Finale yaklaşıyorum. Ve final tam olarak çok güzel olacak. Keyifle okumanız dileğiyle, umarım beğenirsiniz..
-
#28. BÖLÜM
DÜŞÜŞ
Barda, en köşede öylece oturmuş önüme konulan içkiyi içiyordum. Ne olduğunu bilmiyordum ve açıkçası umurumda da değildi. Yanımda oturan Kuzey öylece etrafına gülerken onu izliyor ve sarhoş oluyordum. Aslında içkiye pekte gerek yoktu şu durumda. Hele de o şu an kahkahalarla gülerken. Gözleri kısılmış, kenarları hafifçe kırışmış ve bembeyaz dişleri gözümün önünde parlarken. Ya da biçimli burnu beğenmediği birşeye karşı kırışırken.
Gülerken çıkardığı sesler bile o kadar güzeldi ki geldiğimizden beri onu izleyip duruyordum. Çalan şarkıya eşlik etmeye başladım. Kesinlikle benim için yazılmış bir şarkıydı.
Ölmek istememe neden oluyorsun
Asla yeterince iyi olamayacağım
Ölmek istememe neden oluyorsun
Ve aşkınla herşey
Işıkta yanacak
Gözlerin,
Gözlerinde görebiliyorum
....
Mırıldanmaya devam ederken elimdeki içkiyle oynuyordum. Kafamı kaldırdığımda Kuzey'in bana baktığını gördüm.
"Şarkıyı biliyor musun?" dedi ifadesizce.
"Evet. Neden?"
"Öylesine sordum." dedi ve bir süre daha tuhaf bir şekilde bana baktıktan sonra Çağlar'la konuşmaya devam etti.
Daniel ise dans pistinde tanımadığım biriyle dans ediyordu. Ve Efkan da yanımda oturmuş aynı benim gibi içkisini içip etrafını izliyordu. Bir süre sonra kafam biraz dönmeye başlamıştı.
Kuzey hala Çağlar'la konuşuyordu. Sanki sevgilisi oydu. Gerizekalı.
"Kuzey?" diye seslendim. Duymadı. Bu sefer bağırarak adını söyledim.
"Ne oldu?" dedi şaşkın bir şekilde. Konuşmaya o kadar dalmıştı ki bizden tamamen soyutlanmıştı.
"Benim tuvalete gitmem gerekiyor ama başım dönüyor. Benimle gelir misin?"
Kuzey önce bana sonra da yanımda oturan Efkan'a baktı. Efkan diyeceği şeyi anlamış gibi kafasını iki yana salladı. "Hayır." dedi kesin bir şekilde.
Kuzey ona gözlerini kısarak baktı. "Bana borçlusun adamım."
Efkan bir süre daha Kuzey'e baktı ama sonunda pes ederek ve pekte istemeyerek ayağa kalktı.
Kuzey de bana baktı ve açıkladı. "Ben acil birşey konuşuyorum Çağlar'la. Efkan gelir seninle."
Ne yani, beni tuvalete götürecek kadar bile değerli görmüyor muydu? Alt tarafı kolumdan tutup düşmemem için yardım edecekti. Bir de tuvaletin kapısında bir kaç dakika bekleyecekti. Ama sanki bir işmişim gibi beni Efkan'ın başına yıkmıştı. Kurtulması gereken bir iş gibi.
Ona verdiğim değeri, onun için yaptığım hiçbirşeyi hak etmiyordu.
"Ölsem umrunda olmazdım." dedim yanından geçerken kulağına doğru.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMBALAJ
Teen FictionOdamda oturmuş internetteki ünlülere bakarken bir anda aklıma düşen hırsla zayıflamanın sırrını araştırdım. Herşey internette bulduğum o blogla başladı...