yazdım.
- Sadece bugünü soracaktım Autumn. Bugün sence nasıl? Ölmek için güzel bir gün mü?
Bir süre cevap vermesini bekledim. Hala cevap vermemişti ve tüm hevesim parti balonu gibi sönmeye başlamıştı. Sonunda yazıyor yazısı görününce heyecanla beklemeye ve tırnaklarımı kemirmeye başladım.
#SuicideAutumn: Adım Batuhan. Ve hayır bugün ölmek için iyi bir gün değil.
- Neden ölmek istiyorsun?
#SuicideAutumn: Çünkü öyle istiyorum.
Söyleyecek birşey bulamayınca düşünmeye başladım. Birşeyler sormalı onunla konuşmaya devam etmeliydim. Nedenini bilmediğim bir şeyden dolayı onunla konuşmak istiyordum. Konuşmak ve onu tanımak.
Ne sorsam diye düşünürken hiç beklemediğim bir şey yaparak o soru sordu.
#SuicideAutumn: Senin adın ne?
Güldüm.
- İzbe.
#SuicideAutumn: Güzel. Ama neden nick'in yok?
- Bu siteye kayıtlı değilim çünkü.
#SuicideAutumn: Yazımı okudun değil mi?
- Evet okudum. Çok iyi bir yazı. Sanırım kendini ifade etmekte başarılısın.
#SuicideAutumn: Ya ne demezsin..
- Birşey sormam gerek.
Devam etmeden önce düşündüm. Onunla konuşmam doğru muydu? O deli ruh hastası bir pislik olabilirdi. Belki sapık, belki de kaçık herifin teki. Onunla neden konuşuyordum?
#SuicideAutumn: Hala bekliyorum.
- Kusmak işe yarıyor mu gerçekten? İnsanlar sevip aralarına alıyor mu bari?
Yazıyor...
Korkuyla vereceği cevabı bekledim.
#SuicideAutumn: Kusmak sadece zayıflatıyor İzbe. İnsanların hakkındaki düşüncelerini değiştirmiyor.Yüzümdeki korku dolu ifade silinerek huzursuz bir ifadeye bıraktı yerini. Kuzey beni hiç sevmeyecek miydi yani? Belki zayıf ve güzel olursam beni beğenirdi, belki severdi. Hayallerimin tek odak noktası oydu. Zayıf ve güzel olmayı en çok onun için istiyordum ben. Ve tek umudum buydu.
- O zaman sen neden zayıflamak istedin?
#SuicideAutumn: Zayıf ve yakışıklı olursam birileri beni beğenir sandım. Yanıldım.
Bilgisayarı kapatarak yatağıma oturdum. Lanet karnım ağrıyordu. Batuhan'ın söylediği şeyler zihnimin içinde en derinlere inmiş hayallerimi kemiriyorlardı. Ve ben yorgundum. Yarın okula gitmeyecektim sanırım. O kadar uykum vardı ki; tüm hafta okula gitmesem ancak dinlenirdim. Bugün ölmek için güzel bir gün gibiydi.
Akşama doğru yataktan kalkarak tekrar bilgisayarın başına geçtim. Dünden beri ne birşey yemiş ne de içmiştim. Karnım yine feci ağrıyordu. Umursamamaya çalışarak fav sayfama girdim. Ve hiç zaman kaybetmeden Batuhan'ın profiline girdim.
Çevrimiçiydi. Yine.
- Selam.
#SuicideAutumn: Herneyse. Ne istiyorsun?
Kaba pislik.
- Konuşmak. Yazıp yolladıktan sonra masanın üzerinde ne zaman bırakmış olduğum su şişesinden bir yudum aldım.
#SuicideAutumn: Beni rahat bıraksan?
- Olmaz.
Gülerek aklıma gelen ilk soruyu sordum. Onunla konuşmak iyi hissettiriyordu. Beni ve fiziksel özelliklerimi önemsemeden benimle konuşan tek insan olduğu içindi çünkü. Gerçi fiziksel özelliklerimi henüz bilmiyordu ya neyse.
- Şu an ne yapıyorsun?
Bir dakika kadar cevap yazmadı.
#SuicideAutumn: Az önce işedim. Şimdi de seninle konuşuyorum.
Yazdığı şeye biraz garipseyerek biraz da iğrenerek baktım. Bunu bana söylemek zorunda değildi.
- Peki sen şimdi kaç kilosun?
Evet, asıl merak ettiğim soru buydu. Kusmak ona kaç kilo kaybettirmişti?
#SuicideAutumn: 78. Sen?
Odamda bulunan tartıya göz ucuyla baktım. Kaç gündür tartılmıyordum? Sandalyeden kalkarak hantal adımlarla tartıya ilerledim ve üzerine isteksizce çıkarak kilomu ölçtüm. Vay canına.
- 87 olmuşum. Yazdıkların sayesinde. Teşekkürler.
Nerdeyse beş dakika cevap vermedi. Bende o sıra da verdiğim kilolar için içimden sevinç dansları yapıyordum. Bundan iki hafta önce tam olarak 103 kiloydum ve tuvalete giderken bile kilo alıyordum. Ama şimdi mucizevi bir şekilde 87 kiloydum. Bu gerçekten mucizeviydi. En son 13 yaşındayken felan bu kilodaydım.
#SuicideAutumn: Yazdıklarım için bana teşekkür eden tek kişisin. Ama şunu bil ki bundan bir kaç ay sonra bu teşekkür yerini açık uçlu küfürlere bırakacak. Benden nefret edeceğine bahse girerim.
Asıl aptal olan onun bu düşünceleriydi. Neden ondan nefret edecektim ki? Onun blogu sayesinde hayatımda vermediğim kadar kilo vermiştim ben. Ona minnettar sayılırdım.
- Saçmalama lütfen. Senin sayende hayallerim gerçekleşecek. Sen harika birisin.
#SuicideAutumn: *şaşıran emoji* Tanrım! Sen ciddisin?
- Elbette öyleyim.
Cevap vermediğini görünce tekrar ben yazdım.
- Senden birşey istesem olur mu?
#SuicideAutumn: Olmaz desem istemeyeceksin sanki.
- Whatsapp'ta konuşmak için numaranı verir misin?
Telefonu vardır herhalde. Ve umarım whatsapp'ı da vardır.
#SuicideAutumn: Neden? Beni daha fazla rahatsız etmek için mi?
- Hayır, ama beni fiziksel özelliklerime göre yargılamadan benimle konuşan tek kişisin. Sadece arkadaşım olmanı istiyorum. Lütfennn!
Şu an resmen yalvarıyordum.
#SuicideAutumn: Benimle arkadaş olmak istemezsin...
- Ama istiyorum.
#SuicideAutumn: Bak siktir et gitsin tamam mı. Ben boş beyinlinin tekiyim. Kimse boş beyinli herifleri sevmez.
- Belki biri seviyordur. Hem bu kadar naz aşık usandırır. Nazlanma da ver şu lanet numarayı!
#SuicideAutumn: Pekala. Sen istedin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBALAJ
Genç KurguOdamda oturmuş internetteki ünlülere bakarken bir anda aklıma düşen hırsla zayıflamanın sırrını araştırdım. Herşey internette bulduğum o blogla başladı...