6. BÖLÜM

139 12 0
                                    

Rüzgarın Ağzından
Bu kız beni hem sinirlendirip hem şaşırtmayı nasıl beceriyor. İlk karşılaşmamızdan beri bu kız beni sinirlendiriyor. Ama diğer Kızlardan nefret ederken Yansımdan nefret edemiyorum. Onunla uğraşmak beni mutlu ediyordu. Üzerime kahve döktüğü zamanki endişesi beni güldürüyordu. Ama ciddiyetimi koruyup kızınca Özür diledi. O kadar telaşlanmıştı ki biraz uğraşmaktan zarar gelmezdi. Ben olayı biraz büyütünce kaşlarını çatıp sinirle yeni gömlek alacağını söyledi. Onu tersleyip okulun çıkışına doğru gittim. Biraz sonra bir mağazaya girecekken onu gördüm. Ne işi vardı ki burda . Acaba bana gömlek almaya mı gelmişti. Onu o kadar tersledikten sonra neden alsın ki. Daha fazla durmayı bırakıp mağazadan içeri girdim. Oradaki çalışana bir tişört getirmesini söyledim . Getirince denedim üzerime olmuştu. Çıkarmadan kasaya gittim . Parasını ödedikten sonra hırçın prensesi aramaya başladım Ona hırçın prenses demek hoşuma gidiyordu. Onu erkek reyonunda gömlek ararken buldum. Bana alabileceğini düşününce gülümsediğimi fark ettim. Ama ya bana değil sevgilisine alıyorsa diye düşününce Ellerim kendiliğinden yumruk olmuştu ve yumruğumu sıktığımı farkettim. Ben neden sinirlendim ve neden bu kızı izliyorum. Arkamı dönüp gidecekken bir adam ona yaklaşıp onunla konuşmaya çalışıyordu. Hırçın prenses cevap vermiyordu ama rahatsız olduğu belliydi. Adam kolunu tutunca ayaklarım benden bağımsız oraya doğru yürümeye başladı. O adamın elini kırmak istiyordum ve nedenini bilmiyordum. Hırçın prenses dediğim kadar hırçındı. Adama vurduğu yumrukla adam iki büklüm oldu. Ben durup izliyordum. İşte benim prensesim. Ne diyorum ben ya iyice saçmaladın oğlum Rüzgar. Daha fazla durmayı bırakıp mağazadan çıktım. Okula gelince bölümden arkadaşlar çağırdı. Onlarla konuşurken hırçın prenses yanıma geldi. Kalbim neden hızlandı şimdi , Ona dönüp soğukça " ne var "dedim. Kahve döktüğü için özür dileyip bana gömlek aldığını söyledi ve poşeti uzattı. Bana aldığını duyunca nedense mutlu olmuştum. Bu kız benim duygularımı etkiliyordu. Ama bunu sevmiştim. Onu sinir etmek için benden hoşlandığını ve benzeri şeyler söyledim. Onu sinirlendirmeyi başarmıştım. O gözleri beni benden alıyordu. Bana birkaç şey söyleyip poşeti yüzüme fırlattı. . İki defadır bana bunu yapıyordu. Sinirlenmem gerekiyordu ama hareketleri hoşuma gidiyordu. Sinirli gözümeye çalışarak onu tehdit ettim. Ana o bana kafa tutuyordu. O gidince poşeti alıp baktım. Seçimi hoşuma gitmişti. Durmayı bırakıp çocukların yanına gittim ve
-" Hadi beyler ev aramaya başlayalım. O lanet evden biran önce ayrılmak istiyorum. Okuldan çıkıp emlakçının yanına gittik. Arabalarımızı park ettikten sonra evlere bakmaya başladık. 5. Evide beğenmemiştik. Emlakçı bize dönüp .
-" Son bir ev kaldı. " dedi. Oraya gidip baktığımızda ben begenmiştim. Çocuklara baktığımda onlarda olumlu cevap verdiler. Adama dönüp
-" Bu evi alıyoruz. Bugün taşınacağız bu yüzden bütün işlemleri halledin. Ve anahtarları alabilir miyim"
Adam şaşırsada kafasını salladı ve bir kaç imza aldıktan sonra anahtarı verip gitti. Eşyalar için adamlarımı aradım. Onlara anahtarı verip 3 saat içinde bitsin dedim. Hemen işe koyuldular. Bizde çocuklarla eve gidip Eşyalarımızı topladık ve vedalaşma faslından sonra eve geldik . Gelince adamlar işi bitirmişlerdi. Onlar gidince pizza sipariş ettim ve gelene kadar balkona çıkıp sigara içmeye karar verdim. Sigaramı yakıp içmeye başladım. Yan tarafa döndüğümde hırçın prensesin (Yansım) çıktı. Demek yan komşumuz onlardı. Sonra elindeki sigarayı gördüm. Oda sigara içiyor anlaşılan . Sigarasını yakıp etrafa bakmaya başladı . Benim olduğum tarafa dönünce beni gördü. Ve gözlerini açarak bana baktı.

Yansımın Ağzından
Daha fazla dayanamayıp:
-"Hayır ya. Lütfen yan tarafta oturduğunu söyleme.
"-" Evet burada oturuyorum . Seni neden ilgilendiriyor? "
-" Şaka yapıyorsun değil mi ? Neden burası ya. Okul yetmezmiş gibi bir de burada senin o tipsiz suratını göreceğim. " Allahım inşallah çarpılmam. Çocuk hiçte tipsiz değil çok yakışıklı benim söylediğime bak.
-" Çarpılacaksın hırçın prenses . Senin tipsiz dediğin surata bütün kızlar hasta fark ettiysen. "
-"Aman iyi be ' dedim. Bu çocuğu görünce kalbim hızlanıyor. Karnımda kelebekler uçuyor. Ne oluyor bana ya . Bana bakıp
-" Birşey demediğine göre yakışıklı olduğumu kabul ediyorsun."
-"Hiçte bile seninle daha fazla konusmayacağım. " dedim ve sigaramı söndürüp içeri geçtim. Kızlara yan komşumuzun kim olduğunu söyleyince çok şaşırdılar . Berçem
-"Kızlar o Rüzgar denen çocuk burdayasa senin yanına geldiğimizde iki çocuk vardı ya"
-"Eee " dedim.
-"İşte onlarla kardeş gibiymiş . Bir nevi ayrılmaz üçlü . Bunlar İstanbuldaki 3 büyük holdingin varisleri . Kesin o gıcık Aral da yan taraftadır şimdi.
-"Sen bunları nerden biliyorsun " dedi Gazel
-" Yanımda oturan kız ayaklı gazete herşeyi biliyor o anlattı. "
-"O zaman o Poyraz uyuzuda yan tarafımızdan dedi Gazel
-"Bu kadar zenginlerse neden burada yaşıyorlar ki " dedim. Kızlar bilmiyorum masasında kafalarını salladılar. Biraz daha konuştuktan sonra dişlerimizi firçalayıp odalarımıza uyumaya gittik. Ama hala beynim bazı soruların cevaplarını merak ediyordu.

BİLİNMEYEN HAYATIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin