#25. BÖLÜM
VAZGEÇİLENLER
Kuzey elini belime yerleştirip beni kendine doğru çekerken ben bu ani dokunuş karşısında irkilerek koltukta ona biraz daha yaklaştım. Bu sırada Batuhan gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Bu öyle sıradan bir bakışta değildi, dik dik ve sinir bozucu biçimde olanlardandı. Yine de yerimden bir santim bile oynamadım.
"İzbe ve ben beraberiz." dedi birden Kuzey.
Lanet çocuk ve kapanmayan çenesi.
Batuhan bana sorgulayıcı bir bakış atınca onu onaylama gereği duydum. "Evet...öyle."
Bu saçma kantinden çıkmak ve insanların kıskanç bakışlarından uzakta yatağımda yatmak istiyordum. Çok şey değildi. Ama ne var ki ben bir ahmaktım.
Kantinin köşesinde bulunan rahat koltuklarda otururken - evet kantinde lanet bir koltuk var- düşünebildiğim tek şey bu işten nasıl kurtulacağım dı. Karşımda yıllardır platoniği olduğum çocuğun abisi bana öfke dolu gözlerle bakarken hemen yanımda o vardı. Eli belimde ve gözleri üstümdeydi. Tıpkı kantinin geri kalanı gibi.
"İzbe bana söylememişti."dedi Batuhan suçlayıcı bir sesle.
"Söyleyecektim."
"O halde neden söylemedin?"
Gözlerimi kaçırarak önümde duran salataya baktım. "Sadece..." Ton balıklı salata berbat görünüyordu. "Bu çok yeni. Daha iki gün oluyor."
Batuhan'a baktığımda yüzündeki ifade çok daha yoğun bir hal almıştı. Şimdi hem kırgın hem de sinirli görünüyordu. Yanlızca ona bunu söylemediğim için bile bana bu kadar kızdıysa Kuzey'le olan sahte sevgililik anlaşmamızı öğrenince benimle asla konuşmazdı heralde.
Ben ne ara bu kadar kaltak ve iki yüzlü olmuştum acaba?
Iki kardeşlede farklı planlar yapıyordum. Entrikalar çeviren brezilya kötü kadını olmak sanırım en son isteyeceğim şeydi. Ama belli ki çok yakında olacağım şey buydu.
"Her neyse, beni ilgilendirmez." dedi yeniden Batuhan. "Ben buraya size gideceğimi söylemek için geldim. Yarın dönüyorum. Derslerden fazlasıyla geri kaldım ve..."
"Geri gelecek misin?" Bu sefer konuşan Kuzey'di. Bel oyuntuma yerleştirdiği elleri gerilmiş, yüz ifadesi tamamen farklı bir hal almıştı. Abisini gerçekten seviyordu. Ve abisi beklediğinden erken gidiyordu. Bu karar da neyin nesiydi? Batuhan bu kadar erken gitmemeliydi ama yine ağzımı açıp itiraz etmedim. Edemedim.
"Tabi, yaza doğru gelirim."dedi Batuhan. Öyle soğuk ve boş bir sesle konuşuyordu ki yüz ifadesi de ona eşlik ediyordu.
Yaptığımız planlar boşa gidiyordu. Batuhan'la Kuzey'in arasını düzelteceğime söz vermiştim. Ama yapamayacaktım. Sanki evren benimle dalga geçiyordu.
Kuzey'e baktığımda onun da yüzündeki ifade bombokluğun bir sembolü gibiydi. Tıpkı benimki gibi.
********
"Kötü görünüyor." diye mırıldandım.
"Ne? Sen neden bahsediyorsun? Baksana, o mutlu."
Kafamı çevirdim ve birlikte Hale'nin üzgün suratına baktık. Boş bir şekilde önündeki defteri karalıyordu.
"Evet. Nerdeyse mutluluktan ölecek." Gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBALAJ
Teen FictionOdamda oturmuş internetteki ünlülere bakarken bir anda aklıma düşen hırsla zayıflamanın sırrını araştırdım. Herşey internette bulduğum o blogla başladı...