16. BÖLÜM

72 10 0
                                    

(Multimedyadaki ninniyi söylediğim zaman açın )
multide Yansım

Yansımın Ağzından
Sabahleyin berbat bir baş ağrısı ile uyandım. Gözlerimi açıp saate baktım. Saat 08:30'du. Kendimi yorgun ve bir o kadar da halsiz hissediyorum. Bugün İstanbul'a geri dönecektik Yataktan çıkıp lavaboya gittim. İşlerimi halletikten sonra banyoya gittim. Künyemi çıkarıp aynanın ordaki rafın üstüne koydum Banyo yaptıktan sonra kızları uyandırıp mutfağa gittim. Kahvaltılıkları masaya dizmeye başladım. Yoğurt kabını elime aldığım gibi yerle buluşması bir oldu. Kızlar mutfağa geldiklerinde ben yerdeki camları toplamaya başlamıştım. Gazel;
-"İyi misin? "
- " İyim birden elimden düştü."
Onlar kahvaltıyı hazırlarken bende camları toplayıp yerdeki yoğurdu temizledim. Kimsenin ayağına cam batsın istemiyordum. Kahvaltımızı ettikten sonra ailelerimizle vedalaşmak için evden çıktık. Onlar evlerine giderken bende mezarlığa doğru yürüdüm. Başım tekrar ağrımaya başlamıştı. Mezarlığa gelince ailemin mezarına gidip oturdum. Her cümlede gözyaşlarım serbest kalıyordu. Biraz daha konuştuktan sonra onlarla vedalaştım. Ayağa kalktığımda dikkatimi boş bileğim çekti. Ben künyemi hep sol bileğime takardım ama şu an yoktu. Kaybetmiş olamazdım değil mi? Yere baktım ama künyem yoktu. Eve geri dönene kadar bütün yolu aradım ama yoktu. Eve gelip kapıyı açtım . İçeriden kızların sesleri geliyordu. Hızla oraya gittim . Onlarda beni gördü. Endişeli bir şekilde
Kızlar künyemi bulamıyorum ."
-"Banyoda aynanın orada rafın üstündeydi, " dedi Gazel . Merdivenlerden yukarı çıkmaya başladım. Yukarı çıktığımda başım çok kötü ağrımaya başlamıştı. Aşağı inip mutfağa gittim. Ağrı kesici alıp suyu içtim. O sırada bileğimde künyemi göremedim . Elimdeki bardak yere düşünce kızlar hızla mutfağa geldi. .Onlara bakıp
-"Künyem yok. Ben onu çıkarmam ama şimdi yok. "
-"Sana banyodaki aynanın orada rafın üstünde olduğunu söyledim ya. "Başımı sallayıp salona gittim . Merdivenlerden çıkmaya başladım. Son basamağa geldiğimde birden düştüm ve avuç içim kesildi. İlk yardım malzemelerinin olduğu dolaba gidip elimi temizledim . Bileğimde künyem yoktu!!!!! Ailemden kalan tek ve son şey yoktu. Elimi hızla sarıp aşağı salona gittim. Kızlar koltuklarda oturmuş sohbet ediyorlardı. Yanlarına gidip
-"Bulamıyorum künyemi. Bileğimden çıkarmazdım ama şimdi yok. " İkiside bana tuhaf bir şekilde bakıyorlardı. Gazel ayağa kalkıp gitti. Az sonra geldi ve elinde de künyem vardı. Yanıma gelip künyeyi verdi . Bana
-"Sana 3 defadır banyoda olduğunu söylüyorum. "
-"Ne zaman söyledin? "
-"Yansım sen ciddi misin . 3 defadır künyeni soruyorsun. Her seferinde söylememişim gibi davranıyorsun. "
'"Ben hatırlamıyorum ama özür dilerim ."
-'Gerçekten iyi olduğuna emin misin ?"
-"Evet iyim ." Zil çalınca Berçem kapıyı açmaya gitti. Az sonra çocuklar gelip valizleri aldı. Bizde arabalara gittik. İstanbul yolculuğu başlasın.

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Şuan evde hazırlanıyorum . Neden mi doktorum Sinan amca beni aradı ve akşam yemeğine davet etti. Israr edince kabul ettim. Erkenden gidip Semra ablaya yemekte yardım etmek istiyorum. İlk kez gidecektim evlerine o yüzden Sinan amcayı arayıp evin adresini aldım. Hazırlandıktan sonra aşağı inip taksiye bindim adresi verip dışarıyı seyretmeye başladım.

Verilen adrese geldiğimde ücreti ödeyip indim. Kat ve ev numarasını telefondan almıştım. İçeri girip asansöre bindim. 4. kata basıp bekledim. Gelince inip kapıyı çaldım. Az sonra güler yüzüyle Semra abla açtı Bana
-"Hoşgeldin " deyip sarıldı. Sadece bir an için annemmiş gibi hissettim. O şefkatle sarılan eller annemin elleriymiş gibi , anne kokusu gibi. Gözümden ne kadar tutmak istesemde bir damla yaş düştü. Hissetti ağladığımı . Benden ayrılıp gözyaşımı sildi. İçeri davet edince geçtim. Mutfağa geçip oturduk .
-"Neden ağladın canım. Bilmeden kötü bir şey mi yaptım. "
-"Hayır yapmadınız. Sadece bir an annem sarılmış gibi hissettim. -"Başın sağ olsun. Annen için üzüldüm. "
-"Onu hiç görmedim biliyor musunuz? Bir kere bile görmedim. Hiç dizine yatıp ağlamadım. İlk konuşmam ,ilk adımım , okula ilk gidişimde yanımda yoktu. "
-"Çok üzüldüm. "
-"Hergün çocuklrın anneleri onları okula bırakırken ben hep babamla gittim. O üzülmesin kırılmasın diye yalandan gülüyordum. O gidince ise bir köşede ağlıyordum. Sizi sıktım mı ? "
-"Saçmalama anlat dök içini ."
-"Bir gün yerli malı yapıldı. Bütün çocukların anneleri güzel kekler börekler yapmıştı. Babam yemek yapamazdı o yüzden söylemedim. Kıyafetlerimi bile zor yakıyordu bilmiyordu. O kadar ağrıma gidiyordu ki. Kızların saçlarını anneleri yapıyordu. Ben onlara bakıp üzülürdüm. Gece korkar veya hastalanınca anne diye sayıklardım. Herşeyi kendi başıma öğrendim. Yemek yapmayı , ütü , temizlik , kıyafet yıkama . Tek dayanağım babamdı. Ama şimdi o kadar zorki. Yalandan gülmek , unutuyormuş gibi davranmak beni artık yoruyor. Anneme koşmak onun dizinde ağlamak istiyorum. Annemin kokusunu bir kez olsun onun güzel sesinden ninni dinlemek istiyorum. . "
-"Biliyor musun bende aynısını yapıyorum. Benim Annem de yoktu . Beni doğurunca ölmüş. O yüzden eğer çocuğum olursa onu hiç bırakmayacağımı söyledim . Babam büyüttü beni de. Babam ölünce senin gibi hissettim. Herkese yalandan gülüyordum. O sıralar Sinan ile gördük birbirimizi çok sevdik ve evlendik. O kalp doktoru ben hemşireydim. 3 ayın sonunda hamile olduğumu öğrendim. İkimiz de o kadar mutluyduk ki. Onu kucağıma alana kadar Sinana çok çektirdim. Gecenin 3'ünde canım mandalina çekmişti. Gitmiş 2 saat sonra getirmişti. Her gün konuşuyorduk onunla kız olursa Yansım erkek olursa Çağlar koyacaktık. Kız oldu. Onu ilk kucağıma aldığımda o kadar ağrıya değmişti. Kokusu bana yetmişti. Onun da boynunda doğum lekesi vardı. Bir de babası onun için ismi yazılı bir künye yaptırdı. Her günüm uykusuz geçiyordu ama mutluydum. O geceye kadar. Sinanın bir hastası vardı. Eşine ne kadar kurtulması imkansız desede ısrar etmiş. Sinan ameliyatı yapınca kalbi dayanamamış ne yapsalar da geri döndürememişler. Eşi bunu duyunca Sinana da aynı acıyı çektireceğini söylemiş. Taşındık , o hastaneden de ayrıldı. Bir gün o nöbetteyken kapı çaldı. Açınca karşımda 3 adam . Amaçları beni öldürmekti. O adamın beni öldürmesi umrunda değildi. Bebeğime zarar vermeleri tek korkumdu zaten öyle de oldu. Kafama silahı dogrulttular . Tam vuracakları sırada meleğim ağladı. Ölen kadının eşi meleğimin odasına gitti. Az sonra elinde bebeğimle geldiler. Onu öldürmemeleri için yalvardım. Beni umursamadılar. Bir süre dövdüler. Gözüm meleğimdeydi. Gidecekleri sırada zorda olsa ayağa kalkıp izin vermedim. O adam beni yere atıp silahı ateş etti ve gittiler. Mermi canımı acıtıyordu. Telefonuma zor olsada ulaştım. Sinanı arayıp sadece geldiler dedim. İki hafta sonra açtım gözlerimi. 1 hafta sonra bizi görüntülü arayıp kızımızı gözümüz önünde canice yaktılar. İnanmadık ama o künye boynundaki iz ve DNA sonucu ciğerimi yaktı. İki yıl önce bir oğlumuz oldu ama oda ilik kanseri. Biz test yaptık ama uymuyor. Doktor kardeşinin uyma ihtimalinin % 99 dedi. Ama benim çocuk doğurmam çok zor. O kurşun yüzümden Çağlarda da çok zorlandım. Doktor izin vermiyor. Başka ilik ise milyonda bir uyma ihtimali var. Onada birşey olursa ben dayanamam . Bu yüreğim bir evlat acısını daha kaldıramaz . Keşke kızıma bir şey olmasaydı. Keşke yaşasaydı. Bir kez olsun anne deseydi . Birşey olursa istediğin zaman yanındayım. Ne zaman konuşmak istersen gel . " O sırada içerden ağlama sesi geldi. Semra abla çıkınca bende arkasından çıkıp salona geçecekken bir şey durmama sebep oldu. . Kulağıma gelen ninni bana tuhaf hisettirmişti. Yavaşça sesin geldiği tarafa yürüdüm. Kapıyı yavaşça araladım . Semra abla kucağında olan Çağlara ninni söylüyordu. Bu ninni içimde farklı hislere sebep oluyordu. Ninniyi dinlemeye başladım.
(Şarkıyı şimdi açın)
Bebeğin beşiği camdan
Yuvarlandı düştü damdan
Beybabası gelir şamdan
Nenni nenni nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy

BİLİNMEYEN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin