7. BÖLÜM

127 9 0
                                    

İYİ OKUMALAR

Multimedya'da okul yanmış hali
Bu orangutan yüzlü kı
z o minik masum kızı dövüyordu. O küçük kızın canı kim bilir ne kadar açmıştı , ne kadar ağlamıştı. Bu karşımdaki ona acımamıştı. O küçük kız dayak yerken nasıl yalvardıysa bu karşımda duran insan müsfettesi de öyle yalvaracaktı. Kıza bakıp yüzüne yumruğumu indirdim. Benim attığım yumrukla yere düştü. Üzerine çıkıp
-" O küçük kızı nasıl dövdün . Benide öyle dövsene , o küçük kıza vurduğun gibi vursana " dedim. Bırakmam için yalvarıyordu. Onun sesini duydukça daha çok vuruyordum
-" O kız sana yalvarırken durdun mu , dinledin mi kızı . Lan o daha 6 yaşında bir çocuk. Dövmeyi hakkedecek ne yaptı. " Bunları söylerken aynı zamanda karnına tekme atıyordum. Biri beni o maymun suratlıdan uzaklaştırdı. Rüzgar olduğunu biliyordum . Çünkü kokusu geliyordu. Bana
-" Tamam yeter bu kadar. Öldürdün kızı . İçeriye geç ve neler olduğunu anlat ." dedi. Normalde geçmezdim ama hem konuşacaklarım vardı hem de eylülü tekrar görmek istiyordum. İçeriye geçtim. O salona gidince peşinden gittim. Koltuğa oturup
-" Eylül sana ne söyledi de kızı hastanelik ettin ?"
-" Eğer kardeşinle biraz ilgilenseydin kardeşinin dayak yediğini fark ederdin. Tabi artık kızla ne yaşadıysan senden cesaret almış . Eylülü seninle tehtid etmiş . Eğer abine söylersen seni sevmiyecek diye. Eylül seni o kadar çok seviyor ki söyleyememiş. ". Sinirlenince biraz hızlı konuşurdum.
-" O eylülü mü dövüyordu. "
-" Evet ve sen bunu farkedemiyecek kadar körsün ."
-"EYLÜLLLLLLL " diye kükredi resmen . Şimdi kıza bir şey yapmaz dimi bu ? Walla psikopat dengesizin teki . Ne yapacağı belli olmaz. Eylül merdivenlerin
başında gözüktü. Korka Korka aşağı indi. Gözlerinden korktuğu belliydi. Yanımıza gelince ben kızacak sanırken o
-" Neden söylemedin seni dövdüğünü , canın acıdı mı abicim ?" Dedi ve eylüle sarıldı. Gözünden bir damla yaş düşünce çok şaşırdım. İlk defa onu ağlarken görüyordum. O gözyaşı sanki benim kalbime düştü. Ağlama be adam benim canımı da acıtıyorsun. Eylül ayrılıp
-' Abi ağlama . Artık o abla gelmesin. İstemiyorum abi sende gitme hem bu melek abla baksın bana . Ben çok sevdim bu ablayı . Beni arabadan kuytaydı. " Rüzgar endişeyle
-" Ne arabası , ne oldu , iyi misin , birsey olmadı degil mi? . Ona bakıp
-" Bi sakin ol be adam birşey olmadı . Ama yetişmeseydim bu kadar iyi olmazdı . Biraz sakinleşmişe benziyordu
Rüzgar eylülden ayrılıp yanıma geldi ve
-" Sağol yaptığın herşey için. Ne yaptın kardeşime bilmiyorum ama ilk defa birini bu kadar sevdi. Senin için yapabileceğim bir şey varsa söyle. "
-" Var . Mesela bi teşekkür edebilirsin. ."
-" Sağol dedik ya kızım ."
-"Odunsun ya walla bak arada bi normal olmayı dene öküz. "
Bana yaklaşıp
-" Sen bana hem odun hem öküz mü dedin ?"
-" Evet beğenmedin mi "
-" Beğenmedim hırçın prenses "
-"Nerem hırçın benim be hayvan"
-" Asi"
-" Kereste "
-" kızgın panter. "
-" Camış"
Eylülün lafı ile ona döndük
-"Siz birbirinizi Seviyo musunuz? "
İkimizde aynı anda "HAYIR" dedik. Walla bu küçük cimcime çok zeki. Rüzgar
-" Allah korusun abicim . Ben ve bu cadı ?"
-"Abi ben sana Cadılar çiykin dedim ama bu abla çok güzel değil mi ? "
O an Rüzgarın cevabını çok merak ettim. Acaba beni güzel buluyormuydu ? Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı Rüzgar
-" Bence güzel değil . Daha güzellerinide gördüm. " Bu sözleri bir hançer gibi kalbime saplanmıştı. Tamam o kadar güzel değildim ama çirkinde değildim. Ama Rüzgar beni çirkin buluyordu. Üzüldüğümü belli etmemeye çalıştım ve yüzüme zoraki bir gülümseme yerleştirdim
. Eylüle dönüp
-" Ablacım benim gitmem lazım . Tekrar gelirim. "
-"Biyaz daha kal abla olmaz mı ?" dedi suratını asarak. Rüzgara bakmamaya çalışarak
-" Tekrar gelicem hem belki oyun oynarız ?"
-" Söz mü ?"
-"Söz ablacım " dedim ve ona sarıldım. O küçük kollarıyla o da bana sarıldı . Ondan ayrılıp yanağını öptüm ve ayağa kalkıp çıkışa doğru yürüdüm. Kapıyı açmak için elimi uzattığımda Rüzgar kolumu tuttu . Bana
-" Bana bir hoşçakal demeden mi gideceksin. "
-"Evet öyle şimdi kolumu bırak. "
-"Ne oldu hırçın prenses seni güzel bulamadığım için mi bu kadar Üzgünsün ama ne yapalım tercihime aykırısın ."
-" Umrumda bile değilsin egoist pislik . Seni umursamam için gözümde bir değerin olması lazım . Ama sen benim gözümde hiçten öteye gidemiyecek kadar değersizsin ." dedim. O an gözlerinde bir kırgınlık gördüm. Kesin bana öyle gelmiştir. Beni sevmeyen duygusuz , bu lafları söylediğim için kırılacak değil ya. -" O hiçler için bir gün ağlama da. " dedi gülerek
-"Hiçler hiçlikten ibaret olduğu için üzülmem merak etme " dedim ve kolumu kurtarıp kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım. Ona bu lafları söylediğim için kalbim çok acıyordu. Söylediklerimin hiçbirinde doğruluk payı yoktu. Sen benim gözümde herşeysin, nefesimsin senle yaşıyorum , aklımsın hep seni düşünüyorum , gözlerimsin hep seni görüyorum ve en önemlisi kalbimsin seninle hayattayım . Bu iki ayda bana ne yaptın Rüzgar bilmiyorum ama beni kendine çekiyorsun. Belki sana söylediklerim umrunda bile değil. Ama seni seviyorum ilk görüşte aşka inanmayan ben senin gibi bir dengesiz psikopata aşık oldum. Deniz kenarına gelip kayalıklara oturdum. Rüzgar neden beni sevmiyor , neden onun gözünde çirkinim , her dert beni buluyordu. Ailem yok. İmkansız birini seviyorum. Hayatımın bu kadar kötü olmasına ağladım . Ve yine lanet olası Krizim başladı . Çantamdan ilacı alıp içtim ve ayağa kalkıp eve doğru yürümeye başladım.

BİLİNMEYEN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin